VALİ TUTULMAZ SUÇ İŞLEDİ! Zonguldak’ın gelişmesinin önündeki en büyük engellerden biri de “Kömür zihniyeti”

VALİ TUTULMAZ SUÇ İŞLEDİ!

Zonguldak’ın gelişmesinin önündeki en büyük engellerden biri de “Kömür zihniyeti”nden kurtulamamak!

Bunun bir örneği de benim de katıldığım Zonguldak’ta “Kafes balıkçılığı” yapılması yönünde hazırlanan bir sempozyum sonrası gelişti…

Vali Mustafa Tutulmaz, yaptığı konuşmada masumane “Alternatif” kelimesini “Kömür”ün peşine söylemesiyle tehdit olarak algılanıp bir takım zihniyetler harekete geçti!

Vali Tutulmaz’ın “Kömür eski gücünde değil… Eski iş imkanı yok yeni iş imkanları bulmamız lazım. Yeni iş alanları, alternatif alanlar bulmamız lazım” sözüyle kızılca kıyamet koptu!

Halbuki malumun ilanını yaptı!

“Vali Tutulmaz suç işledi” sanki!

Otomatik refleksler belli…

Vali Tutulmaz, kömüre alternatif arıyor!

Hükümet maden ocaklarını kapatıyor, valiyi görevlendirdi!

TTK kapanıyor!

Çok büyük suç işlediniz sayın Valim!

İnsanlara yeni iş imkanları arayışında olacağınıza kömürün faydalarından bahsedin…

Çevreye, sağlığa faydalarından bahsedin sadece…

Bir de sakına sakın sendikacılara faydalarından bahsetmeyin!

 

 

***

 

HANGİSİ ZONGULDAK DÜŞMANLIĞI?

Dedesi ve amcası madenlerden emekli ve maden hastalığından kaybeden, babası da yıllardır maden hastalığından çeken biri olarak söylüyorum ki;

Zonguldak’ımızdan göçü önlemek istiyorsak istihdam yönünden alternatif oluşturacak yeni yatırımlar bulmalıyız…

60 binli çalışan sayısından 7 binli çalışana düşen TTK için “Alternatif” kelimesini kullanılması kadar doğal bir şey yoktur…

Hiç değilse 60.000-7.000= 53.000’in çalışacağı alanlar için “Alternatif” arayışlar devam etmeli ve hatta zorlanmalıdır…

İlk doğal gaz getirilmek istendiğinde verilen “Kömür kentine doğal gaz mı olur? Müslüman mahallesinde salyangoz mu satılır” söylemlerinden “Doğal gaz olmadan olmaz” söylemlerine gelinen Zonguldak’ta elbette “Kömüre alternatif iş alanları şart” sözünün hazmedilmesi belli süreç alacaktır…

Ve bu süreç haddinden fazla uzadı!

Bu süreç ne kadar uzarsa göç çoğalır, küçülme hızlanır, yatırımlar kaçar…

Zonguldak’ın gelişmesini istemeyenlerin zihniyetidir “Kömür Zonguldak’a yeter… Alternatif veya yeni iş alanları bulmaya gerek yok” sözleri…

Gelen valiler TTK nasıl olsa var diye yeni istihdam oluşturabilecek alanlar bakmasın, yatsın!

Filyos Projesi de olmasın!

Sera -Mobilya OSB’lere de ne gerek var?

Hatta hava alanı kömüre alternatif yatırımların önünü açabilir…

Niye yapıldı?

Ne gerek var yeni arayışlara?

Hangisi Zonguldak düşmanlığı?

Hele ona bir karar verelim…

“Kömür Zonguldak’a yeter… Alternatif veya yeni iş alanları açmaya gerek yok” diyenler mi “Kömür eski gücünde değil… Eski iş imkanı yok yeni iş imkanları bulmamız lazım. Yeni iş alanları, alternatif alanlar bulmamız lazım” diyenler mi?

Sizce?

 

***

 

ZONGULDAK’IN EN HAYIRSIZI!

