KAVGALI EVE KIZ VERİLMEZ DE “AHLAKSIZ” EVE VERİLİR Mİ? Zonguldak’ın bazı yönlerde gelişememesinin ve tercih edilmeme...

KAVGALI EVE KIZ VERİLMEZ DE “AHLAKSIZ” EVE VERİLİR Mİ?

Zonguldak’ın bazı yönlerde gelişememesinin ve tercih edilmemesinin nedeni görünüşte “Basın arasında kavga” gibi görünen, bizce ilkesel mücadeleye bağlanıyor!

Hatta Zonguldak’taki Tıbbi Onkolog yokluğunda bile basın arasındaki kavga bahane edilir oldu…

Geçende de belirttiğim yaşanmış örnekte olduğu gibi;

Zonguldak’a atanan doktor başta olmak üzere bir çok kişinin Google arama motorunda gelmeden araması sonucu gördüğü ilk şey;

Zonguldak açılış sayfasında, “Ahlaksızlık” ve “Şantaj”…

Kime; Siyasetçi, belediye başkanı, doktor vs…

Sözün özü; Zonguldak’a atananlar gazeteciler arasındaki kavgadan değil atananlar başta olmak üzere siyasetçi ve iş insanlarına yazılan “Ahlaksız” ve “Şantaj” içeren yazılardan çekinir!

Hatta basın arasındaki görünüşte ki kavga beceriksiz siyasetçiler baş kolam üzere bir çok kesimin işine gelir!

“Kavgalı eve kız verilmez” bahanesine sığınanlara buradan sormuş olalım;

“Kavgalı eve kız verilmez” de “Şantajcı” ve “Ahlaksız” eve kız verilir mi?

Yıllarca “Önce hastalığı teşhis edelim… Sonra pansuman mı ameliyatla mı çözülür, karar verelim” diyoruz…

Hastalığın teşhisi doğru yapıldığına sevinirken hastalığın kangren haline geldiği ve hayati önem arz ettiği anlaşılamadığından olsa gerek tedavi metodu da yanlış oluyor…

Bıkmadan usanmadan yazacağım;

Zonguldak’taki “Şantaj”, “Ahlaksız yazılar” kangren halinde yayılıyor!

Pansumandık evreyi geçti, ameliyat şart!

Lakin “Bu şantaj, ahlaksız yazıları devlet görmüyor mu” sorusu dillendirilmeye başlandığından ucu devletimizin otoritesine kadar gidiyor!

Basındaki kavganın da yegane nedeninin siyasetçiler, belediye başkanları ve kenti yönetme sevdasındaki iş insanları olduğunu ve hatta onların işlerine geldiğini de tekrardan dip not düşelim, unutanlara…

Nokta…

 

***

 

BELEDİYE BAŞKANLARI VE MİLLETVEKİLLERİNE ÇAĞRI!

Gelin herkesin yarım ağız mustarip olup mücadeleye gelince kaçamak davrandığı,

Zonguldak’ı rezil etmekle kalmayıp kaliteli bürokrat, doktor, öğretim üyesinin gelmemesine, gelse de uzun süre kalmamasına vesile olan,

İş insanları ürküten, yatırım yapmaktan küstüren

“Şantaj” ve “Ahlaksız yazı” olayını kökten çözelim!

Temiz siyaset temiz medya için ilk adımı atın!

İlk olarak; Medyaya her belediye, milletvekili abone olsun, reklam versin, verdirsin…

İkinci adım ise; “Şantaj” ve “Ahlaksız” yazı kime ve kimden yazılırsa yazılsın hep birlikte karşı duralım, açıklamayla dışlayalım…

Üçüncü adım ise; Parti içi hesaplaşmaları medya üzerinden vermek, medya mensubunu tetikçi olarak kullanıp mesleği refüze etmeyelim!

Var mısınız?

 

***

 

“LA CASA DE PAPEL” ZONGULDAK!

Haber şöyle;

“Ankara’da FETÖ soruşturması kapsamında Dışişleri Bakanlığında üst düzey görevli 53 örgüt mensubu ile bir ‘mahrem imam’ ByLock kullanıcısından yola çıkılarak deşifre edildi. Sanıkların La Casa de Papel dizisindeki gibi şehir ismi kullandıkları ortaya çıktı.

İlk incelemeye göre gruptaki 5 ByLock hattının kime ait olduğu tespit edildi ancak geriye kalan 49 kullanıcının gerçek kimliklerine ulaşılamadı.

Uzmanlar, kullanıcıların “La Casa de Papel” dizisindeki karakterler gibi isim yerine ülke başkentleri ve en meşhur şehirlerin isimlerini kullandığını tespit etti.”

Soru ise şu;

Zonguldak’ta FETÖ ile ilişiği bilinmesine rağmen görev verilen siyasetçilere, gazetecilere ne zaman sıra gelecek?

Bunlar da meşhur “Zonguldak” ismini mi kullanmışlardır?

“Bi ihtimal FETÖ güçlenir” düşüncesiyle FETÖ’dan hapis yatanlara kucak açan ve hala daha “Fetullah Gülen hoca efendi” diye hitap edenler bunun vatan meselesinin ötesinde İslamiyet meselesi olduğunu anlayacaklar?

 

***

 

BU ÖĞRETMENLERE SADECE ALKIŞ YETMEZ!

Karaelmas, grizu… vs… Özellikle liselerdeki gençlerin bilim çalışmalarında eminim ki öğretmenlerin cebinden para çıkıyordur…

           

Kredi kartları patlamıştır!

Niye? Gençler bilimle kavuşsun diye…

Zonguldak’taki idealist öğretmenlere en azından sponsor bulunmalı… Devletin desteğiyle olursa daha da iyi olur tabi…

Ama her şeyi devletten beklemek de hazırcılık…

Lakin valilerin bir işaretiyle sırf plaket alma uğruna sponsor olacaklar bile çıkar…

Sözün özü; İdealist öğretmenlerimizi bilim ile kafa yorarken bir de maddi işlerde boğmayalım!

Önlerini açalım…

 

***

 

HAFTANIN SÖZÜ:

“Ahlak denilen bir şey lazım. Bu işin içerisinde 1 tane Milletvekili var, 1 tane bürokrat var müdür, 5 tane de emlakçı var.”

EREĞLİ BELEDİYE BAŞKANI HALİL POSBIYIK

 

***

 

SÖZÜN ÖZÜ:

“Ne çok sustuk, en derin yaralarımıza.”

DERİN SÖZLER

 

Yazan: Osman Sav