CHP’li belediyelerin iş yapmadığı, kafasına göre takıldığı ve merkezi hükümetten gerekli olan yardım desteğini alamadıkları gerekçeleri ifade edilerek sürekli eleştirilere maruz kaldıkları belirtilir....

CHP’li belediyelerin iş yapmadığı, kafasına göre takıldığı ve merkezi hükümetten gerekli olan yardım desteğini alamadıkları gerekçeleri ifade edilerek sürekli eleştirilere maruz kaldıkları belirtilir. Bu durumlara çok sık rastlanıldığına hemen herkes şahit olmakta ve basın tarafından da yazılıp çizilmektedir. Hani çok güzel bir söz vardır ya, “İş bilenin kılıç kuşananın” diye. Hizmet aşkı başka hiçbir şeye benzemez. Hizmetin (A-B) partisi olmaz. Yeter ki gönülden iste. Yeter ki “Halka hizmet etmenin hakka hizmet etmek” olduğunun bilincinde ol. Efendim diyorlar ki, Yerel yönetim seçimlerinde iktidar hangi parti ise o partinin adayını seçin. Seçin ki çok daha iyi hizmet gelsin. Bu bir avantaj olabilir ama muhalefet partinin belediye başkanları da akıllı projelerle, kaynakları yerinde kullanıp güzel işler yaparak şehirlerine pekâlâ muhteşem hizmetler yapabilir ve bunu yapanlar da çoğunluktadır. “Ben nasıl olsa iktidarın Belediye Başkanıyım destek geliyor sıkıntım olmaz” mantığı ile görev yapmak niyeti bozuk olanların işidir. Bu konuyu neden mi ele aldım.? İşini adam gibi yapan iktidar belediye başkanları olduğu kadar, yine işini adam gibi yapan muhalefetin belediye başkanları da var. Başka illere gitmeye gerek yok sanırım. Zonguldak’ın güzel iki ilçesinde seçilen Devrek’te Çetin Bozkurt ve Çaycuma’da da Bülent Kantarcı’yı örnek vermek yeter de artar bile… Bu iki değerli CHP’li Belediye Başkanları seçildikleri andan itibaren gayet de güzel işlerle ve hizmetlerle halkın taktirini kazanan başkanlar. Başarılı Belde Belediye Başkanları da var, hakkını yememek lazım. Belki iktidarda olan belediyeler kadar maddi katkı alamıyor olabilirler ama dedik ya işini adam gibi yaparsan ve halkın menfaatleri doğrultusunda çalışırsan o halk seni her daim “Baştacı” yapar. Eğer hizmet anlamında sınıfta kaldığını görürse de yapılacak olan seçimde biletini keser. Bu örneklerden sonra hiç kimse bahanelerle halkın karşısına çıkmasın. İktidar destekli başkan da olsan, muhalefetin başkanı da olsan önce aynanın karşısına geçip kendine bakacaksın ve diyeceksin ki, “Beni bu makama halkım seçti onların verdiği oylara asla ihanet edemem ve görevimi layıkıyla yerine getireceğim ve başımı da yastığa huzurla koyup uyuyacağım.” Yazıya konu olan ve gerçekten işlerini en iyi şekilde yaptıklarını gözlemlediğimiz CHP Devrek Belediye Başkanı Çetin Bozkurt, Çaycuma Belediye Başkanı Bülent Kantarcı ile Ereğli İlçemizin Belediye Başkanı Halil Posbıyık alkışı hak ediyor. Bu başkanlar halkın baştacı yaptığı isimler. Her kim nerede görevli olursa olsun halkın verdiği oylarla koltuğunun hakkını veriyorsa onları da alkışlıyorum. Belediye Başkanı demek o şehrin mimarı demektir. Halkına yapmış olduğu muhteşem hizmetlerle şehrini “vezir” ya da “rezil” eder. Hizmetin A partisi B partisi olmaz vatandaşın attığı her oyu şerefi saymalı ve aldığı parayı da helal olarak huzur içinde harcayabilmelidir. Çalmakla çırpmakla yetim hakkı yemekle hiçbir yetki sahibinin vicdanı da rahat olmayacaktır. Eğer olan varsa da bunun adı vicdansızlıktır. Kalın sağlıcakla…