Özellikle çapsız siyasetçilerin “Zonguldaklı lığı” malzeme ederek yaptıkları ayrıştırmaya en net ve en anlamlı cevap Mehmet Çelik’ten geldi…

TTK’da Maden Mühendisi olarak çalıştıktan sonra yine Zonguldak’ta kalarak hizmet etmeye devam eden İmza Gazetesinin de yazarı Mehmet Çelik’in köşe yazısındaki ibareler gerçek Zonguldaklıyı özetlediği gibi Zonguldak’ın en hayırsızını da tarif ediyor…

“Bu kentin vicdanı kimse değildir, herkestir, bu kentte yaşayan her kim olursa olsun eğer bu kentte yaşamayı ve ölmeyi hedeflemişse isterse uzayda doğmuş bu kentte yaşamaya karar vermiş olsun bence en Zonguldaklıdan daha Zonguldaklıdır.

Yaza yaza dilimiz yoruldu bu kentin en hayırsızı; bu kentte doğmuş ve maddi manevi ne kadar kazanımı varsa bu kentin dışına aktarmış,  siyasetçidir, sendikacıdır, esnaftır, bürokrattır.”

Bu sözlerin üzerine söz söylenmeyeceğinden yanına birkaç eklemeyle mesajı tamamlayalım…

Hiç kimse nerede doğacağına karar veremez ama hayırlı insan olup olmayacağına karar verebilir…

İnsanlar, doğduğu yere göre değil hizmet ettiği oranda dua alır…

Sözün özü; Bize Zonguldak’ın hayırsızı değil, hayırlısı lazım!

 

 

***

 

İDEALİST ÖĞRETMEN İSTİYORUZ!

Mesleklerin ve insanların sadece özel günlerde hatırlanması kadar saçma bir durum olmasa da sorunların dillendirilmesi açısından fena da olmuyor değil…

24 Kasım Öğretmenler günü…

Elbette her meslekte olduğu gibi öğretmenlik mesleğinde de iyi-kötü, idealist-günü kurtarıcılar var…

Öğretmenlik fazladan önem verilmesi gereken 4 meslekten biri…

Düzgün yapıldığında-idealist davranıldığında nesilleri ve dolayısıyla ülkeleri kurtaracak, düzgün yapılmadığında ise nesilleri ve dolayısıyla ülkeleri batıracak bir meslek…

Özetle son zamanlarda gördüğüm; Sistemin özellikle devlet okullarında öğretmenlerin idealistliğini köreltiyor olması…

Okul müdürlerinden tutun yeni başlayan öğretmenlere kadar her birey gençlere yeni bir şeyler vermek için çabalarken sistem gereği yılgınlıklar yaşanıyor…

Müfredat gereği lüzumsuz konuları işleyen öğretmenler, öğrencilerin gelişmesine katkı verecekleri yerde yerlerinde saymalarına vesile oluyor…

Hatta devlet okullarının bilerek özel okulların önünü açmak için bitirildiğini iddia eden öğretmenlerimiz var…

Özetle; Bile isteye gençlerimiz köreltiliyor, idealist öğretmenlerimize rağmen…

Öncelikle Milli Eğitim Bakanlığının bu abesle iştigal denklemi çözmesi şart…

Müfredatın düzenlenmesi ve idealist öğretmenlerin önünün açılması temennisiyle öğretmenlerimizin 24 Kasım Öğretmenler Gününü tebrik eder, başarılar dilerim…

 

 

HAFTANIN SÖZÜ:

“Kömür eski gücünde değil… Eski iş imkanı yok yeni iş imkanları bulmamız lazım. Yeni iş alanları, alternatif alanlar bulmamız lazım”

ZONGULDAK VALİSİ MUSTAFA TUTULMAZ 

***

 

SÖZÜN ÖZÜ:

“Olmaz dediğin ne varsa hepsi olur. Düşmem dersin düşersin, şaşmam dersin şaşarsın. Öldüm der durur, yine de yaşarsın!” 

HAZRET-İ MEVLANA

Yazan: Osman Sav