Meteorolojiden Bolu, Düzce, Zonguldak için uyarı! Meteorolojiden Bolu, Düzce, Zonguldak için uyarı!

Görevden alınan MHP Zonguldak eski Merkez İlçe Başkanı Niyazi Kıransoy, sosyal medya hesabından mesaj vermeye devam ediyor. Kıransoy, ülkücülüğün tarifini yapıp, "Kirli vicdanlar anlayamaz ülkücülüğü!" diyerek yine ince mesaj gönderdi. Sosyal medya hesabındaki paylaşım şöyle: “..ÜLKÜCÜ OLMAK..” Karşılıksız sevmektir ülkücülük; Yaratanına âşık olmaktır, Allah için vatanını, milletini her şeyden çok sevmektir, Sahip olduğu her şeyle bu uğurda, her yerde mücadele etmektir. Milletine olan sevdasını deliler gibi haykırmaktır da, sevdiğine bir türlü açılamamaktır. Fedakâr olmaktır ülkücülük; Aç kalacağını bilse bile harama el uzatmamaktır, İşini, aşını ve rızkını paylaşabilmektir. Hakkına razı olmaktır, başkasının hakkına el uzatmamaktır. Kendisi için iyi ve güzel olanı başkaları için isteyebilmektir, Sıkıntıya girmek ama başkalarının sıkıntı çekmesine rıza göstermemektir. Mağdur olmaktır ülkücülük; Kaybedeceğini bilse bile doğrudan şaşmamaktır, Hep haklı olmak ama hak ettiğini hiç alamamaktır. Hainlerin karşısında dim dik durmaktır ama hep arkadan hançerlenmektir. Öleceğini bile bile ölüme gülümseyerek başı dik gidebilmektir, Ve vakti geldiğinde seve seve hayatını feda edebilmektir. Suçlu olmaktır ülkücülük! Yalnızca milletini sevdiği için hapse atılmaktır, Akıl almaz işkenceler görmek ve hatta asılmaktır! Doğruları söyleyip dokuz köyden kovulmaktır da yine de yılmamaktır. Hainleri tanıyıp sessiz kalmamaktır! Al bayrağı paçavralara satmamaktır. Deliliktir ülkücülük; Makamı, mevkiyi ve parayı elinin tersiyle itip, hak yolundan sapmamaktır, Ve hep imkânsızı başarmak ama asla övünmemektir. Cefakâr olup çile çekmektir. Hep mücadele etmek ama asla karşılık beklememektir. Akla sığmaz ülkücülük; Yardan, anadan ve serden geçmektir, “Vatanımın ha ekmeğini yemişim, ha uğruna bir kurşun” diyebilmektir. Koca Roma’yı dize getiren Atilla’yı, Anadolu’yu yurt eyleyen Alparslan’ı, İstanbul’u fetih eden Fatih’i, dünyayı deviren hürriyet aşığı Atatürk’ü anlayabilmektir! Çin seddinde Kırk Yiğidiyle Kürşat, Tuna boylarında Osman Paşa, İstanbul surlarında Ulubatlı Hasan, Kırım ellerinde Şeyh Şamil ve Çanakkale’de Yahya Çavuş olabilmektir. Son Başbuğ’un açtığı yoldan sapmamaktır! Ateşten gömlek giymektir, milleti refah içerisinde olsun diye. Döndürmemektir yüzünü liderinden başka bir yöne. Bunlardan öte zordur ülkücü kalmak! Şatafatlı dünyanın kirli tezgâhlarından ırak kalıp, Kara sevdayla tutulduğu milleti uğruna, Satılmadan, yılmadan, yorulmadan, dönmeden, bıkmadan mücadele edip, Varlık dünyasında sadece bir hiç olmak zordur! Tarihe sığmaz, akıl almaz… Kirli vicdanlar anlayamaz ülkücülüğü!"