Zonguldak’ın yemeğe ihtiyacı var! Başlığı görünce hemen diğer yemek(avanta) anlamayın!
Zonguldak’ın yemeğe ihtiyacı var!
Başlığı görünce hemen diğer yemek(avanta) anlamayın!
Avanta işine bakan çok olduğundan ona ihtiyacımız yok zaten!
Bildiğimiz yemek canım…
Niye derseniz; Zonguldak’ta turizmin gelişmesinde son zamanlarda ciddi uğraşlar var…
Ama gelin görün ki turizm için olmazsa olmaz olarak görülen yiyecek konusunda markamız yok!
Hemen “Manda yoğurdu, beyaz baklava, cevizli gömeç” hatırlatması yaparsınız elbet ama…
Ama işte…
Bizim bunlar meşhur dememizle meşhur olmaz…
“Hadi Zonguldak’a manda yoğurdu yemeğe, beyaz baklava ile ağzımızı tatlandırmaya, cevizli gömeç ile çay içmeye gidelim” denilmeli…
Her gelen valimize söylediğimi burada yazayım…
Meşhur Amasra salatasının üzerine Zonguldak’ta yetişen zılbıt misali bir şey katsak ve Zonguldak salatası diye 3 yıl boyunca işlesek markamız olurdu…
3 yıl Zonguldak’ta görev yapıp vedalaşırken Devrek çıkışında cevizli gömeci yerken öğrenen valiler gördük…
O nedenledir ki mevcut valimiz Mustafa Tutulmaz’ı iyi ve doğru yönlendirelim ki neticelere varalım…
***
Zonguldak’tan utanılıyor mu?
Zonguldak’ın markalaşmasının önündeki bir önemli engellerden biri de ilçelerinde yetişen ürünlerin veya bulunan değerlerin ilçe ismiyle tanıtılmaya çalışılması…
Ereğli Osmanlı çileği,
Ereğli kestanesi,
Ereğli Cehennemağzı Mağarası,
Alaplı fındığı,
Çaycuma Manda yoğurdu,
Filyos kalesi,
Devrek Beyaz baklava,
Devrek Cevizli gömeç,
Devrekli Mesut Özil…
Böyle olunca da Zonguldak ismi ne tam anlamıyla markalaşıyor ne de tanınabiliyor…
Oysaki markalaşmış şehirlerin ilçelerinden ziyade şehirlerin kendileri ön plandadır…
Kayseri pastırması, şimdi onunla yarışa giren Kastamonu pastırması…
Bursa Uludağ,
Gaziantep fıstığı,
Rize Ayder yaylası,
Trabzon Uzungöl…
Afyon’un kaymağı…
Sözün özü; Nedendir bilinmez yıllardır Zonguldak yerine ilçelerimizin ismiyle değerlerimiz tanıtılmaya çalışıldığından bir türlü markalaşma sağlanamıyor…
Ne ilçelerimiz tanınıp marka haline gelebiliyor ne de Zonguldak markası tam anlamıyla istediğimiz ve hayal ettiğimiz düzeye ulaşıyor…
Utanılıyor mu, öteleniliyor mu bilmem!
Tek bildiğim; “Büyük Zonguldak” hedefiyle yola çıkıp her şeyin ve herkesin merkezine “Zonguldak” koymadığımız sürece işimiz zor!
***
Stadyum ve Zonguldakspor’a kaynak önerisi…
Bu sene de böyle geçiyor…
Ne şiş yansın ne kebap!
Ama er geç birileri Zonguldakspor’un sadece Zonguldakspor olmadığını anlayıp hak ettiği değeri verecek…
İşte tam da o günler için aklıma gelen bir projeyi yazayım ki belki dikkate alıp takımın önünü açmak isteyen olur…
Şimdiye kadar 3 proje üretip 2 sini hayata geçirmenin nasip olduğu ve yüzbinlerce lira para kazandırmaya vesile olan biri olarak sanırım az çok kayda alınırız!
Bu ara kabul görmeyen projenin fincancı katırlarını ürküttüğünden kabul görmediğini ve yıllık 1 milyon lira kazanmanın hedeflendiğini de dip not düşelim…
Yeni projemize gelirsek…
Stadyum ister mevcut yere isterse yeni bir yere yapılsın altında mağazaların ve marketlerin olabileceği bir proje gerçekleşmesi durumunda devletimiz de kulübümüz de iyi gelir sağlayabilir…
Şöyle ki; Mevcut yer baz alındığında Fener yolunda protokol girişi güzergahında bir forma ve spor giyim mağazası bir de marketin olabileceği alan oluşturması durumunda aylık minimum 50 bin liralık gelir ile kulübümüz rahat bir nefes alabilir…
Tabi fincancı katırları müsaade ederse…
Bu arada stadyum için mevcut yer veya Kozlu sahasının bulunduğu alan tercihimdir… Zira bir çok futbol sahası artık deniz dolgusuyla yapılıyor…
***
HAFTANIN SÖZÜ:
“Cumhurbaşkanımızın da dediği gibi bizler ‘Dava taşını gediğine koyana kadar mücadele edeceğiz’ Zonguldak’ımız için ilk günkü aşk ve heyecanla çalışmayı, hizmet etmeyi var gücümüzle sürdüreceğiz. ”
AK PARTİ ZONGULDAK İL BAŞKANI ZEKİ TOSUN
***
SÖZÜN ÖZÜ:
“İyi insan ol; fakat bunu kanıtlamak için vakit harcama.”
T. S. Eliot
Yazar: Osman Sav
İmza
