Kuzeyimizdeki yangın, ateşi harlayanların çabaları ile bütün şiddetiyle yanmaya devam ediyor.


Güneyimizdeki ateş ise ilk bakışta bütün zulme uğrayanlara ve zulüm altında inim inim inleyen Filistinlilere heyecan versede,
”Aksa Tufanı” operasyonu ile İSRAİL’E FİLİSTİN’İ yok etme,haritadan silme fırsatı altın tepside sunuldu.

Sanki zalim İsrail,acımasız-kanlı planını rahat uygulayabilmek için Dünya kamuoyuna kendini masum gösterecek böyle bir fırsatı arıyordu.

Avrupa ve Dünya kamuoyundan üzerine gelecek tepkileri yok edip hatta mağdur görünmek için sağıra bile yatmış,gel gel yapmış olabilir.

Bu gariban Filistinlileri göz göre göre İsrail’in ateşine kim ve kimler gönderdi,ateşi harlayanlar kimler dersiniz?

Elbette kuzeyde çembere alınan ve koalisyon güçlerinin dikkatini ve gücünü dağıtarak nefes almak isteyen RUSYA ilk akla gelen şüphelide,
En büyük azmettirici ŞİA HİLALİ peşinde olan ve son yıllarda TÜRKİYE’NİN gölgesinde kalan İRAN gibi görünüyor.

İslamiyetteki ilk fitneci Yahudi asıllı ABDULLAH BİN SEBE, İRAN Şia’sının da kaynağıdır.

Sizler İRAN’IN tarihinden bugüne müslüman ülkeler haricinde birileri ile savaştığı bilgisine ulaşamazsınız.

Osmanlının Avrupa’daki fetihlerinin hep kösteği olduğu ve her sefere çıkışında  maraza çıkardığını tarih kitapları hep yazmıştır.

Son yüzyıldada İSRAİL ve ABD ile güya hep kavgalı görünümündedir.

Bu kavgalar ise hep laf dalaşında kalmış ve her seferinde İSLAM ülkelerini bölüp ŞİA HİLALİ oluşturma dışında başka hiç bir icraat olmamıştır.

Biz son yıllarda her krizde, krizi körükleyip yem olarak da FİLİSTİN’İ İSRAİL’İN kucağına atan sonrada ortadan kaybolan İRAN’A şahit olmuşuzdur.

Bu seferde lafla HAMAS’I gaza getirip İSRAİL’İN kucağına atıverdiler ve sonrada kenara
çekilip bu saldırının arkasında yokuz,ABD askeri savaş alanına gelirse diye atmaya başladılar.

ABD ve İSRAİL ile İRAN’IN her sözlü kavgası sonrası ŞİA HİLALİNİN genişlediğini ama FİLİSTİN’İN hep toprak kaybettiğini,
Yetmedi İSRAİL’İN etrafındaki Güçlü gözüken Arap devletlerin PARAMPARÇA edildiğini veya ABD uydusu rejimlerin başa geçmesi sağlandığını görürsünüz.

Yani bu İRAN, IRAK’da ABD sayesinde ŞİA’yı IRAK’A hakim kılmadı mı ?

ŞİA’nın hakim olabilmesi içinde KUZEY IRAK’DA güya Kürtlere meydan açılmadı mı ?

IRAK’DAKİ Sünni oluşumları paravan örgütü DEAŞ’la baskı altına alıp ŞİİLERİ IRAK’A hakim kılmadı mı ?

Bu İRAN, ABD askerinin himayesinde ŞİA HİLALİNİN hakim olduğu bir ORTA DOĞU’YA hakim olmak istemedi mi?

Daha dün KARABAĞ savaşında bu İRAN, ABD ile aynı safta ERMENİSTAN’I desteklemedi mi ?

Bu İRAN,Türk Dünyasını birbirine bağlayacak ZENGEZUR koridoruna ERMENİSTAN ve ABD ile birlikte karşı değil mi?

Bu İRAN , İSLAM ülkelerini bölüp,parçalayıp iç savaşlarla  ABD ve İSRAİL’İN kucağına atmadı mı ?

Şimdi de bütün dünyaya İSRAİL’İ mağdur göstermeye yarayan bu saldırıyı körükleyip FİLİSTİN’İN yok edilmesini seyretmesi bu İRAN’ın ABD ve İSRAİL'E hizmeti değil mi?

Şimdide bu saldırıların arkasında ben yokum deyip temize çıkmak istemiyor mu ?

Biz İRAN’ın mesela KIBRIS’da Müslüman Türk’ün mağduriyetinden hiç bahsettiğini gördük mü?

Biz İRAN’ın Marksist PKK' lılara hep destek olduğunu gördük ama PKK’nın katlettiği masum müslümanları desteklediğini hiç görmedik.

Sözün özü biz İRAN’I ne zaman ABD ve İSRAİL ile dil dalaşı yaptığını görsek bir yerlerde müslümanların  hep zarar gördüğünü ve ŞİA HİLALİNİN genişlediğini gördüğümüzü söyleyebiliriz.

Bunun altında Yahudi asıllı ABDULLAH BİN SEBE’nin fitnesi olan Ehli sünnet düşmanlığına dayalı ŞİA anlayışının ABD ve İSRAİL emrinde olduğu çok açık.

Bu hal üzere vazifelerini iyi yaptıklarını görüyoruz.

Halbuki Körfez ülkeleri ağırlığını koysa(mesela petrol ve doğalgaz ihracatını durduruyorum dese)İsrail yancısı Batı anında savaşa müdahil olurlar ve ateşkesi zorlarlar.

Ama nerede böyle …