Sağlıklı nefesin değerini bilelim!

“Saldım çayıra, Mevla’m kayıra.”

 

Dünyayı kasıp kavuran ve gelen son bilgilere göre yaklaşık 900 bin kişinin ölümüne sebep olan “Covit 19 pandemisi”nin biz insanlara öğrettiği en önemli şeylerden biri her gün yüzlerce-binlerce defa aldığımız nefesin ne kadar değerli olduğudur.

Her gün takip ediyoruz,  yoğun bakımdan çıkan hastaların söylemiş olduğu şu can alıcı sözlerin ne kadar anlamlı olduğunu anlayabilmemiz için (Yoğun bakımda) olmak lazım (ki Allah düşürmesin) diye dua ediyoruz.

Bakın o hastalar ne diyor, “On dakika rahat nefes alabilmek için elimde olan bütün servetimi verirdim” sözleri temiz havanın ve nefes almanın ne kadar önemli olduğunu bu hastalığın da ne kadar acı verdiğini ortaya koyuyor.

Hani derler ya,

“ÇEKEN BİLİR.”

Allah düşürmesi. Allah çektirmesin.

Bir yandan teknolojinin içinde yaşamak zorunda olduğumuz hava kirliliğine bağlı kronik hastalıklar,

Diğer yandan” Covit 19 Pandemisi” gibi direkt olarak akciğerleri hedef alan virüs enfeksiyonlarla birlikte risk faktörünü tavan yaptırarak kitlesel ölümlere yol açıyor.

Ve dünya devletleri de bu tür virüslerle baş edebilmek için milyarlarca liralık harcama yaparak o virüsün çaresini bulacak aşıyı arıyor ama bulmak o kadar da kolay olmuyor. Bakın Covit 19 virüsü geçen Mart ayında ortaya çıktı ve 1 seneye yaklaştı ama ortada net olarak aşı bulunmuş değil. Yaz ayının gelmesi biraz olsun ortalığı sakinleştirdi gibi gözükse de bu ölümcül virüs insanların sorumsuz davranışlarıyla yeniden hortlamaya başladı.

Türkiye Cumhuriyeti Devleti bir yandan ekonomik saldırılarla baş etmeye çalışırken, bir yandan hain terör örgütleriyle ve bir yandan da Akdeniz’de haklarımıza göz diken kalleş Yunanistan ve onun işbirlikçileriyle savaş veriyor. Bir de bunlara Covit 19 eklendiğinde düşünün ne kadar zor bir sınavdan geçtiğimizi…

Fakat tüm bunlara rağmen baktığımızda her koldan gelen saldırılara rağmen Ülkemiz dimdik ayakta durarak tüm düşmanlarına meydan okuyor ve asla boyun eğmediğini aksine Türk Milletinin ne kadar cesur bir millet olduğunu geçmişte olduğu gibi günümüzde de gözlerinin içine bakarak söylüyor ve diyor ki? TOPUNUZ BİRDEN GELİN.

Tır trafiği felç etti! Kent merkezinde tansiyon yükseldi Tır trafiği felç etti! Kent merkezinde tansiyon yükseldi

Korana virüsünün ne zaman ve ne şekilde organlarımıza geleceğini hiç birimiz bilmiyoruz ama bildiğimiz tek bir şey var ki uzmanların da ısrarla altını çizdiği MASKE-MESAFE-HİJYEN kurallarına uyulduğunda o virüsün bize bulaşması mümkün değil. Ancak son zamanlarda özellikle gençlerimizin vurdumduymazlığı “Saldım çayıra, Mevla’m kayıra” misali insan sağlığını hiçe almaları topluma yapılan en büyük saygısızlıktır, düşmanlıktır. “Saldım çayıra Mevla’m kayıra” sözü, “İşin sonunu iyi ya da kötü nasıl biteceğini umursamayan kişi” anlamındadır.
İşte size fotoğraflı bir örnek, gençlerin deşifre olmamak için yüzlerinden çekmedik. Maskeleri kolunda, çenesinde turluyorlar ama diğer insanları da hiçe alıyorlar. Uyarmak istediğimizde de utanmazca kafa tutuyorlar. Hal böyle olunca Covit 19 virüsünün bitmesini daha çok bekleriz, aksine çok canların yanmasıyla da üzülmeye devam ederiz ama ateş düştüğü yeri yakıyor gerçeğini de asla aklımızdan çıkarmayarak ona göre duyarlı olalım. Bu işin şakası yok. Kalın sağlıcakla…