YENİ DÖNEME “İMZA” ATTIK! İçinde olan, yaşayan bilir… Dile kolay 5 yıl…

YENİ DÖNEME “İMZA” ATTIK!

İçinde olan, yaşayan bilir…

Dile kolay 5 yıl…

Bu konuda mütevazı olmayacağım!

Haziran 2016’ta dergiyle başlayan İMZA’nın yayın serüveni 24 Mayıs 2017 tarihinde haftalık İMZA Gazetesinin yayına başlamasıyla ayrı bir sürece girmişti…

İlk sayısında FETÖ’nun devletten önce dine verdiği zararı kamuoyuna taşımasıyla adından söz ettiren İMZA Dergisi “O uçak buraya ge-ye-cek” kapağı ile gündem oluşturmuş, sonraki süreçte de fikri takibini sürdürmüş ve THY’nın uçması, pistin uzayıp genişlemesinde baskı unsuru oluşturmuştu…

Olması gereken ama Zonguldak’ta alışıla gelmişin dışında gazetecilik duruşu sergileyen İMZA ailesi, maddiyattan öte gazetecilik dedi, Zonguldak dedi, bölge dedi, Türkiye dedi…

Köşe yazarları ile fikir yelpazesini geniş tutan ve her görüşe elinden geldiğince yer vermeye çalışan İMZA Gazetesi, “Tetikçilik, şantajcılığın” gazetecilik görülüp bunu yapmayanın “Gazeteci görülmediği” ortamda adeta gel değirmenine karşı mücadele verdi, veriyor…

Bu mücadelemizde başından beri İMZA ailesinin her şeyden önce ağabeyi konumundaki aynı zamanda Karaelmas Gazeteciler Derneği Yönetim Kurulu Başkanı, İMZA Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Mustafa Emen’e, İrem Karagöz kardeşimize ve bugüne kadar emeği geçen herkese ayrı ayrı teşekkürü borç biliriz…

Köşe yazarlarımız Abdullah Demir, Ahmet Baysan, Mehmet Çelik, Ali Özdemir, Meral Demirbaş, Volkan Yaşar Berber’e katkılarından dolayı şükranlarımızı iletiriz…

Müsaadenizle bir teşekkür de aileme etmek isterim…

Zira kuruluşunda ve süreç içinde yaşanılan sorunlara göğüs gererken yanımda olan ve sürekli destek veren aileme de İMZA ailesine desteklerinden dolayı ayrıca teşekkür eder,

Son söz olarak herkese ayrı ayrı diyorum ki;

İYİ Kİ VARSINIZ…

 

 

***

 

NE İŞE YARARSINIZ?

Zonguldak Havaalanında 2 ileri bir geri gitmeye devam ediyoruz…

Süreci başından beri bilenler neler yaşadığımızı, kimlerle niye mücadele ettiğimizi bilir…

İki ileri bir gerilik olay;

2019 yılından önce yurt dışı uçuş olup yurt içi uçuş olmayan yegane hava alanı olan Zonguldak Havaalanı idi…

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın 4 Mart 2019 tarihinde Zonguldak’a geldiğinde verdiği talimatla 12 Mayıs tarihinde uçmaya başlayan, sonrasında pistin yetersizliği, kuyruk rüzgarını bahane ederek uçuşları iptal eden THY’nın karın ağrısı bitmiyor!

Bölgede Zonguldak Havaalanının yarısı kadar potansiyeli olan Kastamonu Havaalanında yurt içi uçuşlar başlamasına ve hali hazırda devam etmesine rağmen THY, Zonguldak uçuşunu başlamada öteleme rekoru kırdı…

Uzağa gitmeye gerek yok!

Kastamonu’da uçuşların “Siyasetçiler sayesinde” olduğunu bilmek için bir telefonunuz yeter…

Soru şu;

Kastamonu’daki milletvekilleri THY’nu ikna edip sadece yurt içi uçuş yapılabilen ve Zonguldak’ın yarısı kadar potansiyeli olan havaalanını faal hale getirebiliyor da Zonguldak Milletvekilleri niye getiremiyor?

Kastamonu Milletvekilleri, milletvekili de Zonguldak milletvekilleri ne?

2019 öncesi THY’nın getirilmesi mücadelesinde ve pist çalışmalarında ortaya konulan beceriksizlikleri bildiğimden bu kadar net soruyorum…

Ne işe yararsınız? Gelen hizmeti kaçırmaktan başka!

Beceremeyecekseniz söyleyin biz halledelim…

Ama sonra gönül koyma, tafra atma, birilerine şikayet etme, birilerine yazdırma, bürokratlara baskı yapma, hakkımızda iftiralarda bulunmak yok!

Bu arada hiç bir şey yapmadığınız hatta engel olmaya çalıştığınız hizmetin kurdelesini kesmesi yine sizden!

 

***

 

 

GÖRMEDİM, ÖZÜR!

İsrail’in Filistin halkına yaptığı zulme karşı 4 maymunu oynayan sanatçılara yönelik eleştirilerimi içeren “Kaç yüzlüsünüz” başlıklı yazıma eleştiri beklerken saldırı geldi…

Doğrusu eleştiriye eleştiriyi anlarım da mesnetsiz saldırıyı anlamakta güçlük çekiyorum…

Ağaçlar için eylem üzerine eylem yapan sanatçıların Filistin’de kadın-çocuk demeden yapılan zulmü seyrettiğini yazmam üzerine görüşlerine de değer verdiğim biri sadece havuz medyasını takip ettiğimi iddia ederek saldırmış…

Sanatçıların Filistin’de yapılanları medya aracılığıyla kınadığını ifade etmiş…

İyi de bunun neresinde adalet?

Kesilen ağaçlar için günlerce sokakta eylem, hükümete tepki, uluslararası tv ekranlarında röportaj üstüne röportaj…

Öldürülen çocuk ve kadınlar karşısında sadece açıklama…

Yoksa adaletli davranıp eylem yaptılar veya ulusal kanallarda kamuoyu oluşturdular da benim mi haberim olmadı…

Öyleyse özür, görmedim!

Yok sadece öylesine zoraki kınamayla geçiştirildiyse;

Sanatçılar da;

Adalet ve insani değerlerini sorgulamalı…

***

HAFTANIN SÖZÜ:

Bütün dünya bir, Filistinli çocuk tek.”

ŞERİF CİHAN’IN KARİKATÜRÜNDEN

***

SÖZÜN ÖZÜ:

“Hayatta daima gerçekleri savun! Takdir eden olmasa bile, vicdanına hesap vermekten kurtulursun.”

Che Guevara

YAZAN: OSMAN SAV