Gözünü sevdiğimiz özgürlük... Ne kadar da şanslı bir milletiz. İyi ki Mustafa Kemal Atatürk gibi bir liderimiz varmış. Mükemmel dahiane zekasıyla, Yok olmakta olan bir milleti ayağa kaldırdı. Sil...

Gözünü sevdiğimiz özgürlük... Ne kadar da şanslı bir milletiz. İyi ki Mustafa Kemal Atatürk gibi bir liderimiz varmış. Mükemmel dahiane zekasıyla, Yok olmakta olan bir milleti ayağa kaldırdı. Silah arkadaşlarıyla birlikte her yanı düşmanla kuşatılmış olan ülkemizi bu pisliklerden temizleyerek Türk Milletine Cumhuriyeti armağan etti. En büyük eserim dediği CUMHURİYET'in 98. yıldönümünü de ülke genelinde olduğu gibi Zonguldak'ta coşkuyla kutladık. Aradan 98 yıl geçti ama o kahpe düşmanların kini, nefreti ve gözü dönmüşlüğü hiç bitmedi, biteceğe de benzemiyor. Hep birlikte yaşananları izliyoruz, bu ülke ne badireler atlattı ve en yakın örneği de FETÖ kalkışması oldu. Atatürk'ün bizlere emanet ettiği bu güzelim Cumhuriyetin ve özgürlüğümüzün kıymetini bilelim, sahip çıkalım. Şu dünyanın geldiği bir duruma bakın hele. Bir "Korana" belası en gelişmiş ülkelere dahi diz çöktürdü, başta Amerika olmak üzere tüm gelişmiş Avrupa ülkeleri dahi bizden beter perişan oldu. Hemen hepsinde akaryakıt ve yiyecek bulmakta zorlanır hale geldiler, rafların boş olduğunu ve insanların ne buldularsa hücum ettiklerini izliyoruz ve bunu en yetkili isim ülkenin Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan her akşam haberlerde üstüne basa basa söylüyor. Koskoca bir Cumhurbaşkanının da bu konuda yalan söyleyeceği düşünülemez. Zaten öyle olsa Avrupa ülkeleri bunun yalan olduğunu da beyan ederlerdi. Demek ki sıkıntı büyük, işleri berbat. Hangi birimiz iyi olmalarını istiyor ki. Bize yaptıklarına bakılacak olursa "Daha beter olsunlar" demek geliyor. Yıllardır islam düşmanlığı yapanlar, ezenler, hor görenler, çoluk-çocuk, yaşlı-genç demeden her kötülüğü yapan bu ülkeler yaptıkları kötülüklerin bedelini ödemeye başladılar. Bir de pencerenin bu tarafına bakalım. TÜRKİYE'mize göz atalım. 98. yılını kutladığımız Cumhuriyetle birlikte çok daha güçlüyüz ve dimdik ayaktayız. Biz başka milletlere de benzemeyiz. Bir ölür, bin diriliriz. Bu vatan uğruna ne şehitler verdik. Hala da veriyoruz. Şehitlerimizi içimiz acısa da, içimiz yansa da ŞEHİTLİK mertebesine ulaştığı için peygamber efendimize komşu olacağı için gurur duyuyoruz. Analar-Babalar işte böyle evlatlar yetiştiriyor. Ne diyoruz. Atatürk'ün de altını çizerek bağırdığı dibi. NE MUTLU TÜRKÜM DİYENE. İçinde bulunduğumuz zor dönemde ekonomik anlamda sıkıntılarımız olsa da vatandaşlar olarak hayat pahalılığından çok dert yansak da ve alım gücümüz gerçekten yeterli gelmese de en azından ülkemizde bolluk var, raflarımızda her şey var. Bu sıkıntıları da aşacak güçte bir milletiz. Bir olmazsak, beraber olmazsak tıpkı o çok bilmiş acımasız Avrupa'nın durumuna düşeriz. Ülke genelinde muhalefet, elbette muhalefetliğini yapacak, iktidarı uyaracak. Vatandaşların sıkıntılarına çözüm bulunması adına hükümeti uyaracak tüm bunlar olması gereken durumlar. Fakat iş ülkemizin beka durumunu ilgilendiriyorsa ve muhalefet de aba altından sopa gösteriyorsa kusura bakmasınlar bu AZİZ millet Atatürk'ün bizlere emanet ettiği Cumhuriyet Türkiye'sini kimseye ve hiç bir KOD kafalılara teslim etmez ve dersini de zamanı geldiğinde verir. Tarlaya tohumu ektiğimizde o tohum zamanı gelmeden yeşermez ve ürün vermez. Her şey zamanında olur. Zamanı gelmeden ve milletin onayını almadan şimdiden kıvırmanın da anlamı yoktur. Atatürk'ü saygı-sevgi ve minnetle anarken; Vatanını, Milletini, Bayrağını seven bir birey olarak diyorum ki, "Vatan sana canım feda. Yaşasın Cumhuriyet." Kahrolsun Türkiye düşmanları. Kalın sağlıcakla...