Yapılan tüm uyarılara rağmen yurt genelinde kurallara uymamanın ve devletin aldığı tedbirlere riayet etmeyenlerin sebep olduğu Covit-19 Korana mikrobunun inanılmaz hızla yayılması endişeyi tavan yaptırırken şimdi herkes kara-kara düşünmeye başladı. Yaz ayında 15 ölüm oranını çok gördüğümüz ve milletçe üzüldüğümüz Covit 19 kış ayının içinde bulunduğumuz şu günlerde 160-170 gibi korkunç rakamlara ulaştı.

Öldürücü mikrop genç yaşlı kadın-erkek demeden sevdiklerimizi hayattan koparırken “Sorumsuzlar-vurdumduymazlar” hala da geyik muhabbeti yapmaya devam ediyorlar. Yaşanan gelişmeleri izlerken inanın terbiyesizlerin görevlilere karşı yaptıkları tavırlar sebebiyle televizyonu kırasım geliyor. Bu ne kadar sorumsuzluk, bu ne kadar toplumu hiçe alma ve bu ne kadar insanların sağlığınla oynamadır, yazıklar olsun pes doğrusu, pessss…

Yazın caf caflı sıcak günlerinin rehaveti henüz üzerimizden yeni yeni çıkarken insanların Korona’nın bittiğini sanması ve kapıp koy vermesi hatta boş vermesi Zonguldak’ı da kırmızıya boyadı ve hastanelerin doluluk oranı da yüzde 90’lara dayandı.

KRİTİK DURUMU GİTTİM-GÖRDÜM-YAZDIM

Tam da böyle kritik bir durumda geçen hafta başında sağlık problemlerimin nüksettiği bir günde mecburiyetten Atatürk Devlet Hastanesinde kendimi kontrol amaçlı muayene ettirdim. İlgi ve alakalarını esirgemeyen değerli Doktorlarımız Üroloji uzmanı değerli insan Dr. Metin Kılıç’a, Beyin Cerrahi Uzmanı ve işinin gerçekten uzmanı Ayhan Önk hocama ve beynimdeki su toplanması hastalığımla ilgili 6-7 aydır gereken müdahaleleri yapan Nöroloji uzmanı çok tecrübeli hocamız Şenol Yavuz’a gerçekten şükranlarımı sunuyorum. Böyle pandeminin yoğun olduğu kritik günlerde dahi canla başla çalışıyorlar. Diğer doktorlarımız ve sağlık çalışanlarımız da aynı şekilde görevinin başındalar. Onları bir gazeteci olarak hastanede çalışmalarını gözlemlerken gurur duydum.“Bravoo” dedim.

Beyin Cerrahi hocam Ayhan Önk akşam saat 21.00’de beyin ve belimden MR çektirmemi istemişti ve ben akşam 9’da tekrar hastaneye geldiğimde durumun ne kadar vahim olduğunu bizzat gözlerimle gördüm. Acil kapısından içeri girerken 2 tane güvenlik görevlisi, polis ve tam teçhizatlı sağlık personelinin engeliyle karşılaştım. Bir anda irkildim ve korktum tabi. Ne olduğunu sorduğumda “İçeri giremezsiniz durum tehlikeli” cevabını aldım ve kendilerine, “MR çekimim var” diyerek kapıdan çekinerek girdim ve hızlı adımlarla MR odasına yöneldim. Giderken de yolda görevliye sordum. “Neler oluyor” dediğimde, “Abi içerde 2 tane ağır Covit hastası geldi” deyince her şey anlaşılmıştı.

Birkaç araştırmadan sonra Hastanenin ne kadar kritik duruma geldiğini de öğrenmiş oldum, zaten gündüz de doktor kapılarında hasta sayısı 10’u geçmiyordu. Demek ki, Zonguldak’ta kritik günler kapıya dayanmıştı.  Yaz boyunca yaşanan ihmalkârlığın, sorumsuzluğun bedelini ağır bir şekilde ödemeye başladığımız böylece ortaya çıkmış oldu.

Sonuç itibariyle, Zonguldak’ta vaka sayışlarında görülen artış ve insanların bu tehlikeli virüsü dikkate almamaları inşallah ileriki günlerde hiç istemediğimiz vahim tablolar karşımıza çıkartmaz ve sevdiklerimizi hayattan kopartmaz. MASKE-MESAFE-TEMİZLİK kurallarına harfiyen uysak ne olurdu sanki. Yazık değil mi bunca emeklere, harcanan maddi-manevi değerlere. Ya bu deveyi güdeceğiz ya bu diyardan gideceğiz. Başka yolu yok. Herkes aklını başına alsın. Allah hepimizi korusun ve sevdiklerimize bağışlasın

Kalın sağlıcakla…

Kilimli’de şok! Ceset bulundu Kilimli’de şok! Ceset bulundu