SANA BORCUMU ÖDEMEK İSTİYORUM ZONGULDAK

SANA BORCUMU ÖDEMEK İSTİYORUM ZONGULDAK

(2015 yılında bir sitem olarak yazdığım bir yazımı yeniden sosyal medyada paylaştım tabir yerinde midir bilemiyorum:  patladı gitti, yazıyı yazdığımda bir torunum vardı, şimdi üç oldu, bir başka hususta sevgili ablam ve eniştem, rahmetli babam sayesinde eğitimimi tamamladım onlara nankörlük edemem.)

Sene 1979,sana geldiğimde hiçbir şeyim yoktu, tabir yerindeyse baldırı çıplağın tekiydim. Fener semtinde bulunan ve daha önceleri farklı bir amaca hizmet eden ve şu anda ilköğretim olarak hizmet veren okulda yüksek öğrenime başladım. Kilimli ’de oturduğumuzdan gidiş-geliş paramız her zaman olmuyordu, rahmetli Altan Çavdar bazı sabahları halimizden anlayınca :

“Binin ulan eşşek sıpaları” diyerek dolmuşuna alırdı ve para da almazdı. Öğlen yemek yemezdik akşama kadar aç derse girerdik. Sevgili Zonguldak seninle bu şartlarda tanıştım, herkes gibi ben de okul bitince gitmeyi amaçlıyordum, yani sana karşı bende bir aidiyet duygusu oluşmamıştı. Sonra ne oldu ben de pek anlayamadım, sen de kalmaya, yaşamaya ve ölmeye karar verdim. Aslında çok iyi biliyorum da laf ebeliği yapıyorum sevgilim, lütfen yanlış anlama. Her şeyim sayende oldu; İşim, eşim, mesleğim, kariyerim, çoluk-çocuklarım, sevgili torunum, evim, arabam kısacası her şeyimi sana borçluyum ve hala da bir şeylerim olmaya devam ediyor.  Her şeyim oldu derken öyle çok zengin falan olmadım tabi, velev ki olsam bile sen beni bilirsin nerden geldiğimi ve nerede durduğumu-duracağımı iyi bilen birisiyim, dünümü de inkar etmem, bu günlerim için de nankörlük etmem-edemem.

Yalnız küçük bir sorun var; Bir türlü sana olan borcumu ödemek istiyorum, bilirsin ölümlü dünya hesap işini ahrete bırakmayalım derim, senden bir ricam var bazılarını direkt veya dolaylı olarak uyar, de ki; “Nufus cüzdanınız  ve kaydınız bende ama benim çöplüğümde eşelenip başkasının folluğunda yumurtluyorsunuz nankörler”  de, “siz ne biçim Zonguldak’lısınız”  de , “madem bana bir faydanız olmuyor, faydası olacaklara gölge etmeyin, başka ihsan istemiyorum” de.

Sevgili Zonguldak; Bilgi ve birikim göreceli bir şeydir ama ben borcumu ödemek için kendimi hazır hissediyorum, en azından böyle bir özgüvenim var.

Kısacası diyorum ki ; “ Gel ödeşelim bu işi ahrete bırakmayalım, Allah’ın adaleti devreye girerse sanırım daha çok borçlu çıkacağım, hiç değilse bir kısmını birlikte halledelim, gerisi Allah’ın bileceği bir şey”

Oh be! Sonunda söyledim rahatladım bundan sonrası sana kalmıştır sevgili Zonguldak. Teklif var, ısrar yok sağlıklı kal.