Sormaz olsaydım, Google’a bir sordum, bin işittim, anlamını zaten biliyordum ama daha da zenginleştirmek istedim, iyi ki sormuşum; Kuran’dan hadislere kadar o kadar çok yerde söz edilmiş ki billahi bu güne kadar en ufak bir kibirli davranmışsam bunun utancı, ayıbı ve günahı  bana yeter. 

Urfalı ünlü bir –sözüm ona- sanatçı dediğimiz embesil bir tarihte Urfa’ya gider, şehirin girişinde tüm halk büyük bir coşkuyla karşılar, kalabalığı gören sazan hemen lüks arabasını durdurur, aşağı iner ve halkı büyük bir kibir ve gururla selamlar. Tabi bizim halkımız sevdi mi ölümüne sever, yani :”Ya benimsin, ya toprağın” tarzında bir yaklaşım. Halkın içinden bazıları daha da ileri giderek: “Sizi daha yükseklerde görmek istiyoruz” deyince bizimki: “ya kardeşim iyi diyorsun da yüksel yüksel –ben haşa diyorum- Allah mı olalım?” 

Zonguldak Limanı'nda hummalı çalışma! Zonguldak Limanı'nda hummalı çalışma!

İşte kibir ve alt yapısı olmayan gurur budur.  

Lafı uzatmayacağım. Sayın Başkan son yaptığınız muhtarlar toplantısında yirmiye yakın muhtarın yaş ortalaması altmışa yakındı, yani babanızın yaşına yakındı. Ben kendimden örnek vereceğim; Benim odama kendi çocuğum değil, torunum gelse toparlanırım, bu gelenin yaşı ve konumu ile ilgili değil benim kişiliğimle ilgilidir, keşke biraz mütevazı rolleri yapsaydınız da o muhtarları bu şekilde gücendirmeseydiniz, ağırlarına gitmiş ve her yerde, her ortamda anlatıyorlar. 

Allah uzun ömürler versin sevgili annem doksan küsur yaşındadır ve takdir edersiniz ki sizin kadar eğitimli de değildir ama derdi ki:” Oğlum tarlaya gittiğinde buğday başaklarına dikkat et, hangisinin içi boş ise dik durur, dolu başakların başı hep eğiktir” 

Bir başka örnek vereceğim: Rahmetli Gültekin Parlar Belediye Başkanı olduğu dönemde ben işsizdim ve sık sık yanına gider yardımcı olmasını isterdim ve beni her gidişimde kapıda karşılar, kapıya kadar uğurlardı, aradan bunca yıl geçmesine rağmen bende bıraktığı iz hala tazeliğini koruyor ve bu vesile ile kendisine hala rahmet okuyorum. Sayın Başkan iz bırakmak böyle bir şey, son yaptığınız muhtarlar toplantısındaki gerilerek oturuş ve davranış tarzınız, karşınızdakilere yukarıdan bakma kibriniz, sorulan sorulara cevap vermek yerine? O günkü toplantıda muhtarlardan birisi tavrınızı kabul etmeyip toplantıyı terk etseydi sanırım karizmanız pert olurdu.  

Bütün bunlar unutulmayacak ve kötü bir iz olarak kalacak hafızalarda sevgili Başkan, kibir böyle bir şey işte, bilmem anlatabildim mi? 

 

https://www.imzagazetesi.com.tr/yazar-kibir-320.html