Önceki yazımda Osmanlının yıkılmasıyla Ümmetin parçalandığını ve 46 yeni devlet ve devletçik meydana getirildiğini yazmıştım. Peki, Ümmeti bu kadar böldüler de durdular mı, hayır durmadılar,...

  Önceki yazımda Osmanlının yıkılmasıyla Ümmetin parçalandığını ve 46 yeni devlet ve devletçik meydana getirildiğini yazmıştım. Peki, Ümmeti bu kadar böldüler de durdular mı, hayır durmadılar, bıkmadılar, devam ettiler, hala devam ediyorlar. Özellikle de asırlarca Ümmete liderlik etmiş Müslüman Türk Milleti üzerindeki çalışmalarına daha da hız verdiler. Osmanlıyı bölüp parçalarken , önce, ürettikleri,yanlış, sapık ve bozuk inançlı Müslüman alim kimliğindeki piyonları ile inanç bakımından ümmetin arasına fitneyi saldılar, ümmeti yüzlerce yanlış yola sevk ettiler. Ardından kimlikler üzerinden milli duyguları ateşleyerek asırlarca beraber yaşamış Ümmeti birbirine düşman hale getirdiler, birbirleri ile çatıştırdılar. Müslüman Türk Milleti hariç İslami kimlikli çoğu devletleri kendilerine bağladılar, boyun eğdirdiler, diz çöktürdüler. Şimdi Türkiye de son araştırmama göre 105 irili ufaklı siyasi parti var, bu da bölünmüşlüğün bir başka şekli değil mi. Siyasi partiler demokrasi adı verilen yönetim şeklinin vazgeçilmez kuruluşlarıdır, tamam, lakin partileşme bizde kimlik ve inanç ayrılıklarına kadar indirildiği için bu kadar parti ve particik ortaya çıktı, yani Müslüman Türk ün son kalesi Türkiye Cumhuriyetini yutmak için ha bire bölmeye uğraşıyorlar. Batı ve diğer bazı devletlerdeki partileşmeyi inceledim. Parti sayılarına bakınız,  Abd 2, Almanya 4,İngiltere 6,Fransa 5,Danimarka 9,İtalya 10, İsveç 12,Yunanistan 8, Çin 5,Afganistan 12, Uganda 8, diye devam ediyor, yaklaşık 200 küsur devletin çoğunda iki veya üç parti var. Çok az bir kısmında da tek parti var veya hiç yok. Peki, bu bizdeki ayrılığı bölünmüşlüğü şöyle bir düşünmek lazım değil mi. Optimar araştırma şirketi bir araştırma yapmış Türkiye insanının    - Yüzde 89,5: “Allah’ın varlığına ve birliğine inanıyorum.- Yüzde 4,5: “Bir yaratıcı olduğunu düşünüyorum ama dinlere inanmıyorum.” - Yüzde 2,7: “Bir yaratıcı olup olmadığından emin değilim.”- Yüzde 1.7: “Bir yaratıcı olduğunu düşünmüyorum.” - Yüzde 1,7 Cevap yok, diyor.  Böyle  bir tablo da ,nüfusunun yüzde 89.5  aynı inanca  sahip olduğunu söyleyen insanlar bu inanç birlikteliğinin  aksine ,105 ayrı parti kurmuşlar.2018 seçimlerinde bu partilerden 5 i  seçim barajını geçip meclise girebildi.     Bu saatten sonra iktidarı ile Muhalefeti ile herkesin aklını başına alması lazım, bu kadar ayrılmışlık millete zül dür. Devleti idare edenler, yaptıkları binlerce güzel işi gölgeleyecek, lekeleyecek şaibeli işlerden ve şaibeli kişilerden uzak durmalı, devlete , kanunlara ,adalete ve kendilerine duyulan güveni sarsmamalı, Milleti de sui zanna sürükleyip günaha sokmamalıdır..   İktidar ve muhalefet yeniden gündeme gelen anayasa konusunda, samimiyetle bu millete yakışır kalıcı ve değişmeyecek bir anayasayı acilen hayata geçirmelidir. Bu yeni Anayasa, kutuplaşmayı ortadan kaldıran, Hıristiyan batının ve Türk-İslam düşmanlarının böl parçala yut oyunlarını ve başka bölücü taktiklerini çöpe atan bir anayasa olmalıdır.