Diyarbakır'da sevdiği kişi yerine zorla evlendirildiği amcasının oğlu tarafından 29 Ağustos 2016 günü öldürülen 24 yaşındaki Çiğdem P.’nin eşi, amcası, iki halası ve ninesi hakkında fikir ve eylem birliği içinde aile meclisi kararı alıp töre saikiyle öldürmek suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapis istemiyle dava açıldı.

TAHRİK İNDİRİMİ”

İki yıl gizlenen katil koca 25 Ağustos 2018 günü yakalandı. Yargılama sonucunda 17 Aralık 2018 günü kadının eşi haksız tahrik indirimi uygulanarak ağırlaştırılmış müebbet hapis yerine 17 yıl hapisle cezalandırıldı.

Cinayeti işlediği silahtan dolayı da 10 ay hapisle cezalandırıldı ve bu cezası da iyi halli ve sabıkasız oluşu nedeniyle 5 yıl süreyle ertelendi.

AİLENİN DİĞER ÜYELERİNE “BERAAT

Amcası, iki halası ve ninesi ise delil yetersizliğinden beraat etti. Sanık karara karşı önce İstinaf, ardından da Yargıtay'a temyiz başvurusu yaptı.

Ancak dosyası Yargıtay'da arşiv sıralamasında olduğu için henüz kesin hükme bağlanmadığından dolayı sanık hükümlü değil, tutuklu göründüğü için son çıkarılan infaz düzenlemesinden de yararlanamadı.

KARARA İTİRAZINI GERİ ALDI,”BİR AN ÖNCE CEZAMI KESİNLEŞTİRİN” DEDİ

Bunun üzerine tutuklu bulunduğu cezaevinden Yargıtay 1. Ceza Dairesine dilekçe ile başvurup temyiz incelemesinden feragat ettiğini, cezasının bir an önce onararak kesin hükme bağlanmasını istedi.

Bu talep üzerine Yargıtay dosyayı incelenmeksizin sanığın talebi doğrultusunda yerel mahkemeye iade etti. Sanık bu süreçte açık cezaevine nakledildi.

MÜDAHİL SANDALYESİ BOŞ KALINCA…

17 yıllık ceza kesinleştirilince sanık açık cezaevine geçmeye hak kazanmış oldu. Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı ise davaya müdahil olarak katılmış olsaydı dosya inceleme yapılmaksızın geri gönderilmemiş olacaktı.

ÖLDÜRDÜĞÜ EŞİNİ SUÇLADI, CİNAYETİ AYRINTILARIYLA ANLATTI

Sanık mahkemedeki savunmasında, “Eşimi isteyerek öldürmedim. Olaydan önce söylentiler vardı, başkasıyla ilişkisi olduğunu duymuştum. Cinayeti tek başıma işledim. Kimse azmettirmedi. Ninemin evinden çıkıp  alkol aldıktan sonra eve gittim. Eşim ve çocuklarım uyuyordu. Eşim ile konuşmak için odaya gittim. Silahı doğrultup susmasını istedim susmadı. Önce kıyamadım ve silahı kendi kafama dayadım. Eşim üzerime atlayınca silah ateş aldı. Kaç el ateş ettim hatırlamıyorum. Öldürme ile ilgili önceden aile meclisi kararı alınmadı. Eşimle ilgili dedikoduları mahalleden duydum” dedi.

“SEVDİĞİ ÇOCUK İSTEDİ AMA BİZ VERMEDİK”

Cinayete azmettirmekten yargılanan Çiğdem'in amcası Baran P., “Çiğdem, Vedat diye birini seviyordu. Gelip yeğenimi evlenmek için istedi, biz vermedik. Daha sonra Doğan'la evlendirdik. Çiğdem başından beri bu evliliğe sıcak bakmadı. Annem Naile, kız kardeşlerim Akize ve Hanım Pala beni arayıp eve çağırdı. Gittiğimde Çiğdem'in eski sevdiğiyle görüştüğünü anlattılar. Ben de ‘Bunlar iftiradır, Çiğdem böyle bir şey yapmaz. Ama anlaşamıyorlarsa boşanırlar' dedim. Doğan'ın Çiğdem'i öldürdüğünü eşim bana söyledi, ben kimseyi azmettirmedim” dedi.

“ANNEMİ KANLAR İÇİNDE BULDUM”

Öldürülen Çiğdem'in oğlu Muhammed P. ifadesinde, “Annemle otururken babam geldi. Bana, ‘Sen git içerde otur, televizyon izle' dedi. Ben de başka odaya geçtim. Annemle babam yatak odasındaydı. Babam kapıyı çarparak gidince anneme bakmaya gittim. Bu sırada başında delik, yüzüne kadar kan akmıştı. Çığlık attım, komşulardan yardım istedim” dedi.

Lise öğrencisi dehşeti yaşattı! Lise öğrencisi dehşeti yaşattı!

“TÖRE YOK, AİLE MECLİSİ KARARI YOK NİTELİKLİ HAL OLMAZ” DEDİ

Mahkeme, Çiğdem'in istemediği halde amcasının oğlu ile zorla evlendirildiğini, evli olmasına rağmen eski sevdiği ile görüşmeye devam edince aile bireylerinin olayı öğrendiğini belirtti.

Sanığın, yatak odasına girip annesiyle uyuyan küçük oğlunu diğer kardeşlerinin yanına gönderdikten sonra eşine 3 el ateş ederek öldürdüğünü ifade etti.

Mahkeme, karı, koca arasındaki tartışmayla aniden cinayetin işlendiğini, aile meclisince alınmış karar olduğuna dair delil bulunmadığını kaydetti.

Sanığa kasten öldürmenin nitelikli hali kapsamına giren töre saikinin uygulanamayacağına vurgu yaptı.

MAHKEME İNDİRİM UYGULADI

Mahkeme, sanığın amcası, iki halası ve ninesi hakkında fikir ve eylem birlikteliği içinde töre saikiyle aile meclisi kararı alıp Doğan P.'yi cinayete azmettirdikleri iddia edilmiş ise de, delil elde edilemediğinden beraatlarına karar verdi.

Sanık Doğan P.'de eşi kasten öldürmekten ağırlaştırılmış müebbet hapisle cezalandırıldı.

Mahkeme, Çiğdem Pala'nın zorla evlendirilmiş olsa bile sanık ile evliyken eski sevdiğiyle görüştüğü için medeni kanunun 185. maddesi kapsamında evlilik birlikteliğini düzenleyen sadakat yükümlülüğünü yerine getirmediğinin altını çizdi.

Sadakat yükümlülüğüne bağlı sanığın, büyük bir acı ve keder oluşturduğu için cinayeti Çiğdem'den kaynaklanan haksız tahrik sonucu işlediğini belirtti.

Mahkeme, sanığın tahrik kaynaklı hiddetin etkisi altında eşini öldürdüğü için TCK'nın 29. maddesi uyarınca cezasını önce 21 yıla, ardından da iyi hali nedeniyle 17 yıla düşürdü.