31 Mart Mahalli İdareleri belirleyen seçimler ülkemize yakışacak olgunlukta ve huzur içinde yapıldı.

Geçmişte vaatlerine sadık kalanlar büyük ölçüde oylarını artırarak tekrar güven oyu aldılar.

Ancak bu seçimlerde de seçmeni hizmete bakmaktan uzaklaştırarak öfke, kin ve nefret duyguları ile doldurup bu hal ile karar verdirerek kazanma gayretleride az çok netice verdi.

Bu şartlarda pandemiydi, depremdi ve arkasından seçimlerdi derken içeriye odaklandığımız dönem 31 Mart seçimleri ile sona erdi.

Şimdi bugünden itibaren ülkemizin önünde çok hayati önemde konsantre olmamız gereken dış tehditlerle sarmal olmuş bir güvenlik sorunu var. 
Güneyimizde baharla beraber teröristleri temizleme iradesi devletin her kurumundan seslendirmeye başlanınca,
Sözde demokrasi havarileri olan AB ülkeleri BELÇİKA,ALMANYA ve FRANSA gibi ülkelerde PKK saldırılarının artması ve güvenlik güçlerininde görmezden gelmesi çok dikkat çekici görünüyor.
Diğer taraftan Yunanistan, Güney Kıbrıs ve Fransa’nın Askeri işbirlikleri hız kazanıyor, ABD, Trakyada yığınak yaparken,
Azarbeycan’la barış anlaşması yapmak için görüşme yapan Ermenistan’a Hindistan ve Fransa tarafından silah ve mühimmat yığınağı yaparak barışı engellemeye çalışıyorlar.
İran malum Suriye ve Kandilde kendi kontrolündekileride bize karşı hazırlıyor.
Kuzeyimizdeki Ukrayna-Rusya çatışmasını Fransa ve ABD kaşıyıp dururken,
Rusya’daki katliamı yapanların bazılarının ülkemiz üzerinden geçişleri köpürtülerek Türkiye’ninde adını karıştırma gayretleri boşuna olmasa gerektir.
İşte böyle bir ortamda ülkemizin içe gömülüp artık seçim gündeminden uzaklaşıp, dışarıya konsantre olmanın tam zamanı olduğu çok açık.