“POLYANNACILIK” MI DERSİNİZ? 2021 yılının Zonguldak yılı olduğu aşikar… Bir çok...

“POLYANNACILIK” MI DERSİNİZ?

2021 yılının Zonguldak yılı olduğu aşikar…

Bir çok yönüyle geçmiş senelere nazaran büyük ivme sağlandı…

Hem de Zonguldak’taki siyasetçilere rağmen!

Yazacaklarım üzerinden “Polyannacılık” diyenler ve elbet bizi de eleştirenler olacaktır…

Lakin hele bir insaf!

2021 yılına girerken ulaşımı her alanda çakma bir şehirdik…

Yolları bitmemiş, havalimanı tam anlamıyla faaliyete geçmemiş, Filyos Limanı tamamlanmamış, istihdam yönünden umut verici adımların atılmadığı bir kentti Zonguldak…

Bir çok projesi yarım yamalak idi…

Lakin benimle yaşıt, bir çok müteahhit facialarının yaşandığı Zonguldak-Ereğli yolu bitti!

2009 yılında 142 STK’nın oluşturduğu Zonguldak Platformu öncülüğünde toplanan 40 bin imzayla gündeme gelen, 2013 yılında ilk kazması vurulan Zonguldak-Filyos yolunun Zonguldak-Kilimli kısmı bitti, Kilimli-Türkali kısmı ihale edildi…

Zonguldak Havalimanı pisti uzadı genişledi… Haftada 11 uçak inerek yolcu rekoru kırıldı…

Filyos Limanının tamamlanmasıyla da deniz ulaşımı çakma olmaktan çıktı…

Bir de Karadeniz açıklarında çıkan gaz ile gaza geldik!

Seneye de çıkan gaz ile Türkiye’ye gaz vereceğiz…

CHP Zonguldak Milletvekili Şerafettin Turpçu’ya rağmen yeri yanlış olsa da biten hastanemizi, Kozlu’daki projesi son anda değiştirilen köprülü kavşağımızı, şehre ayrı bir güzellik vermesinin ötesinde çekek adı altında her türlü gayri yasal işlerin döndüğü Karakum’dan bizi kurtaran Uzun Mehmet Cami ve yaşam merkezini saymıyorum bile…

Bütün bu devlet yatırımlarının yanı sıra özel sektör girişimcisinin önünü açan Filyos Endüstri Bölgesi, yine devlet destekli ve yaklaşık 5 bin istihdam sağlayacak Sera OSB, Gökçebey OSB, Lojistik Merkez, MAKZON gibi projeler de 2021 yılında gerçekleşti, gerçekleşiyor…

Bütün bunlar tohum ekme ve fidanın yeşermesiydi… Bundan sonrası meyve toplama süreci…

Sadece, “19 Yıllık iktidardaki parti şimdiye kadar bu yatırımları niye bitirmedi” eleştirisinde kısmen de olsa haklılık payınız olabilir…

Bunun suçlusu ise ne Cumhurbaşkanı Sayın Recep Tayyip Erdoğan nede Ankara merkezli bakan veya bürokratlar…

Bunun tek suçlusu Zonguldak’taki iktidar ve muhalefet siyasetçiler ile iş bilmez, günü idare eden geçmiş dönem vali başta olmak üzere bürokratlardır…

İstemesini bilince hükümet verdi, veriyor…

Zonguldak-Kilimli arası tüneller ve yol da bitti…

Uçulmaz denilen Zonguldak Havalimanına da uçuldu…

Eksikler yok mu?

Tabi ki var!

Zonguldak-Ankara yolunda Bayburt İnşaat rezaleti yaşanıyor!

Bütün uyarılara rağmen Zonguldak’ı sallıyor!

Bu firmanın ciddi bir sallanması lazım! Beceriksizliğinin faturası hükümete kesiliyor!

