Dilin kemiği yok” derler.

Evet, doğrudur. Eline beline diline sahip olacaksın.

Olamazsan işin içinden çıkmak için türlü bahaneler üretir,

Derdini anlatmada çırpınıp durursun.

Çözemediğinde batarsın.

Dil, adamı VEZİR de eder, REZİL de eder.

Bizler gazeteciyiz.

İşimiz sormak yazmak, ama doğruları yazmak.

Kamu oyunu doğru bilgilendirmek.

Yalan yanlış yazılar yazarak insanları rencide etmek, karalamak, bizim işimiz olmaz olamaz.

Olanlarla da işimiz olmaz.

Her yazı, makale isimle yazılan köşe yazarlarına aittir.

Onun sorumluluğundadır.

Biz doğruları yazmazsak eğer hem kendimizin hem de kamuoyunun vicdanıyla sorumluyuz demektir.

Çamur at izi kalsın bizim kitabımızda yoktur.

Böyle bir gazeteci kalemşor asla olmadık, başkaları olduysa (ki olmuştur) bu onu bağlar, kendi vicdanıyla baş başadır.

Bunları böylece izah ettikten sonra gelelim şimdi Milletvekili Hamdi Uçar meselesine.

Hamdi Uçar Vekilimiz 10 Ocak Çalışan Gazeteciler Gününde çok büyük gaf etmiştir. Belki niyetinde kötülük olmasa da tüm gazetecilerim kalemini kırmakla itham etmiştir. Oysa ki sorulan soruya daha esnek ve yapıcı şekilde cevap verseydi hiçbir sıkıntı yaşanmayacak ve bu kadar da olay olmayacaktı.

İbrahim Yıldız, 11 yıldır hastalıklarla boğuşan kızı için destek istedi! İbrahim Yıldız, 11 yıldır hastalıklarla boğuşan kızı için destek istedi!

Soruyu soran Gazeteciler Lens Medya Haber ortağı Ergin Özkul, Gamze Soydaş ve İMZA Gazetesinden Osman Sav geçtiğimiz hafta Çarşamba günü Batı Karadeniz TV yani (BRTV) ye Karabük’te konuk oldular ve orada da konu canlı yayında yine gündemdeydi. Programı yöneten BRTV sahibi Mehmet Çetinkaya Hamdi Uçar’ı canlı yayına bağladı ve aynı soruyu sordu.

“Neden gazetecilerin kalemini kırmakla itham ettiniz, kalem kırmanın anlamı idamdır öyle bilinir” dedi Hamdi Uçar yine olgunlukla cevap vermek yerine özür dileyip sözüm yanlış anlaşıldı gibi ifadeler kullanmayıp hatasını kabul etmeyip orada yargı yolunu gösterdi. Oysa bir ÖZÜR tüm gazetecilerin gönlünü kazanmak olacak ve konu kapanacaktı.

İşte bu yüzden “Dil adamı Vezir de eder, Rezil de eder” başlığını attım. Sayın Hamdi Uçar’la daha önce de yazdığım gibi abi- kardeş gibiyiz, saygıda birbirimize kusur etmeyiz hala da öyledir ama ben Karaelmas Gazeteciler Derneği Başkanlığı (KGD) görevim münasebetiyle üyelerimizin haklarını korumakla da görevliyim. Bir hata varsa bunu daha fazla kırmadan dökmeden kalem kırmadan centilmence çözülmesinden yanayım. Kimseyle de bir alıp veremediğimiz düşmanlığımız da olamaz. Bizler gazetecilik görevimizin bilinci içerisinde Zonguldak’ın sorunlarına çözüm üretmek, yardımcı olmak adına buradayız ve bu konun da daha fazla uzamasını istemiyoruz.

Kalın sağlıcakla…