Türklerdir, Müslümanların ve bütün gariplerin hamisi, sığınağı ve her şeyi cihanda ve Türkündür arzusu rahmet olmak dünyaya. Türkiye’dir “Müslümanlıkla yoğrulan” Türk âleminin merkezi ilebeb...

  Türklerdir, Müslümanların ve bütün gariplerin hamisi, sığınağı ve her şeyi cihanda ve Türkündür arzusu rahmet olmak dünyaya. Türkiye’dir “Müslümanlıkla yoğrulan” Türk âleminin merkezi ilebebet daima. Babadır senin lakabın Filistin’de, Irak’ta, Suriye’de ve bütün Afrika coğrafyasında. Anadır senin lakabın Türkistan’da, Kazakistan’da, Kıbrıs’ta ve Afganistan’da. “Türk olmaktır” Müslümanlık, altı asır hüküm sürdüğün Balkanlar’da. Davandır, on üç asır öncesinden Bilge Kağan’ın “Türk beylerini, milletini besleyin, zahmet çektirmeyin, incitmeyin!” (Orhun Abideleri, M. Ergin, s. 93: 2017) sözlerine kulak vererek petrol uğruna karanlığa gömülen asrın geride bıraktığı enkazı nuruyla parlatacak “Uyanan Dev” olmak da. Afganistan’dır 1747’dan beri iç ve dış kargaşalarla yağ gibi eriyip tutuşup yanan da. Hedefindir o sahipsiz beldenin biçare evlatlarını kâbustan uyandırmak da. Güney Türkistan’dır, yirminci asrın başında dinsizlik kasırgasına hedef olan, sonra Sovyet Rusya’nın kızıl ruhunda onlarca parçaya ayrılan ve son asırda Amerika’nın elinde tarumar kalan da. Namusundur Afganistan’ın bereketli topraklarına saadet saçmak ve latif yağmurlar gibi Türkün şanlı ayak seslerini duyurmak da. Muhacirlerdir Afganistan’lı sefil yavrular; analarıdır oğlu açlıktan ölmesin diye Türkiye’de biriktirdiği üç kuruşu her ay kadim mabetlerin süslediği Herat’a mahzunâne bir şükürle yollayan da. Mültecilerdir gül bahçesinde dikenlere telef olanlar da. Merhamettir bizler için, her gün binlerce kardeşini birbirine kırdıran Batı’lı yamyamların esaretinden ümidin diyarı Anadolu’nun kokusu ve şefkatiyle dağlanan yaralı ruhların kalbinde sümbüller doğurmak da. Değil midir zevkine insan doğrayan Avrupalı yamyamların her öldürdüğü Güney Türkistanlı için iki bin doların bini bir para? Şehit kardeşlerimizdir, artık haber değeri bile taşımayan da. Ülkümüzdür Güney Türkistan’ın, Afganistan’ın, gözlerini dolar bürümüş canilerin her gün on binlerce insanı birbirine kırdırdığı kadim coğrafyaya kurtarıcı olmak keza. Yürümektir Afganistan’a sahip çıkmak Timur’un “Bu dünya bir sultana dardır” idealine aslında. Halkıdır, mehmetçiği gördüğünde berrak dişleri tebessüme belki ilk ve son defa uzanan garipler diyarının da. Fatih’tir bizi çağıran, “Bizim kudretimizin eriştiği yerlere onların hayalleri dahi ulaşamaz” düsturuyla zulmü tarihten silen naralarında. Şimdi kadim Türkistan’a kudret eli uzanıyor; işitin Oğuzlar, Kızıl Elma Afganistan’da!..   Yazan: CÜNEYT AKÇATEPE