Türkiye Cumhuriyeti son günlerde gerçekten zor günlerden geçiyor. Türk halkı Dolarla başlayan saldırma girişimlerinin yaşattığı fiyat artışlarıyla birlikte bir anda dibe vurmaya başladı ve Türk lirası...

Türkiye Cumhuriyeti son günlerde gerçekten zor günlerden geçiyor. Türk halkı Dolarla başlayan saldırma girişimlerinin yaşattığı fiyat artışlarıyla birlikte bir anda dibe vurmaya başladı ve Türk lirasının inanılmaz kaybı sonucunda herkes şaşkına döndü, piyasalar alt-üst oldu. Bu gelişmelerin nereye varacağını kara kara düşünen vatandaşların gözü kulağı da iktidara yani en üst makama Başkan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a çevrildi. Yapılan doğru hamle ile birlikte Doların ateşi bir şekilde durduruldu ancak maalesef zincir marketler durmak bilmedi ve her kalem ürüne zam üstüne zam yapmaya devam etti. Yapılan uyarılar, verilen cezalar dahi bu insafsız zam yapanların hızını kesmedi, vatandaşların, dar gelirlilerin feryadı kulak arkası edildi. “Neye ne kadar, istediğim gibi zam yapmaya ben karar veririm” dercesine gelinen noktada zincir marketlerin tüm etiket reyonlarında zam çılgınlığı apaçık ortada duruyor. Bu olumsuz tablo ile Market çalışanları ile vatandaşlar arasında yapılan sıkça ağız münakaşalarının yaşandığı dikkatlerden kaçmazken, bazen de sert tartışmalar üzerine de mağaza çalışanları, “Biz çalışanız, yukarısı ne derse onu uyguluyoruz, şikâyet mercii bizler değiliz” diyerek haklı şekilde kendilerini savunsa da yüksek fiyatları almakta zorlanan vatandaşları çileden çıkartıyor. Tüm bunlar çarşıda, pazarda, marketlerde yaşanırken akşam eve gelindiğinde ve haberler başladığında ekranlarda siyasilerin çekişmelerini izleyen Türk halkı burada da yaşananları, olanları, bitenleri izlerken yine çileden çıkıyor. “Siyasilerin derdi seçim” “Vatandaşların derdi geçim” Eğri ya da doğru. İyi ya da kötü hayat devam ediyor. Yaşanan gelişmeler sonrasında iktidarın emekliye en düşük zammı 2500, diğer emeklilere 7-8 binden başlayarak kademe-kademe 4 bine kadar inmesiyle herkes kendi hesaplarını yaparak geçim durumunu kontrol ediyor ve yaşam savaşı veriyor. Bunun yanı sıra,  asgari ücret 4250, Memur ve memur emeklisine de aşağı yukarı aynı oranda verilen zamlar maalesef tatmin edici olmamakla birlikte durmak bilmeyen hayat pahalılığı karşısında alım gücünün her geçen gün zorlaştığı görülüyor. Benzine, mazota, elektriğe suya zaten maaşın yarısının gittiğini hesap edecek olursanız Sayın Devlet yetkililerinin acil olarak mutlaka maaşlara iyileştirme yapması ve dar gelirli kesimi rahatlatması kaçınılmaz olmuştur. Türk toplumu bu kadar aşağılara düşmeyi hak eden bir Millet asla değildir. Sayın Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan liderliğindeki AK Partiyi 20 senedir iktidarda tutmaktadır. Fakat gelinen nokta hiçte iç acıcı durumda değildir. Aradaki sıkıntılı durumun kesinlikle düzeltilmesi şart olmuştur. Dileğimiz odur ki, bizleri yönetenlerin toplumun her kesiminin refah içinde, kardeşçe önümüzdeki seçimlerde hiçbir sıkıntı yaşamadan ve milletini düşünerek seçim geçirmelerini sağlamalarıdır. Bu geminin hep birlikte içindeysek eğer siyasilerimiz seçimi düşündüğü kadar toplumun geçimini de düşünmek zorundadırlar. Kalın sağlıcakla…