Prof. Dr. Naci Görür, geçmiş hükümetleri depreme “Deprem olsun, biz sonra çizmeleri giyer gideriz, kimseyi aç susuz bırakmayız” stratejisiyle bakmakla eleştirdi. Prof. Dr. Görür, “İstanbul’da 100 bin binada insanların ölümü beklediğini biliyoruz. Gelin önce o insanların işini halledelim” çağrısı yaptı.
İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) Deprem Risk Yönetimi ve Kentsel İyileştirme Dairesi Başkanlığı tarafından, İstanbul Planlama Merkezi’nde (İPA) düzenlenen deprem panelinde konuşan Prof. Dr. Naci Görür, depremle ilgili ilk çalışmanın 2006 yılında ilk kez AK Parti iktidarı döneminde yapıldığını söyledi.

KGK'nın diplomasi turu... Ankara'da önemli temaslar KGK'nın diplomasi turu... Ankara'da önemli temaslar

Hürriyet'ten Fatma Aksu'nun haberine göre; Prof. Görür, AK Parti hükümetinin, “Bundan sonra biz depremin olmasını beklemeden, risk yönetimini uygulamaya başlayacağız. Deprem gelmeden önce zarar azaltıcı çalışmalar yapacağız” dediğini aktardı. Prof. Dr. Görür, “Doğru ve çağdaş olan budur” diyerek, duran mekanizmaların işletilmesi gerektiğini söyledi.
Prof. Dr. Görür, Çevre Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Mehmet Özhaseki’nin, İstanbul için özel kanun çıkarılmasına yönelik sözlerini hatırlatıp, “Özel olması gerekmiyor. Bütün kentlerde kanun çıkaralım” teklifinde bulundu. Prof. Dr. Görür, olası İstanbul depreminden en az hasarla çıkabilmek için neler yapılması gerektiğini de şöyle anlattı:
“Eğer İstanbullu deprem kültürü ve bilgi birikimine hazır değilse, asla İstanbul’u depreme hazırlayamazsınız. İstanbul’daki insanların deprem kültürü olsa, kaçak bina yapılmazdı. Hiçbiri, belediyenin kapısını çalıp ‘İmar affı yap’ demez. Depreme halk sahip çıkmazsa, yerel yönetimlerle depreme hazırlanmayı unutun. Büyük depremlerin oluşmaya başlayacağı döneme giriyoruz.