Zülfü Livaneli öyle laflar etti ki, yenilir yutulur laflar değildi. Hayret karşı mahalle sus pus olmuş, yalan diyeni de, bu üslup olmadı diyeni de, mezhepçi ve etnik dili reddeni de yok...

  Zülfü Livaneli öyle laflar etti ki, yenilir yutulur laflar değildi. Hayret karşı mahalle sus pus olmuş, yalan diyeni de, bu üslup olmadı diyeni de, mezhepçi ve etnik dili reddeni de yok. Sadece CHP den tasfiye edilmiş bazı ulusalcı isimler ah-ı figan ediyor, bazıları(iş bankası yönetim kurulu üyeliğinden cebini dolduranlar) da şimdi zamanı değildi diyorlar o kadar. İnönü’nün, Ecevit’in ve Baykal’ın solculuğunun sahte olduğu, eski CHP’nin, SHP ve DSP’nin zaten sol partiler olmadığını söyleyen LİVANELİ, böyle bir partiden niye belediye başkanı adayı olduğundan,o gün düzdüğü methiyelerden ise hiç bahsedemiyor. Halbuki Kılıçdaroğlunun genel başkanı olduğu bugünkü CHP’nin içinde hiç olmadığı kadar geçmişi SAĞ tandaslı(ayrıca ABD uzantılı) olanlar cirit atıyor. Parti FETÖ argümanları ve kılavuzluğu ile yol alıyor,milliyetçiyim ve muhafazakarım diyenlerle kol kola yürüyor. Ne hikmetse kendi Mezhebi anlayışından olduğu içinmidir, yoksa yeniden BAŞKAN adaylığını kapmak içinmidir, bilemem ama ZÜLFÜ LİVANELİ, KILIÇDAROĞLU için CHP’nin ilk SOLCU genel başkanı imasında bulunuyor. Ecevit’in ve Baykal’ın tipik sünni olmasının solculuklarına engel olduğu gibi ağıza alınmayacak ithamlar, mezhebi ve etnik kökenlerle ilgili yakıştırmalar…….. Cumhur İttifakından birilerine İNÖNÜ ’ye,ECEVİT’e tek laf ettirmeyen karşı mahallenin sözde…………., şimdi ise sus pus olmalarına şahit olmak düştükleri çamuru gösteriyor. En küçük bir tenkit yok, hepsi ya başlarını kuma sokmuşlar, yada bir yerlerden (Mesela Kemal Bey'in dostlarından) korktukları için sus pus olmuşlar. Tamam CHP'nin mezhepçiliğe pirim vermeyen eski yöneticileri ve CHP’nin KEMALİST olduğunu söyleyen seçmeni dut yemiş bülbül gibi susup kaldılar da, kendilerine milliyetçi ve muhafazakar diyenler nasıl lâl olup kaldılar. Ne kadar daha birilerinin projesi gibi görünen, mezhepçi ve kürtçü anlayışın kuklası olmaya tahammül edecekler………. İnşallah milliyetçiliği ve muhafazakarlığı ağızlarından düşünmeyenler, yukarıdaki söyleme göre mezhepci ve etnik temellere dayandırılmış CHP'nin emrinde milletin has evladı (Zülfi Livane'ye göre bu durumda en büyük kusuru SÜNNİ olması )olan, dış mihraklarca kullanışlı olmayan, RECEP TAYYİP ERDOĞAN'A karşı nefret dilini devam ettirerek bir an evvel koltuktan kaldırıp ZÜLFÜ LİVANELİ’nin toz konduramadığı KILIÇDAROĞLU ve DOSTLARI’nın uygun göreceği bir emir kulunu oturtarak ÜLKEYİ teslim etmekte ısrarcı olmazlar. Bugüne kadar Cumhur İttifakı’ndan kimse Kemal Kılıçdaroğlu'nun mezhebi ve etnik kimliği üzerinden siyaset yapmadılar. Ancak CHP'li bir ismin mezhebi ve