Rüşvet TCK nın  252.maddesine ,İrtikap ta TCK nın 250  maddesine giren kanuni suçlardır, ayrıca bu iki fiilin dinen de suç ve büyük günah olduğu malumdur. Öncelikle belirtmeliyim ki, doğrudur, yanlışt...

Rüşvet TCK nın  252.maddesine ,İrtikap ta TCK nın 250  maddesine giren kanuni suçlardır, ayrıca bu iki fiilin dinen de suç ve büyük günah olduğu malumdur. Öncelikle belirtmeliyim ki, doğrudur, yanlıştır, iftiradır her ne ise, başta bir kısım farklı siyasi partilere mensup  Belediyeler olmak üzere bazı  kamu, kurum ve kuruluşların da da işlendiği  konuşulan, medyaya yansıyan, günlerce tartışılan, rüşvet ve irtikap iddiaları, dürüst ve namuslu yaşamayı kendine şiar edinmiş insanlarımızı son derece rahatsız ediyor.                                                        Değerli okurlar uzun seneler önce konu ile ilgili bilfiil yaşamış olduğum birkaç hadiseyi ibretlik olduğu için sizlerle paylaşmayı uygun gördüm. Otuz seneden fazla oldu, o zamanlar şehirde inşaatçılık yapan müteahhit sayısı 3-5 kişi kadardı, konut yapımında ağırlıkla kooperatifçilik ve yapı ortaklığı revaçta olup ,apartman tipi veya müstakil evler yapılıyordu. Bir müteahhit arkadaşın yapı ortaklığı kuralım teklifi üzerine yakın çevremiz ve arkadaşlarımızla 20 kişilik bir ortaklık kurduk, ortaklığın başkanlığına da şahsımı getirdiler. Kat karşılığı anlaştığımız arsa için müteahhidimiz ve ortağımız arkadaşla, kendisi de aynı zamanda mimar olan, Belediyede imardan sorumlu başkan yardımcısına ,arsamıza nasıl bir inşaat yapabileceğimizi sorduk. Arsayı yerinde görerek burası çok müsait buraya 10 ar katlı 2 blok yapabilirsiniz, biz belediye olarak kat artırımı veririz, projenizi 10 kata göre yapın dedi. O zamanlar imar 5 kat idi, projemizi müteahhidimizin Mimar olan eşine, 2.blok 10 olarak yaptırarak inşaata başladık, bütün hesaplar 10 kat üzerine idi.Kaba  inşaat 5. Kata geldiği halde kat artırımı talep dosyamız sürünceme de tutulup bir türlü Belediye meclisine gelmiyordu.Buradaki hatamız projeyi Başkan yardımcısı mimara yaptırmamak olmuştu.İnşaatımız durdurulmuş bekliyorduk.Dediler ki bunu imar müdürü engelliyor,o bir şey almadan bu dosyayı meclise getirmez. Müteahhit arkadaş araya başka bir mimarı koydu.O mimar 2-3 bilezik verelim bu nu halletsin demiş .Karşı çıksak ta başka çare yoktu.Aracı mimar a bilezikleri verip gönderdik, İmar müdürü bilezikleri az bulup atarak,bunlar ne ,benim bir gecelik kumar param bile değil deyip  kabul etmeyince ertesi gün  kendisi ile iyi bir tartışma yaşadık. Bu tartışmayı duyan Belediye Başkanı beni telefonla arayıp ne olacak 5 er milyar lira veriverseniz dedi, belli ki benim gazeteci kimliğimi unutmuştu, bu arada bizim gibi artış bekleyen 2 inşaat sahibi daha vardı. Başkan a, yarın gazetede rüşvet isteyen başkan diye kendini görürüsün dediğimde, başkan birden çark ederek ısrarla beni ofisine kahve içmeye davet etti. Davetine icabet edip ofisine gittim, müdürüne hakaretler yağdırarak benim gönlümü almaya çalıştı. Neticede diğer 2 inşaatın müteahhidi de aramızda olmak üzere Başkanın belediye makam odasında bir toplantı yaptık, Başkan, kuru şasesi kendilerinden olmak üzere Belediyeye bir itfaiye aracı yaptırmamızı, diğer araçlarına da lastik alarak belediyeye katkıda bulunmamızı istedi,aslında bu da suç unsuru olan  irtikap tı  ve  imarı 10 kata çıkartacakları sözünü verdi.Olsun dedik, her halükârda Belediyeye malzeme alınacaktı.  Bizde üç inşaatın sahipleri olarak itfaiye aracı ve lastik  alımlarının yapıldığı firmalara direkt olarak  ödemeleri yaptık. Şimdi gelelim hikâyenin püf noktasına. Bize dosyalar meclisten geçsin inşaata öyle başlayın denilmişti. Bu arada ben ve diğer arkadaşlar belediye meclis üyeleri ile görüşüp durumu anlatıyor söz alıyorduk. Sıkıntı yoktu dosyamız 10 kat olarak meclisten geçecekti. Nihayetinde dosyamız meclise geldi, bizde meclis izleyici sıralarında oturuyor hesap yapıyorduk. Belediye  iktidarının meclis üyesi Başkanla beraber 13,muhalefetin ise 12 idi, muhalefetin tamamı bizim lehimize söz vermişti ,Başkan da tamam demişti,çocukluğumuzdan beri tanıştığımız ve zaman zaman görüştüğümüz iktidar mensubu Başkan yardımcısı bana ,senin  için iki elim birden kalkar demiş ,bir başka üye de yine tamam demişti,bu hesaba göre lehimizde en az 15 üye vardı ,biz de bu rahatlıkla toplantının başlamasını bekliyorduk ki ,Başkanın işi çıktığı ve acilen İstanbul a gittiği bildirildi. Bu durumda yerine, bana, benim  için  iki elini birden kaldıracağını  söyleyen Başkan yardımcısı , vekaleten , meclis e başkanlık yapacaktı, biz yine rahattık. Toplantı başladı ve bizimle beraber diğer iki inşaatın 10 kat talebi okundu, Belediye iktidarına  mensubu bazı üyeler karşı çıktılar ve oylamaya gidildi, biz 12 ye 12 çıksa bile, eşitlik halinde başkanın oyu artı 2 olur, on dört eder derken eller kalktı 12 ye 12  ve  gözler başkanda, o bana söz veren vekil başkan da maalesef ret kararı verdi ve bizim talep ret edildi. Şok olup öfke ile Belediye Meclisini terk ettik. Sonra bize 2 kat daha verdiler ve 10 katlı projeyi 7 kat olarak bitirdik. Hikâyeyi mümkün olduğunca kısa tutmaya çalıştım,o günden bu güne hikayenin içinde ismini vermediğim kişilerin bir kısmı vefat ettiler.Rabbim taksiratlarını af etsin.Zaman içinde başka başkanlar,başka meclis üyeleri gelip geçtiler. Yine o günden bu güne ,ayrı zamanlarda , değişik isim ve kişilerin içinde olduğu, bizim bilmediğimiz kim bilir başka ne hikâyeler yaşandı. Şimdi durum ne derseniz, gazetelerde yazılanlara , sosyal medya ve tv lerde söylenenlere ,konuşulanlara bakarsanız  emin olun değişen fazla bir şey yok, 30 sene öncesi ile bu gün arasındaki değişimi şöyle bir göz önüne getirip neler olduğunu veya olabileceğini varın siz hesap edin. Not: Sonraki yazım yine, başka bir rüşvet hikâyesi olacak   Yazan: Ahmet Baysan