ENFLASYON KAZIĞI… / DÖRTNALA GİDİYORUZ… / ZAM ZAMLARI GETİRDİ…   Geçen seneye kadar bu ülkede her şey çok iyi gitmese de öyle-...

ENFLASYON KAZIĞI… / DÖRTNALA GİDİYORUZ… / ZAM ZAMLARI GETİRDİ…   Geçen seneye kadar bu ülkede her şey çok iyi gitmese de öyle-böyle çok fazla enflasyon kazığı olmadan hayat devam ediyor herkes geçinip gidiyordu. Hiç bu kadar avaz-avaz “Geçinemiyoruz” diye kimse pazarda-sokakta-caddede sitem etmiyordu. Kameralar hangi vatandaşa dönse ve mikrofon uzatılsa vatandaş yangın var diye bağırıyor. Yangın ormanda da oluyor ama esas yangın mutfaklarda oluyor. OBRUK KARINLILAR… TUİK Haziran ayı enflasyonunu açıkladı ve memur ve emeklilere hiç te fena olmayan zamlar yapıldı. Üst kademe zaten uçmuş onların aldığı zamlarla emeklilerin aldığı zamlar arasında kocaman uçurum var. Hani bazen televizyon haberlerinde de görüyoruz “OBRUK” denilen koca-koca çukurlar toprakta aniden meydana geliyor ya işte tam bu misal, dar gelirlilerin cebinde OBRUK oluşmuş durumda. Bir yandan devlet zamlar yapıyor cebe girmeye çalışıyor ama hemen öbür yandan yapılan zamlar OBRUK gibi çukura gidiveriyor, hal böyle olunca da maaşlara zam gelmiş, bin lira 2 bin lira yapılmış emekli, dar gelirli rahatlamış hepsi hikâye… Bu çıkmazdan kurtulmak için var gücüyle bir şeyler yapmaya çalışan iktidarın verdiği zamların hiçbir kıymeti inanın yok çünkü zamlar daha hayata geçmeden ve geçtikten sonra iğneden ipliğe zamlarla etiketlerde irili ufaklı oynamalar olmaya başladı. Dün aldığın malı bugün alman mümkün değil. OBRUK karınlıların karnı doysa gözü doymuyor. Yazık değil mi bu ülkeye ve ülkenin güzelim insanlarına. Gereğinden fazla can yakanlara, kazanca doymayanlara gerçekten yazıklar olsun. Ülkede enflasyon var evet ama bu enflasyonu aşağı çekmek için el birliğiyle herkes üzerine düşeni yapmak yerine inadına zam yaparak körüklemek ihanetin daniskası değil midir? İnsan böyle acımasızca halkını üzmemeli, biraz vicdanları sızlamalı. Varsa tabii… DÖRTNALA GİDİYORUZ… Türkiye üzerinde oynanan oyunlar dün vardı, bugün de var yarın da olacak ama büyük Önder Mustafa Kemal Atatürk’ün dediği gibi “Türkiye Cumhuriyeti ilelebet payidar kalacak.” Dörtnala gidiyoruz. Evet gidiyoruz da bu gidişin sonunda atı kullanan jokey eğer atı kontrol edemezse bu at uçuruma doğru gider veya ciğeri şişer koşamaz hale gelip tökezleyip yere yığılır. Bu örnekler tam da yerine oturan türdendir. Bu sebeple diyorum ki, aman kontrollü gidelim, aman ülkemizi düşünüp eğriyi doğruya çevirelim. Çevirelim ki belimiz bükülmesin bir daha toparlayamaz hep birlikte batarız. Çünkü Türk’ün Türk’ten başka dostu yoktur. KURBAN KESEMEZ HALE GELDİK Dini ve milli değerlerine son derece bağlı bir millet olan Türkiye Cumhuriyeti vatandaşları Ramazanda oruçlarını tutar ve Kurban bayramında da Allah için kurban kesip kan akıtırlar ve bunu yerine getirirken de inanılmaz şekilde mutluluk duyar. Yaşanan bu sıkıntılardan sonra maalesef bu bayramı çoğunluk buruk geçirmek zorunda kaldı çünkü bu şartlarda bu hayat pahalılığında kurban kesmek bir yana kıyma almaya güç kalmadı. En düşük kurbanlıklar (ki bunlar koyun) 3-4 bin liradan satıldı. Büyük tosunlara ortak girmek ise 5-6 bin liradan aşağı olmadı. Hal böyle olunca ve Devlet ikramiyesinde de artış olmayıp 1100 lira verilince kesmek isteyenler bu isteklerini başka kurbanlara bıraktı. Hayat şartları çok pahalı hale geldi. Yani, kurban kesemez hale geldik ve getirildik. Yine İnşallah diyelim ve seneye bu sıkıntılarla kurtulmak için gereken neyse yapılsın. Deniz çok dalgalı boğulmadan hep birlikte kurtulalım. Kalın sağlıcakla…