Ne güzel tam rahata kavuşuyoruz ve Korana belasından kurtuluyoruz derken Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın açıkladığı “Tam serbestlik” sonrası millet olarak ipin ucunu yine kaç...

    Ne güzel tam rahata kavuşuyoruz ve Korana belasından kurtuluyoruz derken Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın açıkladığı “Tam serbestlik” sonrası millet olarak ipin ucunu yine kaçırmaya başlayınca pusuda bekleyen Korana sinsi silahını yine çıkardı ve insanlığı tehdit etmeye başladı. Gazeteciler olarak aylardır “Korana” haberi vermekten gerçekten bıkmıştık ve tam derin bir oh çekelim derken bitmek bilmeyen bu bela insanlarımızın da “Maske-Mesafe-temizlik” kurallarını hiçe sayıp ellerinin tersiyle bir kenara itmesiyle ve de ağıza takılan maskeler çene altlarına hatta kollara takılmaya başlamasıyla dünyayı etkisi altına alan varyantlar ülkemizi de tehdit ederek ciddi boyutlara ulaştı. Yetkililerin açıkladığına göre bu çok tehlikeli mikrobik virüs Korana’dan da beter şekilde daha çok etkili şekilde can almaya başladı. Vaka sayıları 5 binin altından yine 10 bin seviyelerine ulaştı. Sağlık Bakanlığı ve Uzman Doktorlarımız her akşam televizyon ekranlarında bu tehlikeye karşı uyarılar yapıyor. Dikkatimizi hepten dağıtmayı ve tedbirleri elden bırakmayı sürdürmemiz halinde sonbaharda 4. PİK dalgasının kaçınılmaz olacağının ve yeniden yasakların, kapanmaların başlayacağının sinyalini veriyorlar. Peki, böyle bir duruma ülke olarak daha ne kadar dayana biliriz veya sabredebiliriz. Yaşananları hiçe saymak, çekilen zorlukları unutmak ve tedbirsiz davranmakla nereye gidiyoruz. Bu kadar sorumsuzluğa pes demeyelim de ne diyelim. Bu vebalin altından kim kalkabilir diye de sormadan edemiyorum. Devlet daha ne yapsın. “Aşı olun, tek kurtuluş Aşı diyor.” Maskeyse maske, Aşıysa aşı, Kuralsa kural, Tedbirse tedbir. O halde bu kadar kuralsız davranarak her tarafı serbest bıraktı diye neden maskeleri takmıyoruz. Neden mesafeyi hiçe sayarak yeniden sarılmaya ve öpüşmeye başladık. “Koran-Morana yok” diye cahilce etrafa hava atmaya başladık. “Aşılarımızı olalım, tek kurtuluşumuz silahımız budur. Mutlaka maske, mesafe ve temizlik” kurallarına uymaya devam edelim” denmiyor mu? Anlaşılan o ki, bu tehlike önümüzdeki kış aylarında da başka bir boyutla canımızı yakmaya devam edecek ve millet olarak yine sıkıntılar çekeceğiz. İşte tüm bunları bir daha yaşamamak için herkes üzerine düşen vatandaşlık sorumluluğunu yerine getirmeye özen göstersin. Bir daha yakınlarımızın, akraba ve dostlarımızın acılarını Allah cümlemize yaşatmasın. Aman Dikkat… Dikkat..   ***   ZONGULDAK’TAN TURANLI GİTTİ GİRESUN’DAN FAHRİ AKTAŞ GELDİ Zonguldak’ta 5 sene görev yaptığını açıklayan ve kaldığı süre içerisinde halkın çoğunluğunun taktirini kazanan ve Cumhurbaşkanı kararnamesiyle bir diğer güzel ilimiz Isparta Emniyet Müdürlüğü görevine atanan Ahmet Metin Turanlı’nın yerine, Giresun Emniyet Müdürü olarak görev yapan Fahri Aktaş, 7 Temmuz 2021 tarihli Resmi Gazete atama kararı ile Zonguldak Emniyet Müdürlüğüne atandı. Her iki Emniyet Müdürümüz de yeni görevlerinde hizmet anlayışıyla makamlarına oturarak atandığı şehirlerin başarısı için “Bismillah” deyip görevlerine başladı. Gerek emniyet eski Müdürümüz Metin Turanlı ve yeni Emniyet Müdürümüz Fahri Aktaş’a yeni görevlerinde başarılar diliyoruz. Zonguldak’tan Ahmet Metin Turanlı geldi iz bıraktı gitti. Giresun’dan da Fahri Aktaş geldi. İnşallah o da iz bırakıp gider. Görev kutsaldır. Hayırlı olsun…   Yazan: Mustafa Emen