Neden “yol ayrımı” dediğimi eni-konu anlatacağım.
12 eylülden önce bazı sol örgütlerin içinde bulundum, ortak sloganımız:
”Bağımsız Türkiye” idi, bu; marjinal guruplar hariç hemen hemen tüm sol örgü...
Neden “yol ayrımı” dediğimi eni-konu anlatacağım.
12 eylülden önce bazı sol örgütlerin içinde bulundum, ortak sloganımız:
”Bağımsız Türkiye” idi, bu; marjinal guruplar hariç hemen hemen tüm sol örgütlerde böyleydi.
Kendilerini “faşist” diye hedefimize koyup düşman ilan ettiklerimiz de aynı “Bağımsız Türkiye” diyorlardı ama biz bunlara hiç inanmazdık, bizim için sağcılar faşistti ve kafatasçıydılar, Türk ırkından başkasına yaşam hakkı vermeyen, dar kafalı insanlardı, en yakınlarımız bile sağcı ise onlarla selamı-sabahı kesmeliydik, bu şekilde programlanmıştık, sağ kesimin de bizden farkı yoktu. Eğer bir insan solcu ise vatan hainidir, Maocudur, Lenin, Enver Hoca veya dinsizdir, bunlarda vatan ve bayrak sevgisi sahtedir, namus kavramları zayıftır. Vatan ve Bayrak sevilecekse bizim dışımızdakilerin sevgileri sorgulanmalıdır. Bu sözde vatan-bayrak sevdalıları 12 eylülden önce de kullanıldı, sonra da kullanıldı, bir çok sağcı, devlet katında gizli ve özel olarak kullanıldı, çünkü bunlar vatan için ölümü bile göze alan güya vatan sevdalısıydılar, bu nedenle bir çoğu gayri meşru olarak devlet tarafından kollandılar ve kullanıldılar, bu konuyu herkes biliyor buna girmeyeceğim.
Benim asıl sorgulamam gereken ve kendi dünya görüşüme göre cevap bulamadığım sorulara cevap aramaktır.
Ben kendimi sağcı veya solcu göstermek yerine vatansever olarak tanımlıyorum, benim için solculuk vatanseverliğin alt başlığıdır, önce vatanseverlik gelir, sonra solcuysam solcu, sağcıysam sağcı…
Evrensel değerler olan: Demokrasi, insan hakları, barış, kardeşlik ve özgürlüklere kimsenin bir diyeceği olamaz, dünya görüşünüz ne olursa olsun bu değerler vaz geçilmezdir. Amma: misakı milli sınırları çizilmiş, bayrağı tanımlanmış, varlığı tüm dünyaca kabul edilmiş bir devletin vatandaşı olarak sırf evrensel değerlerin gölgesine sığınarak ülkenin ortak ve milli değerlerini yok sayarak, siyaset yapmak, sağcı- solcu olmak ve bunu da dünyaya mağduriyet olarak göstermek başta vatanseverlikle bağdaşmayacağı gibi asıl amacın üzüm yemek değil, bağcıyı dövmek olduğunu anlarım ben.
Etnik kökeni ,rengi, dini, dili ne olursa olsun misakı milliyi tanıyor, bayrağı kabul ediyor, diğer ortak değerlerimizi düşmana karşı sahipleniyorsa sağcı da olsa, solcu da olsa başımızın tacı olur ancak.
Ancaaak burada bir parantez açmak lazım: Bu ülkede yaşayan tüm insanlardan ortak değerlere sahip çıkmalarını isterken, unutmamak gerekir ki bu vatan hepimizin ise herkesin ortak değerlere sahip çıkmasını isterken, herkesin de kendi öz değerlerini yaşaması ve yaşatması gerekir ki bu da gerçek anlamda demokratik ve laik bir yönetimle mümkün olduğunu unutmamalıyız, yanlış tanımlanan bir laiklik ve demokrasi yüzünden bu ülkenin asli unsurları ortak değerlerimizden uzaklaşırken, pusuda bekleyen düşmanın kucağına düşüyorlar, zaten düşmanın da beklentisi budur.
Yazıyı uzatmak sizleri sıkacak biliyorum ama lütfen dikkat buyurun, sadece bir örnek vereceğim: Tamamen bitmiş ve yok olmak üzere olan bir imparatorluğun küllerinden yeniden doğan bu memleketin kurucularını kim sevmiyor? Sayıyorum: Araplar, AB ülkeleri ki bu sözde medeni ülkeler 45 yıldır bizleri kapılarında bekletirken bir ara yumuşadılar ve ilk istekleri ne oldu biliyor musunuz? Bürolarınızdan Atatürk resimlerin kaldırın. Başka kim sevmez? ABD, zaten bu ülke bizim misakı milliyi tanımayan tek ülkedir, bu nedenle bazen Ortadoğu haritalarını kendine göre çizer ve sonra da “pardon” der.
Başka kim sevmez? PKK ve onun yandaşları, yerli sempatizanları, bir de ne acıdır ki bu ülkede yaşayan ve ülke geleceğine yön verecek konumda olan bazıları var ki dilim varmıyor demeye ama Allah sonumuzu hayır etsin. Bu kadar düşman varken ya dirayetli ve evrensel değerlere saygılı bir iktidarımız olsun ya da Allah sonumuzu hayır etsin.
İşte yazının başlığındaki yol ayrımı bu nedenle kondu. Ortak değerlerimizi savunacağız diye dünya görüşümüzü değiştiremeyiz, ama bu ülkenin vatandaşları olarak birlikte yaşama kültürü oluşturmak için yeni ortak değerler bulmalıyız, dayatma ile vatan sevgisi gerçek sevgi değildir.
Yazan: Mehmet Çelik
