Eskiden beri bizdeki sol kesimin söylemi ile icraatı hep ayrı olmuştur. Bu kesim 80 öncesindede kahrolsun ABD, kahrolsun EMPERYALİST sistemi diye bağırıp çağırırken, Kahvede veya toplum...

  Eskiden beri bizdeki sol kesimin söylemi ile icraatı hep ayrı olmuştur. Bu kesim 80 öncesindede kahrolsun ABD, kahrolsun EMPERYALİST sistemi diye bağırıp çağırırken, Kahvede veya toplum içinde filtresiz Türk sigaralarını (Köylü ve Bafra gibi) masa üstüne koyarlar, PARLİAMENT ve MARLBORO gibi EMPARYEL marka sigaraları ise çorapların içinden çıkarırlardı. O günde işi istismar olan bu kesim sözde ABD ürünlerine karşıydılar ama neredeyse hepside ithal edilmiş bilucin kot elbiseler giyerler, viski yudumlarlar ve Emperyal marka sigaradan başkada içmezlerdi. Bolca fakirlik istismarı yapılır ve emeğin sömürüsü konuşulur, Lüksün kol gezdiği patronların ve sanatçıların semtlerinde,israfın hesabının bile yapılması imkansız olan bu semtlerde ezici çoğunlukla yine CHP zihniyeti seçimi kazanan olurdu. Bu bir iki örnek bile solun söylemle icraatlarının hep birbirine zıt olduğunu,yalanı ve algıyı iyi becerdiklerini gösteriyor. Son olarak İMAMOĞLU, İstanbul seçimlerinde, Hak , hukuk , adalet diyerek, Bütçe israftan kurtarılacak,her şey daha güzel olacak diyerek, Yolcu taşımacılığından kar ediliyor biz indirim yapacağız hatta öğrencilerin daha ucuz yolculuk etmesini sağlayacağız diyerek, Kullanılan su çok pahalı biz daha ucuz yapacağız diyerek, Halka bol keseden umut dağıtarak Başkanlığı kazandı. Tabii ki her zamanki gibi söylem başka icraatta başka oldu. Çoğunluğu AK PARTİ ve MHP'den oluşan Meclis su fiyatlarında , İMAMOĞLUNUN istediği büyük zamları yapmayınca, İMAMOĞLU bunlar Belediyeyi zarar ettirmek için uğraşıyorlar dedi. Peki maliyeti dolara ve ithalata bağımlı olan elektrik,doğalgaz ve petrol ürünlerindeki fiyatların artışı için ortalığı neden ayağa kaldırdılar. Genel başkanı zamlar geri alınana kadar elektrik faturasını ödemeyeceğim diyerek insanları tahrik etti.Sonrada eylemim bir haftalıktı diyerek geri çark etti. Elektrik ve su zamlarına karşı niye aynı adaletli tepki olamadı ? Tabii ki olamazdı, MİLLET İTTİFAKI mensuplarında ADALET, HAK ve HUKUK sadece LAFTA var, icraatta ise malesef emperyalistlere hizmet var. Öğrencilere indirim teklifini zarar ediyoruz diye veto eden İMAMOĞLU, Bayram boyunca Belediye otobüsü ile özel geziler için Karadeniz’de idi. Hani tüyü bitmedik yetim hakkı diyenler, Öğrencilere daha ucuz yolculuk yaptıracağız deyip Başkan olduktan sonra yapılan zam çok yüksek , biraz indirim yapalım diyen AK PARTİ ve MHP’li Meclis üyelerinin teklifi kabul edilince zarar ediyoruz diye indirimi VETO eden, Belediye otobüsü (şöförü ve yakıtı) ile Karadeniz turu kendisi için olunca zarar olmuyor mu? Seçimlerden önce belediyede ihtiyaçtan fazla çalışan var,biz yinede işçi çıkarmayacağız,bu şeref sözü diyenler, 15 bin civarında işçiyi sokağa atarken 35 bin civarında araştırmadan yeni işçi aldılar. Hani para yoktu, Hani zaten eski yönetim kadroları fazla şişirmişdi, İsrafı önleyeceklerdi. 6000 civarından fazla araba vardı, otoparkta sergilemişlerdi, Alımı ve kiralaması yapılan 30 bin yeni araba neyin nesi idi... Böyle şişirilmiş kadrodan artık İstanbul halkı sorunlarına çözüm beklerken, belediyenin kadrosundaki bir çok üst kademe bürokratla çıkılan Karadeniz turundaki mesaideki bürokratların masrafı ve KALLAVİ maaşları, tüyü bitmedik yetimin hakkı olmuyor mu? Şimdide sloganlar ve uluslar arası algılarla CUMHURBAŞKANLIĞI seçimini etkileyip...