Geçtiğimiz günlerde Sayın Cumhurbaşkanımız dijital faşizmden bahsettiğinde ve dijital faşizme izin verilmeyeceğini açıkladığında maalesef milletimizin temsilcisi olduklarını söyleyen partilerden, sivi...

Geçtiğimiz günlerde Sayın Cumhurbaşkanımız dijital faşizmden bahsettiğinde ve dijital faşizme izin verilmeyeceğini açıkladığında maalesef milletimizin temsilcisi olduklarını söyleyen partilerden, sivil toplum temsilcilerinden hiç ama hiç ses çıkmadı. Halbuki dijital faşizm her partiden, her kesimden insanımızı ilgilendiren bir dert. Bunun için her parti ve partililerde, sivil toplum teşkilatları da bu faşizme direnmesi beklenir. Geçen haftada WhatsApp’ın bu sözleşmeyi 8 Şubat’a kadar kabul etme şartı koyduğunu öğreniyoruz. Bu sözleşme ile artık bütün bilgilerimizi üçüncü kişilerle ve işletmelerle paylaşabilecekler. Ülkemizin insanlarının verilerinin yurt dışında ne gibi gizli emelleri olduğunu bilmediğimiz kişi ve kuruluşların eline geçmesine de sessiz kaldılar. Halbuki ülkemizde polisin güvenlik kaygısı ile fişlemeleri olunca ayaklanan ta fizandan sesi duyulan malum kesimden ise hiç ses çıkmadı. Hani CHP ve il ilçe teşkilatları, Hani HDP ve il ilçe teşkilatları, Hani Milliyetçi olduğunu söyleyip duran İP  ve  il ilçe teşkilatları, Hani Muhafazakarlığı kimseye bırakmayan Saadet partisi ve diğer kuklalar, Hani her güzel icraat da sokaklara dökülen STK’lar, Bu platformların ülkemizden kazandıklarından vergi vermemek için ülkemizde ofis açma şartına uymamalarına niye itiraz etmiyorlar? Ülkemizin insanının mahrem verilerinin ülke dışına çıkarılıp, depolanıp kullanılmasına neden itiraz edemiyorlar ? Neden sesleri çıkmıyor dersiniz? Neden meydanlara çıkamıyorlar dersiniz? Bu vergi kaçırma teşebbüslerine, mahrem verilerimizin kullanılmak istenmesine ve sergiledikleri bu dijital faşizme karşı niye sesleri çıkmıyor dersiniz? Yoksa yol arkadaşlıkları zedelenecek diye mi korkuyorlar? Yada yol arkadaşlıklarının faturasını insanımızın alın terinden mi ödüyorlar? AB’ye uygulayamadıkları dayatmaları ülkemize yapanlar şimdi çok mu demokratlar? AB’de yasalar buna engelmiş. Şimdi ülkemizde böyle bir yasa çıkarılmak istense adı demokrasi elden gidiyor olacak ve maalesef muhalefetin bugün çıkmayan sesi bütün dünyada ülkemizi şikayet için yankılanacak. Milli ve yerli derken işte bu platformlarda da yerli olmak zorundayız. Bugün Whatsapp’ın bu yaptığını Rusya’nın Telegram’ı da yapıyor, Signal’de yapıyor. Halbuki ’BİP, DEDİ , İLETİ’ gibi yerli uygulamaları, Google ve YouTube gibi arama motorlarının yerine ‘YAANİ’’Yaay’gibi tamamen yerli olan arama motorlarını tercih edersek bütün verilerimizi ülke içinde güvenceye alabilir ve dışarının manipüle etmesinden ülkemizide koruyabiliriz. Bir an önce Facebook, Instagram, Twitter gibi sosyal medya mecralarının da ülkemizdeki benzeri yerli ve milli mecralarının tercih edilmesi gerekiyor. Günümüzde bağımsızlık artık sadece cephe savaşları ile yeterli olmuyor. En modern silahları yapabilmekle, gıdada kendi kendine yeterli olabilmekle, dijital dünyada, enerjide ve uzayda da en ilerilerde olabilmekle en azından caydırıcı bir gücü olanlar bağımsızlığını ancak koruyabiliyor ve birilerinin boyunduruğu altına girmiyor. Çok şükür Cumhurbaşkanımızın riyasetinde devletimiz, milletinin menfaatlerini korumak adına gerekli RK ve KYKK gibi denetim mekanizmalarını da hayata geçirmiş ki şimdi tek tek harekete geçerek insanlarımızın menfaatini korumak için gerekli mekanizmaları da harekete geçirebiliyor. Yerli ve milli platformların ve kurumsal şirketlerimizin de güç birliğine gitme kararı bizi ümitlendiriyor. Bunun meyvelerini elbette toplayacağız, İlk işaret whatSapp’ın 8 Şubat tarihini ileriye ertelediğini ve içerikte bazı değişiklikler yapılabileceğini açıklaması ile geldi. Bazıları hala anlayamadılarsa da çok şükür ki Cumhurbaşkanımızın riyasetinde eski Türkiye’de değiliz.   Yazar: Abdullah Demir