Kuzey Irak ve Suriye tezkeresine PKK’nın hamisi HDP hayır oyu verdi.Kimsenin şaşırmadığına eminim,Akrep’in tiynetine uygun davranması zaten beklenir. LİBYA tezkeresi hariç bugüne kadar bü...

  Kuzey Irak ve Suriye tezkeresine PKK’nın hamisi HDP hayır oyu verdi.Kimsenin şaşırmadığına eminim,Akrep’in tiynetine uygun davranması zaten beklenir. LİBYA tezkeresi hariç bugüne kadar bütün tezkerelere evet diyen CHP ise her tezkerede olan bir maddeyi gerekçe göstererek HAYIR oyu verdi. Halbuki bütün ülkenin gözü önünde HDP yetkilileri CHP ye ERDOĞAN’I yıkmak için oy istiyorsanız bu tezkereye HAYIR diyeceksiniz diye ŞART koşuyor. Bu santaja CHP teslimmi olmuş,yada partinin etnik ve mezhepçi kanadının partiyi kuran Ulusalcı kanattan devraldığının kanıtımı olmuş bir bakalım, Ülkeyi kuran parti olmakla öğünen CHP,kaset operasyonu ile DENİZ BAYYKAL’ın elinden alınarak KEMAL KILIÇDAROĞLU’na verilen GENEL BAŞKANLIK dönemine kadar yanlışı ve doğrusuyla ULUSAL çıkarlarda hep devletin yanında yer almıştı. Kaset operasyonu ile CHP’nin KEMAL KILIÇTAROĞLU’na tesliminden sonra hızla ULUSALCI kadro tasfiyeye edilmeye, ETNİK ve MEZHEBÇİ kadrolar ise parti yönetimine hakim olmaya başladı. Tabanın sindirebilmesi adınada bir anda değil,sürekli tazelenen kurultaylarla kadrolaşma tamamlandı. Bu sürede Ulusalcı ve Kemalist tabanın dikkatini dağıtmak içinde tabana sabah akşam yalan yanlış haberlerle aktarılarak RECEP TAYYİP ERDOĞAN nefreti aşılandı. Yani cambaza bak diyerek ERDOĞAN tabanın önüne atılarak meşgul edilirken, ETNİK ve MEZHEPÇİ kadrolaşma tamamlanmış oldu. Şimdi artık devletinin Ali çıkarlarına hizmet eden CHPyok, çünkü CHP’nin DHKP-C, FETÖ ve HDP’nin korumasındaki PKK çıkarlarına ve tabiiki bunların ipini elinde tutan dostlarımız dedikleri dış mihraklara hizmet eden bir partiye dönüşmüş durumda olduğu tasfiye edilen eski Ulusalcı ve Kemalist kadrolarca zaten kamuoyuyla paylaşılıyor. Ülke topraklarını ve sınırlarımızı teröristlerden korumak için IRAK ve SURİYE’de operasyona izni veren tezkereye hayır oyu vermesi CHP’nin geldiği son noktayı zaten gösterir. Hatta tezkereye hayır demekle yetinmiyor KILIÇDAROĞLU, “Hayır demeyenler cumhuriyete ihanet ediyor“ diyerek İP’ede gönderme yapıyor ve sen benim esirimsin haddini bil diyor ve sanki artık ben HDP yi açıktan koruyacağım sende içine sindir demek istiyor. Siirt’te burası Kürdistan toprakları diye İP liderinin karşısına dikilene MERAL HANIM tek kelime edemiyor. Batmanda bir vatandaşın HDP ve CHP’nin dümen suyunda giderek bu PKK’nın Kandilden verdiği direktiflerin uygulanmasının vebali size yeter deyince,usulca çark edip gidiyoruz diyerek oradan ayrılması MAKAM hırsının İP’i ne hale düşürdüğünün açık görüntüsü oldu. MERAL hanım her sahaya çıkışında vatandaşdan PKK’ya ve dolayısı ile kandilin sesine can suyu olduğu için tepki alıyor. Kandilin ERDOĞAN üzerine nefret söylemi ile MİLLET İTTİFAKI’nın ve İP’in nefret söyleminin ERDOĞAN üzerine örtüşmesi BİEDEN’in talimatına uygun düşüyor. Anlayana ibretlik bir durum. Atalarımız, “üzüm üzüme baka baka kararır,” “Söyle bana dostunu söyleyeyim sana kim olduğunu”demiş. İP kadrolarının şehitlere ve halka yönelik hareketleri ayrı bir yazı konusu olacak kadar vahim hal almış. Dostları ile yürümek isterken düştükleri bataklık ortada,israr ederseler daha büyük batağa saplanacaklarıda açıkça görülüyor. İpleri dışarıda olunca, koltuk hırsıda nefsi esir alınca, Gözler kör kulaklar sağır oluveriyor, Manevi değerleri unutuveriyorlar ve her talimatı sineye çekiyorlar, İçine düştüğü bataklıkta debelendikçe debeleniyorlar,ne kendilerine nede bulunduğu ortama verdiği hasarıda göremiyorlar. Osmanlı’yı yıkarkende böyle olmuş maalesef.