14-28 Mayıs... Seçimleri boyunca muhalefet faizi arttırın diye feryat etti durdu.

İktidar ekonomide durgunluğa ve dolayısı ile işçi çıkarmalarına sebeb olur diye banka kredilerinin ve kredi kartlarının faizlerinin artmaması için direndi durdu.

Seçim bitince tekrar dövizde tırmanma başladı.
Yeni ekonomi yönetimine güven duyulduğunun işareti olarak kararlarına tam serbestlik tanındı.

Seçim öncesi vaatlerin yerine getirilebilmesi,
Depremin 104 Milyar $ ‘ı aşan ağır hasarının tamiri için ek bütçe ve yeni kaynak gerekiyordu.

İşte bu ek bütçe ve ek kaynak içinde ek vergilerin gerektiğide ortadaydı.
(Kılıçdaroğlunun vaadleri için ise bugün oluşturulacak kaynağın 4-5 katı fazlası için 4-5 kat fazla vergi gerekiyordu).

İşte bu yeni vergilerin,
Brent petrolün yükselişinin,
Dövizin tekrar tırmanmasının ve Asgari ücret ile Memurların maaş iyileştirmelerinin piyasaya "ZAM”olarak yansıdığını gördük.

Kiralar aldı başını gitti………
Üreticinin mağdur olmaması için (Fındık,Tahıl vb) ürünlerde taban fiyat yüksek tutuldu……….

Ekmek fiyatları uçtu…….
Ulaşımda fiyatlar uçtu…..
Pazarda fiyatlar el yakar oldu.

Benzin ve Mazotda hergün yeni zamlarla vatandaşı bunalttı.
Ayrıca üreticiden tezgaha gelen ürünlerin zammınada gerekçe oldu.

Ancak Emeklilere sadece resmî enflasyon rakamları oranında zam yapılıp ek iyileştirme olmaması,
zaten geçim sıkıntısı ile bunalan bu dar gelirli kesimi iyice çaresiz hale getirdi.

Gelen zamlar Asgari ücret ve memur zamlarındaki iyileştirmeleri yetersiz hale getirdi.

Seçim sürecinde gençlere vadedilen vergisiz telefon ve bilgisayar sözü,
ev hanımlarına emeklilik kolaylılığ ile evlilik kredisinin hala işlerlik kazanamamasıda bürokrasinin veya iktidar milletvekillerinin işin önemini anlamadıkları izlemini veriyor.

Eğitimde millileşme yerine kendi kültürüne yabancı ve FETÖ izleri hala canlı.
Diyanettede FETÖ izlerinin temizlenemediği hissediliyor.

İktidarın İl, İlçe ve mahalle teşkilatlarının mağdurları arayıp bulma çalışmaları ve kimsesizlerin kimsesi olma gayretleri maalesef yok gibi yada çok yetersiz.

İşte bütün bu tablo Mahalli seçimlerde iktidarın tekrar yara almasını hazırlayacaktır.

Bu anlattıklarımı kulağına küpe yapması gereken iktidar teşkilatlarını ve bürokrasiyi teyakkuz haline geçirmesi gerekiyor.

Emeklinin yüzünü tekrar güldürebilmeli…… 
Kontrolsüz fiyat artışları yoğun denetlenebilmeli……
Mağdurun gelip ağlamasını beklemeden teşkilatlar, 2002-2012’lerde olduğu gibi mahallelerdeki mağdurları arayıp bulmalı ve kimsesizleri kimsesi olmalılar.

Mahalli seçimler için birilerinin adamı olmasına değil, 
tabanın sesine önem verilmeli…

Aksi halde mahalli seçimlerde iktidar büyük şamar yiyecektir.

Ancak RECEP TAYYİP ERDOĞAN bu mağduriyetlerin farkında olduğunu sene sonuna kadar gerekli iyileştirmelerin yapılacağını,
Enflasyonun belinin kırıldığını halkımızın 2024’ün sonuna doğru hissedeceğini söylemesine inanıyorum,
Gezi olayları ile bozulan ekonominin tekrar rayına girip düşük enflasyon ile düşük faizi tekrar 2025’e kadar göreceğimizede eminim.
Ancak teşkilatların ve seçimlerde aday olacaklarında aynı gayrete ortak olmaları gerekiyor.