etnik söylemlerle KILIÇDAROĞLU öncesi CHP’ye vurması ve SÜNNİ olanların solcu dahi olamayacağını söylemesi artık DEVLET’İ kuran parti denen CHP'nin ortada olmadığını ve mezhebi ve etnik söylemleri öne çıkaran, marksist solculuğu benimseyen bir Azınlık CHP'sine dönüştüğünü görüyoruz. Zülfi Livaneli’nin söylemleri öncesi zaten İSTANBUL İl Başkanlığına getirdikleri DHKP-C hayranı KAFTANCIOĞLU, İSTANBUL BÜYÜKŞEHİR BELEDİYE BAŞKANI’NIN Yunanistan’da ki gazetelerce POTNUS kökenli BAŞKAN ifadelerine sessiz kalıp benimsemiş görüntüsü, bu gelişmeler ve ifadeler karşısında sözde devleti kuran partinin genel başkanı olan KEMAL KILIÇDAROĞLU’nun sessizliği ve bu isimleri koruması, hatta PKK’nın hamisi olan HDP’ye kol kanat germesi, DERSİMLİ KEMAL KILIÇDAROĞLU’nun annesi YEMUŞ Hanımın Ermeni kökenli olduğu, boynunda haç’la resimler çektirmekten dahi sakınmayacak kadar kökenine bağlı olduğu, dedesininde bölgedeki eşkiyalardan olduğunu açıklayan MELİH GÖKÇEK’e bu söylemleri nedeni ile çok büyük bedeller ödetildi, Hatta başkanlığı bu söylemi nedeni ile kaybetti derler. CHP içindeki SÜNNİ ulusalcılara bile tahammül etmeyerek partideki hakimiyeti sağlar sağlamaz, evvela kendine fırsat sunan bu kesimi tasfiye eden bu zihniyet, Allah korusun ülkeyi idare etme fırsatı bulursa, mezhebi ve etnik anlayış birlikteliği içinde olmayan her kesime hasım ve düşmanca davranacakları anlaşılıyor. Hatta bugün bu zihniyetin emrinde olan (ama koltuk hırsı ile veya rant umudu ile), lafla Milliyetçi ve muhafazakar olduğunu söyleyen kesimin evvela zarar görmesi zaten kaçınılmaz olur herhalde, zulüm yapan kadar zulme vesile olanda mutlaka evvela zulümden nasibini alırmış, Biz buna şeksiz şüphesiz inanıyoruz. KEMAL KILIÇDAROĞLU, Dostları ile (İP, HDP ,DHKP-C, FETÖ VE DİĞER BUÇUK PARTİLER VE HEPSİNİN İPİNİ ELİNDE TUTANLAR MI acaba), yalan, dolan ve nefret dili ile, birde tabii ki HEYKEL YAPMA YARIŞI ile, Her türlü etik değerleri hiçe sayarak COVİD-19 pandemisinde bile, üretimde, ihracatta ve medeniyet yolunda büyümede hız kesmeyen ÜLKEMİZE birilerinin huzurunda diz çöktürme yarışında. KILIÇDAROĞLU ve sözde MİLLİYETÇİ VE MUHAFAZAKAR olduğunu söyleyenler, TÜRKİYE’nin desteği ile AZARBEYCAN’IN KARABAĞ’I işgalden kurtarmasının üzerinden bir yılı aşkın bir zaman geçti. Sizler bu ATA YURDUMUZU hiç mi merak etmiyorsunuz? Ermenilerin buralardaki zulmüne şahit olmak ve katliama uğrayanların acısına ortak olmak, milliyetçi ve muhafazakarım diyen herkesin boynunun borcu değil mi? KILIÇDAROĞLU'nu ZÜLFİ LİVANELİ’nin açıklamaları sonrası anlayabiliriz de, MİLLİYETÇİLİĞİ lafta kimseye bırakmayanlar, Buralardan gelecek OY YOK diye mi bu ATAYURDU’NU yok sayıyorsunuz ? İpinizi elinde tutan var da onlardan mı korkuyorsunuz? Doğrusu merak ediyoruz, cevabınızı merakla……………….