Yaşadığımız dünya zor bir süreçten geçiyor. Covid 19 salgınının hayatımıza girmesiyle yaşam standartları da çok değişti. Bilgili, bilinçli, toplum içerisinde doğru hareket eden ve davranan her insanı...

Yaşadığımız dünya zor bir süreçten geçiyor. Covid 19 salgınının hayatımıza girmesiyle yaşam standartları da çok değişti. Bilgili, bilinçli, toplum içerisinde doğru hareket eden ve davranan her insanı sever, saygı duyar hale geldik. Görüşü, ırkı ne olursa olsun hiç önemli değil, önemli olan böylesine insan sağlığını tehdit eden ve can alan bu virüs karşısında hem kendini ve hemde çevresini düşünmek gerekiyor. Bu bakımdan bilinçli olmak son derece önemlidir. Dünyamız ve ülkemiz 2020 yılına korona virüs salgınıyla girdi. Küresel ve tehlikeli bir salgınla karşı karşıyayız. Çin’de ortaya çıktı ve Virüsün girmediği ülke kalmadı. Milyonlarca insana virüs bulaştı.5 milyona yakın insan hayatını kaybetti. Salgın halen yayılmaya devam ediyor ve kabuk değiştiriyor. Ölümler her geçen gün artarak devam ediyor. Bu ciddi durum üzerine Dünya Sağlık Örgütü, uyarı üzerine uyarı yapıyor. Yapıyor da dinleyen kim. Salgına karşı her ülke tedbirler alsa da tek kurtuluş yolunun aşı olduğunu hala idrak edemeyenler var. Türkiye, salgına karşı önlemleri ve tedbirleri erken almaya başladı. Vatandaşlar zorunlu olmadıkça sokağa çıkmamaları gerektiği konusunda uyarıldı ve hatta "Sokağa çıkma yasakları" getirildi. İşyerleri kapandı esnaf çok zor günler geçirdi. AVM, sinema, tiyatro, kafe, restoren gibi tüm sosyal alanlar virüs sebebiyle kapatıldı. Ülkenin her yöresinde salgın yüzünden sevdiklerimiz hayattan koptu ve hala da kopmaya devam ediyor. Bu hastalığın ne kadar tehlikeli olduğunu maalesef gelinen noktada da idrak edemediğimizden dolayı "Delta"lar, mutasyonlar,gösteren virüs canlarımızı aramızdan almaya devam ediyor. Bir türlü "Maske-Mesafe-Hijyen" konusundaki görevimizi yapmıyoruz,ve yapmamakta da ısrar ediyoruz. Zonguldak ilimiz Türkiye'de en çok vaka görülen iller arasında en ön sırada yerini aldı. Bu durum bize hiç yakışmadı. Sayın Valimiz hemen her gün konunun ne kadar hassas ve ciddi olduğu konusunda halkımızı uyarıyor ama kurallara maalesef uyulmuyor. Cumhurbaşkanımız hayatın normalleşmesi için konulan yasakları kaldırdı. Bir şekilde hayatın devam etmesi gerekiyordu... Peki,neye dikkat edeceğiz? Hastalık tamamen ortadan kalkasıya kadar yine maske takılacak. Sosyal mesafeye dikkat edeceğiz. El temizliğimize dikkat edeceğiz. Mutlaka kurallara uyacağız. Maske takmayanları bilinçli bir toplum olmanın verdiği sorumlulukla uyaracağız. Bu önemli kurallara uyarsak virüsü kısa sürede atlatırız. Eğer ki bunlara uyulmaz ve salgın artarsa çok daha sıkı tedbirlerle karşı karşıya olmak zorunda kalırız. Devletin ve yetkililerin tüm uyarılara rağmen toplumun önemli kesiminin uyarıları dinlemediğini, maske takmadığını, sosyal mesafeye dikkat etmediğini üzülerek izliyoruz. Özellikle hafta sonları insanlar çarşı merkezinde, parklarda, bahçelerde iç içe sarmaş dolaş olarak gezmeye devam ediyor. Önemli bölümü maske takmıyor. Maske takan varsa da kurallara uygun takmıyor; ya çene altına aldırıyor ya da burnu açıkta geziyor. Siz maske takıyorsanız, karşınızdaki takmıyorsa maske takmanızın bir anlamı yok...Modern ve gelişmiş toplumlarda insanlara bir şey bir kez söylenir ve kurallara da harfiyen uyulur. Sıkıysa kuralları çiğneyin. Büyük cezalar ve yaptırımlar devreye girer.Kuralları çiğneyen yok. İnsanlar korona virüse karşı son derece bilinçli davranıyor. Bir ülkede farklı, diğer ülkede farklı kurallar yok. Her ülke alınan tedbirler aynı... Maske, sosyal mesafe ve hijyen. NOKTA. Son olarak şunu ifade etmek istiyorum ki, Bu tehlikeyi anlayalım, idrak edelim.Maske takmayan veya yarım yamalak takanlar, toplumda birer potansiyel tehlikedir. Emniyet güçleri Polis ve bekçi nereye kadar bunları uyaracak, ceza yazacak? Maskesiz dolaşanları sorumlu bir birey olarak uyarayım dedi ve bana “Sana ne” diyerek fiziki saldırıda bulunmaya çalıştı. Yani, "ÖLÜM olsun ama ben maske takmayayım, kurallar umurumda değil" mantığı hakim. Allah akıl fikir versin. Kış ve tehlikeli aylara girdik virüsün tam sevdiği günler ve aylar. Bizim görevimiz toplumu uyarmak gerisi insanlarımızın "KEYFİNE" kalmış. Ey virüs efendi hak edene, seni aldırış etmeyenlere git, kurallara uyanların canını yakma olur mu? AMİNNN. Kalın sağlıcakla...