“Covit-19 Korona” dünyayı kasıp kavururken doğal olarak da ülkemiz yani hepimiz bundan çok kötü şekilde etkilendik ve etkilenmeye de devam ediyoruz. Hayat çok kötüleşti ve her gün yaşanan ölüm olaylar...

“Covit-19 Korona” dünyayı kasıp kavururken doğal olarak da ülkemiz yani hepimiz bundan çok kötü şekilde etkilendik ve etkilenmeye de devam ediyoruz. Hayat çok kötüleşti ve her gün yaşanan ölüm olayları moralimizi alt üst ediyor. (Acaba?) soruları kafamızın içini kemirip duruyor. Ne olacağını bilemediğimiz ancak sadece UMUT içinde beklediğimiz bir dünyada nefes alıp veriyoruz. Bütün bunlara rağmen yoğun bakımda olan ve bir soluk nefese muhtaç olan insanlarımızın durumunu gördükçe “Buna da şükür” diyoruz. Kapanma dönemi yaşadığımız bu günlerde ölüm oranları da ciddiyetini koruyor. Yazın başladığı bu güzel günlerin devamında inşallah kötü ve acı dolu günlerin sona ermesi için dua ediyoruz. Çünkü, insanlarımız çok bunaldı hayattan umutları kalmadı. Üstelik bir de ekonomik olarak çok kötü ve zor günler geçirmekte olan vatandaşlarımız var. Çalışanlar, işçiler ve emekliler bir şekilde iyi-kötü evlerine ekmek götürebiliyor ama geçinmekle yükümlü binlerce insan yani irili-ufaklı esnaflar kepenkleri sürekli olarak kapalı olduğundan çok perişan durumdalar ve bu perişanlığı her akşam TV haber ekranlarından haykırıyorlar üzülerek izliyoruz. Sayın Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan ve kurmayları ülkenin bu zor durumdan bir an önce çıkması ve normal hayata dönülmesi hususunda elinden gelen gayreti sunmaya çalışıyor ama içeride ve dışarıda olan hainler ve düşmanlar bu durumu kendi lehlerine çevirebilmek adına kara propaganda yapmaya, devleti kötülemeye devam ediyorlar. El insaf sizler bu ülkede yaşıyor ve devletin ekmeğini yiyorsunuz ve üstüne üstelik de hainlik peşindesiniz. Tek kelimeyle “Yazıklar olsun.” Elbet bu kara ve olumsuz tablo bir gün bitecek ve eski güzel günler de gelecek ama ekonomik sıkıntı içinde olan halkın daha fazla mağdur olmaması için yetkililerimizin çözüm yolu bulması kaçınılmaz görünüyor ve bununla ilgili olarak da yapılan açıklamalar dikkat çekiyor. Son yapılan enflasyon tahminleri ve geçim problemleri hakkında da Türkiye Kamu-Sen Zonguldak İl Temsilcisi, Türk Tarım Orman-Sen Zonguldak Şube Başkanı Mithat Bülent Bağcı’nın yaptığı açıklamanın önemli detaylarını sizlerin görüşüne sunuyorum. Emekliler, memurlar ve geçim derdinde olanların feryatlarına çözüm bulunması isteniyor ve bu konuda yapılan açıklamaların önemli kısımlarını veriyoruz. İŞTE DETAYLAR: “Kamu görevlilerine ve emeklilere 2021 yılının ilk altı ayı için yapılan maaş artışı %3 iken aynı dönemde enflasyonun %5,45 olması, memur maaşlarının enflasyon karşısında resmî olarak %2,45 eridiğini de ortaya koydu. İlk dört ayda ortaya çıkan bu erime, memur maaşlarına yapılan zamma denk gelmektedir. Yani enflasyon maaş zamlarını ikiye katlamıştır. Bir ülkede enflasyon, maaşlara yapılan zamdan iki kat hızlı artıyorsa burada ücret politikalarının belirlenmesinde bir aksaklık gelir dağılımında bir bozukluk var demektir.” “Her maaş döneminde enflasyon farkı verilmesi, dönem sonunda toplam reel gelirimizde hiçbir artış yapmamakta, yalnızca geçmişe ilişkin bir düzeltme ile enflasyon ile maaş zammı arasındaki farkı sıfırlamaktadır. Dolayısıyla yıllardır memur ve emeklilere yapılan maaş zammı koca bir sıfırdan başka bir şey değildir.” “Tüm dünyanın bir buçuk yıldır covid-19 salgını ile mücadele etmesi dünyanın her yerinde olduğu gibi ülkemizde de ciddi ekonomik ve sosyal sıkıntılara sebep olmaktadır. Hal böyle iken vatandaşlarımızın, kamu çalışanlarının ve emeklilerimizin sağlıklı bir yaşama kavuşturulması için yapılması gereken elzem çalışmalar vardır: Bunlardan birincisi memur ve emekli maaşlarında yaşanan erimenin telafi edilmesi ve alım güçlerinin artırılması için memur ve emeklilere ivedilikle ek zam yapılmalıdır. İkincisi ise büyük bir adaletsizlik konusu haline gelen bayram ikramiyesi konusudur. Kamuda işçilere ve emeklilere bayram ikramiyesi verilirken ikramiye alamayan tek kesim memurlardır. Ramazan ayında alınacak bir kararla kamu çalışanlarına bayram ikramiyesi verilmesi, bir nebze olsun hem enflasyon kaynaklı zararların karşılanması noktasında hem de bayram ikramiyesi konusunda yaşanan adaletsizliğin giderilmesi için atılması gereken önemli bir adım olacaktır. Sonuç ne olursa olsun kaybedenin daima memur ve emekli olduğu bir sistemde sosyal adaletten söz etmenin imkânı yoktur.” Son olarak, Mübarek Ramazan Bayramınızı en içten dileklerimle kutluyor, sağlık, mutluluk ve huzur dolu günler diliyorum. Kalın sağlıcakla…