Zonguldak Valisi Sayın Mustafa Tutulmaz'ın şehirle ilgili ilk analizi moral bozukluğu üzerineydi...
Moral bozukluğunun gerekçelerinden biri de kentte projelerin ağır işlemesi veya yeni projelerin hayata geçmemesiydi...
Siyasilerin teşkilatı dizayn etme çabasıyla geçen polemikler, önceki valinin ve devletin itibarsızlaştırma çabasıyla geçen süreçte yetkili, etkili kişilerin tribünde kalması ve hatta görevlerini ihmal etmeleri halkın moralini de bozdu, umudunu da kırdı...
Tam da bu noktada Sayın Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın Ramazan Bayramını tebrik etmek maksadıyla aradığı Ak Parti Zonguldak İl Başkan Yardımcısı Muammer Avcı'nın taleplerinin anında karşılanması kentte hem umut hem moral havası oluşturdu...
Birilerinin polemiklerle değil de Zonguldak sorunlarıyla ilgileniyor olması, "Cumhurbaşkanının Zonguldak'a garazı olmadığının" anlaşılması, umut ve moralin en önemli ayağını oluşturdu...
***
Ak Parti'de kazanan, kaybeden!
Ak Parti Zonguldak Merkez ilçe kongresini nihayet yaptı...
Öncelikle yeni başkan Mükerrem Ayçiçek hayırlı olsun...
İlk izlenimler de olumlu... Geçmiş dönemdeki hatalardan ders alarak yoluna devam etse yeter...
Asıl mesele ise kazanan-kaybedenin tartışılması...
Öküz öldü ama küçük hesaplar bitmedi...
İlçe başkanlığı sürecinin kazananı Mustafa Çağlayan mı, Selim Alan mı?
Vay be... Ne önemli mesele!
Zaten bu tartışmalarla ve küçük hesaplarla yaklaşık 2 senedir Ak Parti'nin de Zonguldak'ın da içine ettiniz!
Ben kitabın ortasından konuşayım;
Bu sürecin kazananı yok, kaybedeni çok!
En başta Zonguldak zaman kaybetti...
Sonra Ak Parti teşkilat yapısıyla, kırılganlığıyla kan katbetti...
Kent meseleleri ve teşkilatın iyiliğle ilgili uğraşmak yerine kişisel hesaplar güdenler çapını ortaya koyarak itibar kaybetti...
Bakın işinize!
Zonguldak hizmet bekliyor!
Hoş bu kafadakiler işe bakmak yerine hesap gününü bekler...
Olan yine Zonguldak'ıma olur...
Allahü teala Zonguldak'ımızı hırsına kurban edenlerin, edeceklerin elinden korusun...
Vesselam...
***
Defa eten yazdık ama yinelemekte fayda var...
Zonguldak'ta hemen hemen herkes;
Bazı gazetelerin (özellikle biri) ahlak dışı, tehdit vari, iftira yazılarından, birilerinin tetikçisi olmasından rahatsız...
Valisi de siyasetçisi de iş insanları, bürokratı da rahatsız!
Peki, "Hırsızın suçu var da teşvik edenin hiç mi yok" diye sorarlar insana...
Yada; "Yumurta mı tavuktan, tavuk mu yumurtadan" hesabını koyarlar önüne...
Bu sorun sadece medyanın veya şahsi olarak benim veya iftiraya uğrayanların sorunları değil... Önce bunu iyice belleyelim...
Bu sorun Zonguldak sorunu, medyanın sorunu... İnsanlık sorunu...
Bunu medya tek taraflı çözemez...
Valisi, siyasetçisi vs... Sadece "Ahlak dışı yazı yazan, tehdit eden var" diyerek,
Cumhuriyet Başsavcısı, "Ahlak dışı veya tehdit eden-etmeyen ayırmadan gazetecilerle görüşmeyerek" tüm gazetecileri aynı kefeye koyarak bunu çözemez... Bu en başta adalete de sığmaz...
Hele şantaja uğrayan siyasetçinin, başkanın, bürokratın sus payı vermesiyle hiç çözülmez... Hatta, "Tehdit edene veriliyor, bize niye verilmiyor" düşüncesiyle yeni "ARIZA" lar oluşur...
Çözüm belli ve net;
Ahlak dışı, tehdit, şantaj, tetikçilik her kim ve kime ediyorsa edilsin hep bir ağızdan, "Karşıyız" denilmelidir...
"Bana dokunmayan 'ARIZA' bin yıl yaşasın" dersen o 'ARIZA' er geç sana da arıza yapar!
Bu bile olmasa Zonguldak'ın ve mesleğin adının temizlenilmesi adına mücadeleye destek verilmeli, hata yapana hatası söylenmeli...
***
HAFTANIN SÖZÜ: "Zonguldakspor bu şehrin heyecanıdır, hepimizin takımıdır gönül ister ki Zonguldakspor geçmişte olduğu gibi yine süper ligde mücadele ederek hepimizin gururu olsun, fakat ekonomik zorluklar buna müsaade etmiyor, biz Eren Enerji olarak takımın 2. lige kadar yükselmesinde desteğimz daima olmuştur ve yine olmaktadır."
EREN Enerji Cem Çiftçi
***
SÖZÜN ÖZÜ: "Önce seni görmezden gelirler. Sonra sana gülerler. Sonra seninle savaşırlar. Sonra kazanırsın."
Mahatma Gandhi
https://www.imzagazetesi.com.tr/yazar-morale-ve-umuda-ihtiyac-297.html
