Tacizden tutuklanmıştı, Sosyete Hasan için karar verildi! Tacizden tutuklanmıştı, Sosyete Hasan için karar verildi!

Bugün Zonguldak’ın meselelerini biraz arka plana itip her akşam haberlerde içimizi karartan, nefret duygularımızı ön plana çıkartan savunmasız kadınlarımızı darp eden, yaralayan hatta öldüren erkek müsveddelerinden bahsetmek istiyorum.

Bunlar erkek değil, kendini erkek sanan psikopat şerefsizlerdir.

Şu mantığa bakar mısınız son yıllarda iyice yaygınlaşan kadın cinayetleri azalacağına git gide artış göstermesi gerçekten çok vahim boyutlara tırmandı.

Genç kızlar evlenmekten korkar oldu. Aileler perişan vaziyette her an gelebilecek üzücü durumları duymaktan tedirginler. Mutlu gibi görünen nice erkekler bir bakmışsınız aniden canavarlaşmış. Bu nasıl bir vicdan ki, karısını, öz evladını bıçaklıyor, öldürüyor ve sonra da kendini öldürüyor.

Bazıları da öldürüp kaçmadan güvenlik güçlerine teslim oluyor. Kurtulan kurtuluyor, kurtulamayanlar hayatının sonuna kadar bu korkunç tramvayla yaşamaya çalışıyor. Devlet hangi biriyle uğraşsın. Türkiye’de suç oranları o kadar korkunç boyutlara ulaştı ki, akşam evimizde haber dinlemekten, bu tür iğrenç haberleri duymaktan midemiz bulanmaya başladı.

Zaten içeride-dışarıda terörle uğraşan Devletimiz, Suriye’de kalleş saldırılarla şehitler veren aslan gibi evlatlarımıza içimiz kan ağlarken birde içeride kadınları acımadan katleden bu insan bozuntuları ne zaman duracak doğrusu merak ediliyor. Bir cana kıymak, hele ki savunmasız bir kadına kıymak nasıl anlatılır. Türkiye gibi örf ve adetlerine bağlı Müslüman bir ülkede kadına olan bu tür acımasız şiddetin boyutları artık daha fazla içimizi yakmadan Devletimiz mutlaka bu işe bir çözüm bulmak durumundadır.

Aile yapımız bozulmakta, kendini bilmez insan bozuntuları yüzünden kızlarımız hayata küsmekte ve tedirgin olarak “Acaba bende böyle olur muyum” diyebilmekte ve çok güvenerek yuva kurduğu ilişkilerinin ileride bozulmasından kaygı duymaktadırlar.

Yaşadığımız şehir Zonguldak ili, ilçeleri ve köylerinde böyle üzüntü verici hadiselerin az olduğu bildirilmekle beraber her akşam duyulan bu canice haberlerden cesaret alındığı ve ekonomik şartların da bu hadiselerin oluşmasına sebebiyet verebildiği uzmanlarca bildirilmektedir.

Türk aile yapısının daha fazla zarar görmeden ve bu şerefsiz hadiselerin oluşmaması ve halkımızın daha fazla üzülmemesi adına herkesin çok daha fazla duyarlı olmaları beklenmekle birlikte özellikle Devletimizin acil kalıcı tedbirler ve hatta yıldırıcı etkili kanunlarla bu olayların önüne bir set çekmesi istenmekte ve beklenmektedir.