Zonguldak Havalimanına küçük çapta kargo taşımacılığı sağlayacak yetki verilmeli…

Yatırımcının teşvikin daha iyi olduğu komşularımız Düzce ve Bartın’a kaymaması adına atılacak adımlar belli, atılmalı…

Sanayi ile birlikte tarım-hayvancılık ve turizm alanında da daha somut adımlar atılmalı…

Ereğli’deki tersane sorunu istihdam ve üzerimin önü açılacak şekilde çözülmeli…

Kilimli-Filyos arısındaki tünel ve yol işi hızlandırılmalı… Türkali-Filyos arası da şimdiden planlanmalı ve hatta belki de ihale edilip Filyos tarafından çalışmalarına başlanmalı…

Elbette stadyum meselesi de artık yılan hikayesinden çıkmalı..

Unuttuğumuz elbet vardır ama bütün bu eksiklikleri gidermek bile Zonguldak’ı ayrı bir boyuta getirir…

Olur mu olur… İstemesini bilirsek!

 

***

 

“YOK ARTIK” DEMEYE HAZIR OLUN!

Zonguldak Havalimanıyla ilgili öyle rakamlar vereceğim, öyle projeler açıklayacağım ki hakikaten “Yok artık” diyecek, havalimanını geciktiren siyasetçilerin, bürokratların belki de yüzüne tüküreceksiniz…

Hele biraz sabır…

Azcık ucundan ön bilgi vermek gerekirse;

Açıklanan rakamlarla Almanya başta olmak üzere gurbette yaşayan Zonguldak, Bartın ve Karabük insanının bölgemize ne derece katkı verdiğini görecek, vefalıysanız dua edecek ve sahip çıkacaksınız…

En az 100 kişilik istihdam, onun da ötesinde Zonguldak’ı ihracat açısından bir üst lige taşıyacak projeleri duyunca ise ihracat yapma damarınız kabaracak, bürokratik engellerin aşılmasında dua edeceksiniz…

Bu arada hayata geçecek projeyle gurbette yaşayan vatandaşlarımızın “Pahalı bilet” sıkıntılarının köküne de kibrit suyu dökülecek!

Bilet fiyatları baya baya ucuzlayacak!

Hayal mi diyorsunuz?

Büyük projeler hayalle başlar!

Bizi izlemeye devam edin…

Çok yakında güzel haberlerle buluşmak üzere…

 

 

***

 

 

CEVİZ KURDU!

Ceviz kurdu, gireceği kadar bir delik açarak cevizin içine girer.

Cevizin içi insan beynine benzer, başlar onu yemeye.

Buraya kadarı normal. Yedikçe şişmanlar.

Karnı büyür.

Yeterince yükünü tutup doyunca gitmek ister ama girdiği delikten çıkamaz.

Daha da kötü olanı; içi yenilen ceviz de kurumuş ve sertleşmiştir, o deliği genişletmek artık imkansızdır.

Kurtçuk oturup bakar, delikten geçip çıkmak için tek çaresi vardır: Zayıflamayı beklemek.

Aç kaldıkça zayıflar, eski cılız haline döner.

Ve bir gün çıkar.

Ama çıktığında mevsim bitmiş, ortada aç ve cılız bir kurtçuk ile bir içsiz ceviz kalmıştır.

Kimi insanlardaki para ve mal - mülk hırsı da ceviz kurduna benzer.

O hırsı yenip, artık yeter, dediğinde baharlar ve yazlar bitmiş olur.

Geriye sadece, ömrünün sonbaharı ve belki de çeşitli hastalıklar, ilaçlar ve diyetler ile geçirmek zorunda kalacağı, koskoca bir kara kış kalmış olur...

-Alıntıdır-

 

***

 

 

HAFTANIN SÖZÜ:

“Hiçbir şey çözümsüz değildir, yeter ki yapılacak işlemlerden önce her şey eni-konu araştırılsın, aksi halde çözüm ,çözüm olmaktan çıkar ve istenmeyen sonuçlara sebep olur.”

Maden Mühendisi, İmza Gazetesi yazarı Mehmet Çelik

 

***

 

SÖZÜN ÖZÜ:

“Öyle bir yıl olsun ki;

Ne zengin fakir, ne sen ben farkı olsun.

Kış günü herkesin evi barkı olsun.”

Cahit Sıtkı Tarancı

 

***

Yazan: Osman Sav