Yine tarihi günler, Yine yeni meydan okumalar, Kim olduğumuzu hatırlatmak için yeni yeni fırsatlar, Artık güdülen ve ezilen değil, Kurulan oyunların figüranı hiç DEĞİL, Bizzat oyunu kur...

  Yine tarihi günler, Yine yeni meydan okumalar, Kim olduğumuzu hatırlatmak için yeni yeni fırsatlar, Artık güdülen ve ezilen değil, Kurulan oyunların figüranı hiç DEĞİL, Bizzat oyunu kuranlardan olduğumuzun DÜNYAYA ilan edildiği kritik günlerden geçiyoruz. Elbette bu günlerinde kahramanı CUMHUR İTTİFAKI’nı kuran RECEP TAYYİP ERDOĞAN ve gerçek Milliyetçilerin gür sesi DEVLET BAHÇELİ ile MUSTAFA DESTİCİ’dir. CUMHUR İTTİFAKI’na karşı talimatlarla kurulmuş ve kurulacak İTTİFAKLAR ise bu baş kaldırışa ve dik duruşa ÇELME atmak için vazifelendirilmişlerdir. Bu İTTİFAK Liderleri, İSVEÇ ve FİNLANDİYA’nın NATO’ya girmek için müracatı ile kurulmak istenen oyuna karşı, HAYIR diyerek kendi oyununu kuran TÜRKİYE’nin oyununu okumaya çalışan ABD ve AB 'nin itirazlarını ve gerekçelerini daha yüksek sesle duyamadılar ve yollarınıda kölesi olduklarının yolu ile birleştiremediler. Bu nedenle şimdilik sadece bu İTTİFAK'IN fonlarla beslenen kalemleri, ABD ve AB ne der ? Biz NATO’YA mahkumuz, yaptırıma maruz kalırız, Zor durumda kalırız. Ezerler, büzerler gibi ESKİ SİNİK ve SİLİK günlerinden kalan EZİK CÜMLELERLE orta sahada top gezdirerek, AB ve ABD’NİN netleşecek tutumunu ve talimatlarını hazır olda bekler durumdalar. Göreceksiniz ÜLKEMİZİN menfaati için değil, gelecek talimatlar doğrultusunda salvolara başlayacaklar. Çünkü bu ülkenin menfaatleri yerine, Kendi koltuk hırsları için birilerinin emrinde kurulmuş İTTİFAKLAR çünkü. Halbuki şu an TÜRKİYE’Yİ yönetenler, İSVEÇ VE FİNLANDİYA’NIN NATO’YA girmesine Milli Menfaatleri doğrultusunda karşı duruyorlar. Tıpkı, 12 EYLÜL darbecilerinin destek bulmak uğruna YUNANİSTAN’IN NATO'YA girmesine engel olmayıp evet dediği günlerdeki gibi, İSVEÇ VE FİNLANDİYA’YA Milli menfaatlerimiz için hayır diyen CUMHUR İTTİFAKI’NIN tersine MİLLET İTTİFAKI’nın ABD ve AB’den sınırsız destek almak için EVETÇİ olacaklarını göreceksiniz. Şimdilik bu kadar hayati meselede seslerinin çıkmaması,ABD ve AB’nin TÜRKİYEYİ ikna etme çabası ve ümidi ile sert söylemlerden kaçınması gibi bizdeki uzantıları olan İTTİFAK liderleride bu hayati meselede bile sessizce malesef gelecek İŞARETİ bekliyorlar. Hemde aşağıdaki çok vahim endişelerimizi ve beklentilerimizi bile görmezden gelerek; NATO bir güvenlik örgütü olarak, 1-PKK, DHKP-C , FETÖ , DEAŞ ve türevlerinin terör örgütü olduğunu kabul etmeli.Her türlü desteklerini bu örgütlerden hemen kesmeliler. 2-Terör örgütünün sözde yönetici kadrosunda bulunan isimlerin NATO ülkelerin parlamentosunda kabul görmesine dahil faaliyetler durdurulmalıdır. Terör örgütü PKK'nın sözde Avrupa Sorumlusu Zübeyir Aydar gibi teröristlerinde NATO ülkeleri parlamentolarında konferans düzenlemesi tekrarlanmamalıdır. 3-NATO ve Aday Ülkeler Özellikle terör örgütü YPG'YE sağladıkları açık mali desteği hemen kesmelidir. 4- NATO ve Aday ülkelerce PKK'nın yönetici kadrosuyla Irak-Suriye sahasında yapılan ve örgüte canlılık kazandıran temaslardan ve yardımlardan kaçınılmalıdır. 5-NATO ve Aday ülkelerde PKK/YPG/KCK ve FETÖ adına faaliyet yürüten, suça bulaşan ve bu nedenle kırmızı bültenle aranan örgüt mensuplarının iade işlemleri hızlandırılmalıdır. 6-Kendi ülkelerinin güvenliği için haklı olarak teminat ararken müttefiklik ruhu ile bağdaşmayacak şekilde Türkiye'nin güvenliğine karşı her türlü faaliyete arka çıkmaktan vazgeçilmelidir. 7-Terörle mücadele konusunda Türkiye ile düzenli istişare ve yakın işbirliğinde kalacak bir mekanizma oluşturmak için karşılıklı inisiyatif alınmalı ve terör örgütü iltisaklı oluşumların ülkelerindeki para trafiği kesilmeli, banka hesapları bloke edilmelidir. 8-STK ve Vakıf görüntüsü altındaki örgütlerin Türkiye'ye karşı yürüttüğü bölücü-fitne faaliyetleri ve bu çerçevede fon toplama girişimlerini önlenmelidir. 9- Beklentilerimize ve hassasiyetlerimize tüm NATO ülkeleri ve bilhassa Güneyimizde teröristlere Binlerce Tır silah yardımı ve maddi yardımlar yapan ülkeler ve bilhassa ABD’de saygı göstermeyi kabul etmelidir. 10-Güney sınırımızun tamamında terörden arındırılmış güvenli bölgeler kurulmasının kabul ederek Suriyelilerin ülkelerine dönmesinin kolaylaştırılmasının sağlanması. Peki bu istek ve beklentilerimiz Sözde MİLLET İTTİFAKI tarafından neden benimsenmez, neden önemsenmez diye şaşırıyor muyuz ? Tabii ki kocaman HAYIR. Çünkü talimat aldıkları Odakların menfaatlerine terste ondan. Peki hala bazı nedenlerle MİLLET İTTİFAKI’NA sıcak bakabilen ama aslında vatansever ve milliyetçi olanlar hala aynı görüşte olabilirler mi ? Her gün okuduğumuz İSTİKLAL MARŞI ile gurur duyanlar, Vatan,Millet aşkı ile yananlar, Cennetmekan ABDÜLHAMİT HAN’A aldıkları talimatlarla dil uzatabilen, Aklı, fikri ve hırsları ile esaret altında kalan bu kimselere ülkeyi yönetme İZNİ verebilirler mi?