Cumhurbaşkanına rağmen nasıl bir proje aksar diye merak edenlere gelsin…

“Bürokratik oligarşiyi” merak edenlere gelsin…

Zonguldak Havaalanındaki sorun hala çözülmedi…

1881 metre uzunluğundaki pistin 250+60 olmak üzere 310 metre uzatma işleminin alt yapı çalışması bitmek üzere,

Ama üzerine dökülecek betonu hala ayarlanmadı…

Vali Erdoğan Bektaş’ın söylediği 3 milyon bulunamadı…

Genişlemesi işlemi için gerektiği söylenen 10 milyon liradan da eser yok!

27 Şubat 2020 tarihinde Ankara’daki zirvede çıkan kararların üzerinden 2,5 ay geçmesine rağmen,

Cumhurbaşkanı Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın 2 defa 2 bakana talimat vermesine rağmen,

6 milyon 300 bin lira Cumhurbaşkanlığı Strateji Başkanlığından onayından çıkıp Maliye Bakanlığında bloke edildiyse ve bu 70 gündür çözülemiyorsa,

Sözün bittiği yerdir!

İşin içinde iş vardır!

Sözün özü;

3 Kentin valileri ve milletvekilleri yaklaşık 6 aydır 13 milyon lirayı bulamadı!

Söz bitti!

Gerisi teferruat!

 

                       ***

 

İstanbul ve Zonguldak!

Korona virüste “30 Büyükşehir ve Zonguldak” olarak anılan şehrimiz;

Pusula Gazetesi patronu Ali Rıza Tığ, sayesinde;

“İstanbul ve Zonguldak” olarak da anılmaya başlandı…

Hem de “Ahlak dışı” olarak…

Basın İlan Kurumu (BİK), Türkiye genelinde İstanbul ve Zonguldak’ta toplam 3 gazeteye “BASIN AHLAK ESASLARININ İHLALİ” nedeniyle ceza kesti…

Böylelikle “Ahlak dışı yazılarla” Zonguldak dışında da şehrimizi rezil etti…

Zaten Ankara başta olmak üzere bir çok ilde biliniyordu ama ceza kesilmesi ayrıca rezilliğe rezillik kattı…

Özür, utanma, yazılarında düzelme beklemek gibi bir gaflete düştük!

Sonuç; Bildik, tanıdık arıza!

 

                 ***

 

Kime, neyi anlatıyoruz ki!

Yaptığı “Ahlaksızlığı” anlamayana, bilmeyene, marifet sayana ahlak dersi nasıl verilebilir?

  • İlk insan ve ilk Peygamber Hazret-i Adem’e yazdığı fıkrayla hakaret edene,
  • Devletin Başsavcısına “Koca kafa”, “Kozalak kafa” yazarak tekneyle gezdirip karı buluyorlar diye ima edene,
  • Sendikacının yatak odasına kadar yazıp, ölümüne vesile olana,
  • Milletvekiline şehit cenazesinde viagra kullandığı ithamında bulunarak sırf sponsorunun önünü açmak için itibarsızlaştırana,
  • Ak Parti İl Başkanı Zeki Tosun’a soy isminden yola çıkarak “Cameş” benzetmesi yapıp itibarsızlaştırmaya çalışana,
  • CHP ön seçiminde sponsoru Harun Akın ve Şerafettin Turpcu’nun önünü açmak adına Deniz Yavuzyılmaz’ı itibarsızlaştırmaya çalışana ve bunu gazetecilik görene,
  • Belediye Başkanının “Baldızı” ile ilişkisi olduğunu ima edip, Sözcü Gazetesine haber yaptırmakla tehdit edene,
  • Covid-19 mücadelesinde Valinin hatalı söylemlerini haberin ötesine geçirip kendisi ve sponsoru milletvekiline diz çökmesi için linç kampanyası olarak dönüştürene,
  • Meslek ve şehir adına utanılacak bir durumu “Valla bizim fıkralarımızı beğenen, gülmekten ölen okurlarımız o paranın fazlasını verir!” diyerek itibar kaybını parayla ölçebilene ne denilebilir ki?
  • “Pusula ve Ali Rıza Tığ ile haber ve habercilik konusunda rekabet edemeyenlerin böylesi ucuz işlerle uğraşmasını normal karşılıyoruz.” yazarak devletin en ciddi kurumlarından biri olan BİK Müdürlüğünün tarihte çok nadiren verdiği cezayı ucuzluk olarak niteleyene ne diyebiliriz ki?
  • “Ahlak dışı” yazısına özür beklenen köşesinde “Gebelik testi ARTı çıksa!” başlığıyla genç bir gazetecinin kendisi, babası ve ailesine ahlak dışı yazabilecek kadar yüzsüzleşene ne diyebiliriz ki?
  • “Ahlak” dersi nasıl verilebilir ki?
  • “Bir ahlaksızlık mı yaptık” diyebilecek yüzsüzlüğü gösterebilene ne diyebiliriz ki?
  • Anladım ki; anlamıyor…
  • Yeni taktiğimiz, sponsorları üzerinden anlatmak…
  • “Parayı veren düdüğü çalar” düşüncesiyle onlara anlatalım, onlar düdüğü çalsın!

