Zonguldak gündemine bir değil, bundan böyle birkaç pencereden bakmak lazım. Zonguldak eski Zonguldak değil. Bunu bir kenara koyalım. Kömürle var olan bu kentte eskiden her yerde, her mahalled...

Zonguldak gündemine bir değil, bundan böyle birkaç pencereden bakmak lazım. Zonguldak eski Zonguldak değil. Bunu bir kenara koyalım. Kömürle var olan bu kentte eskiden her yerde, her mahallede veya hemen her karede madencilerin ayak sesi olurdu. “Mecburiyet caddesi” dediğimiz Gazipaşa’da gezmeye başladığımızda ocaklardan yeni çıkmış, ama yüzündeki kömür karasının izleri silinmemiş madenci kardeşlerimizi gördükçe bir başka gururlanırdık. Bizleri yetiştiren, bakan büyüten ve ocaklarda çalışarak ciğerlerini çürüten, maden hastalığına kalan ve ömürleri yettiğince Zonguldak’ın gerçek sahipleri olarak bu şehre hizmet eden atalarımızın, babalarımızın ömür çürüttüğü eski Zonguldak yok artık. Teknoloji çağını dibine kadar yaşadığımız ülkemizin her yanında değişim olurken Zonguldak bundan uzak kalamazdı. Evet, burası kömür kenti. Evet, Zonguldak kömürle var oldu. Evet, yıllarca bu ülkeye lokomotif görevi yaptı. Evet, bu toprakların altında hala milyonlarca ton kömür rezervi var ve çıkarılmayı bekliyor. Fakat! Maliyetlerin haddinden fazla yüksek olduğu gerekçeleriyle ve kömür rezervlerinin yerin yüzlerce metre derinlik altında olması da öne sürülerek maalesef 40 bin işçiden kala kala 7 bin dolayında işçi kaldı ve çok düşük oranda çıkarılan kömür sebebiyle madenlerin her yıl zarar ettiği açıklanıyor. 14 bin olan işçi norm kadroyu dahi tamamlamayan hükümetin bu şekilde kömür üretimini artırmasının mümkün olmadığı da net bir şekilde görülüyor. Aylardır ocaklara işçi alınması için bastıran Genel Maden İşçileri Sendikası GMİS Genel Başkanı Hakan Yeşil ve yönetiminin yoğun çabaları maalesef şimdiye kadar sürekli olarak kulak arkası ediliyor. Ne Hayır deniliyor, nede Evet. Oyalama taktiği ile günler aylar, seneler geçip gidiyor. Ha babam, de babam derken 2023 Haziran seçimleri de yaklaşıyor. Bakalım neler olacak? DEĞİŞİM MESELESİ… Şimdi gelelim Zonguldak’taki “Değişim” meselesine… Ocaklara işçi alımı şu an itibariyle yok. İleride neler olur bilinmiyor ama Zonguldak’ta gözle görülür bir değişim var. “Değişim yok” diyen de sadece kendini kandırır. En büyük değişim nedir? Tünellerin açılması ve Zonguldak-Kilimli arasının 5. Dakikaya düşmesi ve trafik akışının ciddi şekilde rahatlamasıdır. Önceden koca şehrin içinden dev kamyonlar geçer, iğrenç bir manzara ortadaydı, şimdi bu çirkinlik ortadan kalktı. Bir başka önemli değişiklik! Sahil projesi… Biraz uzun sürse de eskisinden çok daha güzel ve modern bir sahilimiz oldu ve bu yaz itibariyle tam şekliyle hizmete girecek. Zonguldak halkı da gönlünce gezebilip dinlenecek keyfine bakacak. Zonguldak’ın göbeğindeki değişiklik… Merkez çarşısı yıkıldı ve şehrin önü açıldı, mükemmel bir ALAN ortaya çıktı ve bu alana Belediye Başkanı Selim ALAN’ın çok değişik bir projeyle katkı ortaya koyması bekleniyor. Çok geniş bir alan ortaya çıkmış durumda burasının değerini bilip akıllı hareket etmek lazım diye düşünüyorum. Önemli bir değişiklik daha… Yılların kanayan yarası LAVUAR ALANI nihayet çok yakında çalışmalarına başlanıyor. Burasının da hizmete girmesi demek Zonguldak’ın çok daha harika bir kılıf değiştirmesi demektir. VE FEVKANİ KÖPRÜSÜ… Zonguldak’ın sırtındaki kambur diyebileceğimiz ancak bugüne kadar bu şehre hizmet veren ve yükünü taşıyan bu köprü tamamen eskidi ve artık tehlike arz ettiğinden yıkılmasının şart olduğu uzmanların raporunda ortaya konulmuş durumda. Hal böyle olunca da Belediye Başkanı Dr. Ömer Selim Alan bu köprünün yıkılıp Zonguldak’ın önünü de tamamen açmak istiyor bu hareket ise çok normal ve yerinde bir karardır. Yöneticilerin asli görevi de şehrini her anlamda üst sıralara taşımaktır. Alan, 4 yıldır bu görevde ve yaptıkları da bana göre çok başarılıdır. Eksiklikleri yok mudur, tabii ki vardır ama genel anlamda bir değerlendirme yaptığımızda tüm muhalefetin eleştirilerine rağmen “Yiğidi öldür hakkını verin” demişler. Konuyu bağlamak gerekirse, Zonguldak değişiyor ve değişmek de zorundadır. Başka iller kanat takıp uçarken, Zonguldak’ın kanadı kırık şekilde yerlerde sürünmesini içine sindirenler var ise bana göre bu zihniyettekiler Zonguldak’a at gözlüğü ile bakanlardır diye yorumluyorum. Bu şehirde yaşıyorsak Zonguldak’ı hep birlikte düşünmek zorundayız. Kalın sağlıcakla.