Yerel medya öyle bir kirlendi ki övülmeyi hak edeni yazmaya bile korkar olduk ve bizleri okuyan sevgili okurlarımızın yanlış anlamalarından korkar olduk , ama bu korkular...

Yerel medya öyle bir kirlendi ki övülmeyi hak edeni yazmaya bile korkar olduk ve bizleri okuyan sevgili okurlarımızın yanlış anlamalarından korkar olduk , ama bu korkular yüzünden gerçekleri yazmamak ta dürüstçe olmazdı tabi, uzatmıyorum yıllardır bu kentte yaşayan biri ve bu kenti yönetmeye niyetlenmiş biri olarak -ki başaramadık maalesef- işim Çaydamar mevkiisine düşmeseydi ve gözlerimle görmeseydim bu kadar muhteşem bir kuruluşu anlatmakla anlayamazdım, bu muhteşem yatırım kuruluşunu yapanların çabalarını idrak edemezdim. Kimseye yağ çekmek gibi bir derdim yok, Murat Uzun’u da veya ortaklarını da çok iyi tanımam, bu yazıyı belki de hiç okumayacaklar, belki bir tanıdıkları okuyacak haberdar edecek öyle bilgi sahibi olacaklar, ama öyle, ama böyle bu kent için bir çivi çakmamışlar şaheser bir istihdam kolonisi kurmuşlar. Murat veya Fatih -umarım isimlerinizi doğru yazmışımdır-ya kardeşim siz deli misiniz? Bu kent böyle kahramanlara alışık değil, bu kentin damarlarını sömüren: Siyasetçisinden, sendikacısına, esnafından belediye başkanına, bürokratından sıradan bir insanına kadar sırtımıza bindiler, damarlarımızı sömürdüler, işleri bitince çekip gittiler ve burada çöplenerek, başka folluklarda yumurtladılar, bu kente zerre kadar bir katkıları da olmadı, vefa borçlarını ödeyecek bir girişimleri de olmadı, siz ne yapmışsınız? Taş üstüne taş koymamış bu yola baş koymuşsunuz, ha bu arada sizi de kınıyorum bilesiniz: Kardeşim madem bu kadar cesurca işler yapıyorsunuz bizim gibi vurdum duymazları alın götürün ve tesisleriniz gezdirin, gözümüzün içine sokun.

Çok şeyler yazılabilir ama kısaca : TEŞEKKÜRLER MFA diyorum. Aşağıdaki fıkrayı daha önce yazmıştım ama bir türlü güncelliğini yitirmiyor ve sık sık balık hafızamıza hatırlamam gerekiyor.

Fıkra bu ya; Cehennemde yeni bir zebani işe başlamış. İlk gün kıdemli zebani tarafından gezdiriliyormuş. Her yerde dev, yüksek kaynar kazanlar içinde yanan insanlar ve her bir kazanın başında zebaniler varmış. Bizimki bakmış derin bir kazanın başında 5 zebani bekliyor. – Bu ne demiş ? – Bu Almanların kazanı, sürekli birlik olup yardımlaşıp üst üste çıkarak yukarıya tırmanıyorlar ve oradaki zebaniler de tırmananı tekrar aşağıya atıyor… Biraz daha ilerlemişler dev bir kazan daha. Başında 3 zebani bekliyormuş. Bizimki yine dayanamamış; – Peki burada niye 3 zebani bekliyor? – Bu da Amerikalıların kazanı, bunlar da arada yardımlaşıp çıkmaya çalışıyorlar ve görevli 3 zebani  yukarıya çıkanı tekrar aşağıya atıyor. Bizimki bakmış bir sürü dev kazan ve her kazanın başında çeşitli sayıda görevli zebani varken ileride bir kazan var ki başında hiç zebani falan yok. Hemen atılmış; – Yahu bu kazanda niye görevli zebani yok, boş mu? Kıdemli artık bıkkın bir şekilde cevaplamış; – O Zonguldaklıların kazanı. Görevli zebaniye gerek duymuyoruz. Zaten içlerinden birisi çıkmak için çaba sarf ettiğinde diğerleri birlik olarak hemen onu aşağıya çekiyor.