Fizikçi, matematikçi, kimyacı, jeolog ve antropologdan oluşan bir heyet bir araştırma için ormanda bulunmaktadır.

EKONOMİNİN PPM’LERİ

(parts per million) milyonda bir birime verilen isimdir.)

 SOBA NEDEN YUKARIDA

Fizikçi, matematikçi, kimyacı, jeolog ve antropologdan oluşan bir heyet bir araştırma için ormanda bulunmaktadır. Birden yağmur bastırır. Hemen yakındaki bir orman evine sığınırlar. Ev sahibi bunlara bir şeyler ikram etmek için yanlarından ayrılır.

Bu arada hepsinin dikkati soba üzerinde toplanır. Soba yerden bir metre kadar yukarıda ve dizili taşların üzerindedir. Sobanın niçin böyle kurulmuş olabileceğine yönelik aralarında bir tartışma başlar.

Kimyacı, "Adam sobayı yükselterek aktivasyon enerjisini düşürmüş, böylece daha kolay yakmayı amaçlamış" der. Fizikçi, "Adam sobayı yükselterek konveksiyon yoluyla odanın daha kısa sürede ısınmasını sağlamak istemiş" diye yorumlar. Jeolog, "tektonik hareketlilik bölgesi olduğundan sobanın taşların üzerine yıkılmasını sağlayarak yangın ihtimalini azaltmayı amaçlamış." der.

Matematikçi, "Sobayı odanın geometrik merkezine kurmuş, böylece odanın düzgün bir şekilde ısınmasını sağlamış." derken; Antropolog, "Adam ilkel topluluklarda görülen ateşe tapmanın daha soyut biçimi olan ateşe saygı nedeniyle sobayı yukarıya kurmuş" diye değerlendirir.

Bizimkiler aralarında böyle konuşurken orman köylüsü içeri girer ve hep birlikte ona sobanın böyle yukarıda olmasının nedenini sorarlar. Adam cevap verir:

_ Boru yetmedi.

HETERODOKS YAKLAŞIM

Bir zamanlar görevde olan sayın Nurettin Nebati:

 Nebati burada “faiz sebep enflasyon sonuç” önermesinin Heterodoks yaklaşım olduğunu savunuyor. Bu yaklaşımda, ekonomideki enflasyonist baskıları önlemek amacıyla ücretler belirli bir süre dondurulur. Heterodoks ekonomi politikası dünyada en çok Brezilya ve Arjantin gibi ülkelerde uygulandı. Heterodoks sözcüğü, "farklı" anlamına gelen Yunanca heteros ve "öğreti, düşünce" anlamındaki doxa sözcüklerinden oluşur.

Aralık ayında Merkez Bankasının en sade ve en anlaşılır bir açıklaması:

Aralık ayında üretici fiyatları aylık artışı enerji grubu kaynaklı olarak yavaşlarken yıllık üretici enflasyonu düşük bazın da etkisiyle yükseldi. Bu görünüm altında, mevsimsellikten arındırılmış verilerle aylık artış oranları B ve C göstergelerinde sınırlı bir şekilde yükselirken, göstergelerin yıllık enflasyonları artış kaydetti. Enflasyonun ana eğilimi, tüm göstergelerle birlikte değerlendirildiğinde, bir önceki aya kıyasla görece yatay bir seyir izleyerek, Enflasyon Raporu’nda öngörülenden daha ılımlı bir görünüme işaret etti.

Şimdi gelelim asıl meseleye ve ekonomideki “ppm”lere.

Yukarıdaki açıklamalar ve buna benzer yüzlerce açıklamalar “ben ekonomistim” diyen kaç kişi tarafından tam olarak anlaşıldı bilemem, Tövbeler olsun ben anlayamadım ve şunu net olarak söylüyorum ki bu açıklamaları sadece ekonomideki “ppm” ler den başkası da anlamadı yani halkımızın % 99,99 bu açıklamalardan hiçbir şey anlamadı, anlamayı bırakın hiçbir işine de yaramayan açıklamadır, benim Ayşe teyzem ile Mehmet Amcam cebindeki paraya bakar ,ihtiyaçlarına bakar ,yüksek bir ekonomist olduğundan “arz-talep” dengesine bakar daha Türkçesi giren ve çıkana bakar, daha da sadeleştirecek olursak bir zamanlar 300 liraya satın aldığı koyunun kıymasının bir kilosuna 400 lira verdiğine bakar gerisi yalan dolan gelir bu insanlara, çarşı-pazarda yapabileceği ve alabileceği gücüne bakar, vitrinleri gezer hiçbir şey alamadan evine gider veya daha kötü durumdaysa çöp bidonlarından bulduklarını almaya çalışır, Ayşe Teyze’de, Mehmet Amca’da takmış senin Heterodoks yaklaşımına…

Ekonomi: 12 eylülden önce gençlik hareketlerinin içine yeni girdiğimizde bizlere dediler ki halkın anlayamayacağı terimler bulun ve ona göre konuşmalar yapın, sizlerin ne söylediğinizi anlayamayan halk sizi bilge sanır ve saygı duyar, siz de daha çok inandırıcı olursunuz, bu yaklaşım inanın işe yaradı ama bir yere kadar, şimdi ekonomideki açıklamalara bakınca bunlar aklıma geldi, ekonominin sadeleştirilmiş Türkçe açıklaması: giren ve çıkan arasındaki farktır, girdi maliyetleriniz az olursa ürünü ucuza mal edesiniz, sizin belirlediğiniz fiyattan satarsınız, çok üretirseniz ihraç eder döviz kazanırsınız, sizde kazanırsınız ülkeniz de, bunun birde tersini düşünelim girdi maliyetleriniz yüksek olur ve ürünü yüksek maliyetle üretirseniz zararına satmak zorunda kalırsınız ve ekonomik çarkınızı döndürmek için öz sermayenizden yani babadan kalama mallarınızı satar takviye edersiniz buda bir yere kadar gider, bir yerden sonra tükenirsiniz. Ekonomi budur, bunun dışındaki açıklamalar ne kadar bilimsel olursa olsun yapılan açıklamaları anlamayan halk yaptığınızın hamaset olduğunu düşünür ki bu da bilimsel düşüncelerinize haksızlık olur.