Her ne kadar yerelde yazı yazsak da artık yerel diye bir şey yok sanal medya dünyayı o kadar küçülttü ki her şey avucunuzda… Konuyu “Dış Güçler”e bağlayacağım ama önce şunu belirtmekte fa...

  Her ne kadar yerelde yazı yazsak da artık yerel diye bir şey yok sanal medya dünyayı o kadar küçülttü ki her şey avucunuzda… Konuyu “Dış Güçler”e bağlayacağım ama önce şunu belirtmekte fayda görüyorum: Dış ilişkilerde, yani devletler arasındaki ilişkilerde asla duygusallığa yer yoktur, dış ilişkilerde bazı istisnalar dışında dost-düşman da yoktur, karşılıklı ilişkiler tamamen çıkarlara bağlıdır ve her devlet kendi çıkarları için gereği neyse onu yapar: savaşsa savaş, barışsa barış. Bir başka konu da: artık dünyada topla-tüfekle, göğüs göğüse muharebe ender olarak tercih ediliyor, bu tip savaşların da kazananı pek olmuyor, her iki taraf da birçok şey kaybediyor, en kalıcı ve başarılı savaş ekonomik savaşalardır, yaptırımı ve bedeli çok ağır olur, yıllarca etkisi sürer. Dış ilişkiler genellikle devlet başkanlarınca yürütülür ve kararlar buralarda alınır, bu nedenle dış ilişkilerde en ufak bir detay bile ya çok şey kaybettirir, ya da kazandırır, dış ilişkileri yürüten tepe noktası, karar verme yerinde görüştüğü muhatabını en ufak detayına kadar okumalıdır, mesela son bir örnek: Sayın Cumhurbaşkanı NATO toplantısında İngiltere Başbakanının omuzuna dokunması bize göre son derece samimi ve dostça idi ama İngiliz’e göre çok dostça değildi ve bu durum Cumhurbaşkanına baştan söylenmeliydi, onca danışman aldığı parayı bu nedenlerle alıyor bu devletten, beğenirsiniz, beğenmezsiniz orada Recep Tayyip ERDOĞAN yoktu Türkiye Cumhuriyeti vardı. Gelelim “Dış Güçler’e” : En masum, en suçsuz dış güçlerdir, sen eğer kendi ülkende toplumsal barışı sağlayamıyorsan, tüm vatandaşlarına eşit mesafede duramıyorsan, ekonomin tüketime yönelikse ve petrol, doğalgaz, ilaç ve can alıcı enstrümanlarda dışa bağlıysan yani üretim ekonomin yoksa her şey tüketime yönelikse, katma değer yaratacak kalemleri günü kurtarmak için haraç-mezat satmışsan, komşularınla iyi geçinemiyorsan, dış politikayı iç politikaya malzeme yaparsan dış güçlerin bir şey yapmasına gerek yok, sen kendi kendine zaten yapabileceğin bütün kötülükleri yapmışsın. Şöyle düşünelim: Ülkemiz savaş halinde değil ama bırakın Ukrayna-Rusya savaşını Orta Amerika’da herhangi iki ülke savaşa girse bizim ekonomi bunalıma giriyor, çünkü kendi kendine yeten bir ülke konumunda değiliz artık, mutlaka ucundan kıyısından etkileniyoruz. Evet şu anda ekonomide yaşadığımız kaos tamamen dış güçlerin marifetidir ama onları suçlamak konuyu yerine, kendi kendimize şu soruyu sormak lazım: “bizim ekonomimiz neden bıçak sırtında ve neden dış güçlerin oyuncağı?” Dış güçlerin zaten asli görevi seni zayıf düşürerek alacağı tavizleri almaktır, bu taviz senin iç politikada “ Beka sorunu” diye halka anlatman dış güçlerin hiç umurunda değildir, onlar için senin beka sorunun düğün bayram, onların beklediği de bu zaten. Diyelim ki böyle bir ülkede dış güçler kurban istiyor ve iktidar değişimi için düğmeye bastılar ki şu an da yapılan budur, peki iktidara gelen yeni yönetim sanıyor musunuz ki çok rahat olacak? Asla ve kat’a, yeni yönetime gelen iktidara bir süre tolerans gösterecekler, sık sık geçmişi hatırlatacaklar, taviz koparmaya çalışacaklar, alırlarsa mesele yok, alamazlarsa yine düğmeye basacaklar, olan yine halkımıza olacak. Uyanalım lütfen gerçekten bir beka sorunu ile karşı karşıyayız, bunun çözümü de: Toplumsal barış, birlik ve beraberlik, kardeşçe üretim ekonomisini hayata geçirip düşman çatlatmak, çünkü bu bayrak altında yaşayan herkes için :”Başak Türkiye yok?” Orta Yol, Ortak Akıl. Son bir notum olsun: Türkiye Jeopolitik olarak eşi-benzeri olmayan bir konumdadır, işte dış güçlerin karın ağrısı da bu. Benim bu güzel ülkemi bizlere hediye eden tüm kahramanlara şükranlarımı sunuyorum Allah onlardan razı olsun, işte o kahramanlar dış güçlerin de ortak düşmanı ve hedefidir. Aklınızda bulunsun. Basit bir örnek: ABD, AB, Araplar ve bölücü terör örgütleri ki ayrım yapmıyorum hepsinin ortak düşmanı Atatürk’tür, Başka sorusu olan?