31 Mart seçimlerine hızla yaklaşıyoruz. Malum 2019 seçimlerinde CHP bazı büyükşehirlerde;

Ranta son,
Suya indirim,
Öğrenciye neredeyse bedava yolculuk,
Belediyelerden öğrencilere yurt temini,
Öğrenciye ve garibana ücretsiz yemek,
Her mahalleye kreş,
ucuz otopark imkanı,
2019’a göre 2 misli fazla yapılacak Metro ağı ve deniz altı tünelleri ile trafiği rahatlatma sözü,
Deprem öncesi 100 binin üzerinde evin dönüşümü için yeterli kaynak oluşturmak gibi vaatlerle seçimler kazanıldı.

Şimdi 2019 seçim vaatleri için unuttum diyenleri unutmayarak,
bizlerin tekrar önümüzdeki 5 yılı da kayıp yıllara çevirmememiz için oy vereceklerimizin vaadlerini ve vaadini icraate yansıtıp yansıtmadığına iyice bakması ve buna göre gereğini yapmamız gerekir.

Kısaca sloganlarla önümüzdeki 5 yılı tekrar zayi ettirecekmiyiz?

Ya da hissi, duygusal, kin ve nefret üzerinden sloganlarla Başkan seçmek yerine, 
yaptığı vaatlerini geçmişteki icraatı ile kıyaslayarak Başkanı seçebilecekmiyiz ?

Önümüzdeki 4,5 yılı beraber geçireceği Merkezi hükümetin katkılarını ve desteğini alabilecek bir Belediye Başkanı seçerek yöremizin mamur olmasına katkı verebilecekmiyiz ?

Yılda 100 bin üzerinde depreme dayanıklı ev yapacağını söyleyip, 
yıllık deprem hazırlık bütçesini, 
reklam bütçesinden düşük tutan iki yüzlüler hala umutsa ne diyebiliriz ki,

Batının iki yüzlülüğü malum;
İnsan hakkı derler,
Hak hukuk derler,
Demokrasi derler,
Özgürlük derler,
Derler de ancak GAZZE’deki soykırıma varan katliamları görmezler yani göremezler.
Hasta, kadın ve bebek katillerine hala oluk oluk silah akıtırlar yada bu zulme sessiz kalırlar.

İşte bizdeki batı hayranı,
batı sevdalıları,
köklerini sevemeyip batı kültürüne esir edilenlerde, tıpkı hayran oldukları batı gibi davrananları bir imtihan daha bekler.

100 binden fazla depreme dayanıklı ev yapacağını söyleyip, 5 yılda 10 bin evi bile yapamayan ancak yıllık deprem dönüşüm bütçesini, reklam bütçesinden düşük tutan iki yüzlülere hala fırsat verecek miyiz?

Trafik sorununu iki misli metro yaparak,
denizaltı geçişleri yaparak bitirivereceğiz demişlerdi,
şimdi ise trafik dahada içinden çıkılamaz olmasını ödüllendirecekmiyiz ?

Eli kanlı PKK’nın siyasi uzantısı kabul edilen DEM Parti ile KANDİL’in emri ile KENT UZLAŞILARI yaparak legalleştiren ve kazanmaları halinde bu kadroları BELEDİYELERE dolduracak olanlara dur demiyecekmiyiz ?

2019 seçim döneminde,
Temiz siyasetten bahsederek,
Rakiplerine rantçı suçlamaları ile Başkan olan EKREM İMAMOĞLU, 
kamuoyuna kirli ilişkilerin görüntülerini ve balya balya,tomar tomar dağıtılan paralarla ilgili görüntüleri açıklayamıyor, açıklayamayacak gibide duruyor.

Tıpkı bizim menfaatimiz varsa herşey mubah diyen batı gibi, 
CHP’nin menfaati için ise herşey mubah diyorlar sanki,

Kamuoyunun bu paraların ne olduğunu merak ettiğini umursamayacaklar mı ?

CHP seçmeni, masanın üzerini dolduran bu paraların ne olduğunu merak etmeyecek mi ?

CHP İl Başkanlığı ve İBB Başkanı EKREM İMAMOĞLU bu paraların il binasının alımıyla ilgili olduğunu söylese de, eski CHP Avukatı Mustafa Kemal Çiçek, alımda banka üzerinden işlem yapıldığını, elden nakit akışının olmadığını belirtti.

Zaten bu kadar paranın elden ödemenin kanunen yasak olduğunu CHP İl Başkanlığı ve İBB Başkanı EKREM İMAMOĞLU bilmez mi?

Genellikle elden ödemeler VERGİ KAÇIRANLARIN yöntemi olduğuna şahit olunmuştur.

Şimdi 85 milyon adına CHP’ye ve İBB Başkanı EKREM İMAMOĞLU’na soralım;

- Kule şeklinde sayılan bu banknotlar basit bir A4 kağıdıyla iddia ettiğiniz gibi bina parası ise neden resmi yollarla gönderilmek yerine elden verildi?

- Bu paranın kaynağı kim veya kimler?

- Bu çantalar dolusu paralar nereden nasıl geldi ve nereye gidiyor?
-Bu paraların senin inşaat şirketinin mensupları ile taşınması nasıl vicdanlara izah edilir ?
- Hiçbir hukuki delil niteliği olmayan basit bir A4 kağıdında yazan 'Para nakden ve haricen teslim edilmiştir' ifadesi ne kadar gerçekçidir?

- Ayrıca bu, ‘nakden ve haricen’ ne anlama geliyor?

- ⁠Yoksa İBB kaynakları, İstanbullu vatandaşlarımızın vergileri, gayrı resmi yollarla siyasi emeller ve yoldaşları için mi harcanıyor?

Satış rakamları düşük gösterilerek VERGİMİ kaçırılıyor?

EKREM İMAMOĞLU’nun kasası diye bilinen en yakını,sırdaşı FATİH KELEŞ bu paraları sayarken çok yorulmuş mu ?

Bu FATİH KELEŞ Veznedar mıdır ?

Bu FATİH KELEŞ için bütün ihalelerden aldığı yüzdelerden bahsedilmeside bir tesadüf müdür, görüntüler yoksa bu birikimler midir?

85 Milyon vatandaşımız dilinden temiz siyaset ve şeffaflık sloganını düşürmeyenlere bu deli sorular hakkında acilen bilgi ve izahat talep ediyor.

Sizce hata mı yapıyorlar dersiniz.