 

                ***

 

Hamdi Uçar ile Ali Bektaş ölmüş müdür?

Sadece merakımdan;

Ali Rıza Tığ’ın dediği, “Valla bizim fıkralarımızı beğenen, gülmekten ölen okurlarımız o paranın fazlasını verir!”

Sözünden yola çıkarak;

Tığ’ın ilk insan ve ilk Peygamber Hazret-i Adem’e yönelik hakaret içeren fıkrasına Ak Parti’nin Milletvekili olarak Hamdi Uçar ve Ak Partinin Belediye Başkanı Ali Bektaş da beğenmiş ve gülmekten ölmüş müdür?

Ayrıca; “O paranın fazlasını verip” Tığ’ın “Kaskosunu” yaptıran Milletvekili ve Başkanlar başta olmak üzere iş insanı ve STK başkanları, dost göründüklerinize yönelik hakaret içiren fıkra ve bel altı ithamları içeren yazılara gülmekten ölmüş müdürler?

Ali Rıza Tığ’ın Zonguldak’a yaşattığı utançta siz başta olmak üzere teşvik eden, tetikçi olarak kullanan, belden aşağı yazılarına, fıkralarına gülen ve alay eden herkesin suçu var…

Hadi; o anlamıyor…

Sponsoru olan milletin vekili olması gereken Hamdi Uçar, fıkralarıyla bir dönem kendi adını “Bipci başkana çıkartıp” zor durumda kalan Ali Bektaş ta mı anlamıyor?

Anlayan anlamayanlara anlatsın artık!

Yeter bu rezillik!

 

                           ***

Zonguldak Limanı'nda hummalı çalışma! Zonguldak Limanı'nda hummalı çalışma!

 

Başkan Alan, nereye gidiyor?

Zonguldak Belediye Başkanı Dr. Selim Alan, genç ve umut veren belediye başkanı…

Yalnız son zamanlardaki duruşu ve söylemleriyle umutları hayal kırıklığına döndürmeye başladı…

Hevesi, icraatı tamam da Ak Parti’de “Paralel yapı” oluşturma çabasında olduğu iddia edilen yapının dümen suyuna gitmek,

Gazetecilere “Had bildirmek”…

Aba altından sopa göstermek,

Neyin nesi?

Hadi had bildirmek, balans ayarı vermeye niyetlendi;

Bari doğru yere haddini bildirse!

“Hakaret, iftira, yalan haber yapan varsa bana göre sarı basın kartı varsa yırtıp atsın” diyen Başkan Alan, bu konularda ünü sınırları aşmış, ahlak dışı yazı yazmaktan Basın İlan Kurumundan Zonguldak’ta ceza yiyen tek gazete patronu olan Ali Rıza Tığ ile iş tutuyor!

“Aklını, kalemini kiraya vermiş olanlara sesleniyorum” diyor, belediye başkanı olmadan önce sabah, öğle, akşam kendisine hakaret yazan, kalemiyle kendisine “Kan testi” yapacak kadar aşağılayan, ortağı olduğu şirketten 5 bin lira gönderince yazıları kesen kişinin lafıyla gazetecileri “Kalemini kiraya vermekle” suçluyor!

“Partimi, teşkilatımı yazarsanız beni yazarsınız” diyor, Ak Parti İl Başkanı Zeki Tosun ile soy ismi üzerinden alay etmesiyle nam salmış kişinin yazılarını görmezden geliyor…

Vali Erdoğan Bektaş’ın Ilıksu zirvesinde söylediği sözlerinin işine geldiği tarafını almış, “Ben böyle bir basın görmedim” sözünü pazarlıyor…

Ilıksu zirvesinde “Basını bu hale getiren sizsiniz” sözünü hiç üzerine almıyor!

Başkan Alan, hafızasına format mı attırdı?

İnsanların aklıyla dalga mı geçiyor?

Güç zehirlenmesi mi?

Gözüne perde inmesi mi?

Siz karar verin…

 

                              ***

 

HAFTANIN SÖZÜ: “Valla bizim fıkralarımızı beğenen, gülmekten ölen okurlarımız o paranın fazlasını verir!”

ALİ RIZA TIĞ

 

 

                               ***

 

SÖZÜN ÖZÜ:  “Kişi kim olduğunu bilmek isterse, kimleri sevdiğine baksın…”

Hazret-i Mevlana

 

https://www.imzagazetesi.com.tr/yazar-zonguldak-bartin-ve-karabuk-vali-ve-milletvekillerine-198.html