ELLER YAPAR BİZ BAKAR! İcraat ve yatırımlar açısından belki de uzun zamandır olmadık işler oldu, oluyor!

ELLER YAPAR BİZ BAKAR!

İcraat ve yatırımlar açısından belki de uzun zamandır olmadık işler oldu, oluyor!

“Şimdiye kadar olmalıydı… Geç bile kalındı” gibi eleştirilerinize şimdiden hak verdiğimi söyleyeyim…

İşte bu sorunlardan biridir stadyum!

Gündem değişiyor ama bizim STADYUM sorunu olduğu yerde sayıyor!

Hatta Zonguldak Kömürspor başarılı oldukça ve taraftar ilgi gösterdikçe stadın maraton bölümünün kullanılmaması gündeme geldikçe şehir geriliyor…

Lakin buradan yine ve yeniden siyasetin kısır döngüsünü eleştirmemek elde değil! Önceleri hükümet parasızlıktan yakınıp yatırım yapamazken Ak Parti döneminde “İsteyin verelim” denilmesine rağmen Zonguldak istemesini bilemedi yıllarca…

Nihayetinde Zonguldak-Filyos sahil yolunda bulunan Mithatpaşa Tünelleri ve Zonguldak Havalimanıyla bu kısır döngünün kırılabildiği ispatlandı!

İstemesi bilindi, istendi, alındı!

Şimdi stadyum meselesi de aynı böyle bir mesele…

Hatta iddia ediyorum Mithatpaşa Tünelleri ve Zonguldak Havalimanından çok daha basit mesele!

Bunun için siyasetçilerimizin bu sorunu önce dert etmesi ve stadyumun sadece stadyum olmadığını anlaması şart!

Stadyumun ne demek olduğunu anlamayan siyasiler hala daha yıllarca “Yer bakılıyor” mazeretine sığınıyor…

Ne yermiş arkadaş…

Sanki Zonguldak’ta çok fazla alternatif var da 4 yılda bir bakıyoruz!

Şimdilerde yine Gençlik ve Spor Bakanı Mehmet Kasapoğlu’nun geleceği ve yerlerin bakılacağı söyleniyor…

Dalga mı geçiyorsunuz, maytap mı?

Bakan birebir yer bakmaz… Ekibi bakar bakan temel atar, açılışı yapar…

Geçen seçim öncesi de bakan tarafından güya bakıldı, yapılacak yerler havada uçuştu…

Bakan değişti, soruna bakan yine olmadı!

Eller yapıyor, biz bakıyoruz!

Ordu Stadyumunun gündeme gelmesiyle bitmesi bir oldu!

Yeter artık! Hiç mi zorunuza gitmiyor Zonguldak halkının başka illerde yapılan stadyumların fotoğraflarına bakarak iç geçirmesi!

YA-PI-LA-CAK!

Çok net söylüyorum!

Becerilemeyecekse gölge etmeyin, başka ihsan istemiyoruz!

“Olmaz, yapılmaz” denilerek sadece seyretmekle kalmayıp engellemeye dahi çalıştığınız Mithatpaşa Tünelleri ve Zonguldak Havalimanını bu noktaya getiren güç stadyum sorununu da halleder!

Siz kurdele kesmeye gelirsiniz!

Lakin baştan anlaşalım!

Kapris, siyasi ayak oyunları, gönül koymak yok!

Aha da size bir ay süre!

Bir ay içinde somut adım atılmazsa gereği ya-pı-la-cak!

 

***

 

Zonguldak ve personele yakışmayan hastane!

İnsanın başına gelmeden göremiyor!

Gelince de yazmadan geçemiyor!

Rahmetli annemin tedavi süreci, babamın hastanede yatış anındaki süreç derken hastanelerin durumlarını bire bir yaşamış olan biri olarak söylüyorum;

Bir yapılanmaya ve silkilmeye ihtiyaç var!

Sayın Hasan Tosun'un özel gayretleriyle hizmetin kalitesini imkanlar çerçevesinde en yüksek seviyeye getirilen Atatürk Devlet Hastanesi dışındaki hastaneleri genel olarak ele almak şart...

Buna Zonguldak ve Ereğli’deki özel hastaneler de dahil!

Emekli ve maden şehri Zonguldak'ta en çok ihtiyaç duyulan Göğüs Hastalıkları Hastanesinin yolu ve fiziki yapısıyla tam bir eziyet...

Personeli ise tam tersi, bir o kadar iyi ve fedakâr...

Kadrosu eksik, binası eski olmasına rağmen canı gönülden çalışılıyor ama bir yere kadar...

Yolu yol değil!

Zira kent merkezinden gidilen yolun sağlı sollu parkı hastaneyi ulaşılmaz hale getirirken alternatifler de üretilecek gibi değil...

Çözüm; 

Göğüs hastalıkları Hastanesinde yatan hastaların çoğunun yaşlı ve kalp sorunu olduğu düşünüldüğünde ve kalp bölümünün hastanede olmayıp Atatürk Devlet Hastanesinden yararlanıldığı hesaba katıldığında çözüm tek ve net:

Atatürk Devlet Hastanesi yeni binasında göğüs hastalıkları bölümünün yapılması...

Mevcut binayı da belki Sağlık Müdürlüğü bel ki başka kuruma verilip değerlendirilmesi...

Duyurulur;

Umarız; Zonguldak ve gerçekten emeğini vererek çalışan doktorlar ve sağlık personeline yakışan yapılır!

Bunun ötesinde ise Bülent Ecevit Üniversitesi Uygulama ve Araştırma Hastanesine ayrı değil paragraf köşe, hatta köşeler açmak lazım!

Zira hangi açıdan ele alsak elimizde kalacak gibi!

 

 

***

 

BUNLAR AZ İŞ DEĞİL, İNCE İŞ!

Uzun zamandır düşünüyordum;

“Zonguldaklılık” edebiyatı yapan ve sıkıştığında hemen o limana sığınan zatı muhteremin Zonguldak yararına bir tane haberinin olup olmadığını…

Veya çıkarsız bir tane kamu adına köşe yazıp yazmadığını…

Sağ olsun ele vermiş kendini…

“Sadece son bir yıla bakınca, bir çırpıda nasıl haberler yapmışız, bakalım!” diye başlamış ve sıralamış “Şantaj” ve  tabi ki “Ahlaksız içerik” içeren haber ve yazılarını… “Milletvekillerine ve parti yöneticilerine ginseng satan milletvekilini yazdık! Bir daha aday yapılmadı! Az iş mi? Zonguldak ve Ereğli Devlet Hastanelerinin kantin kiralarını ödemeyen Yasin Hamzaçebi’yi yazdık!  Yaza yaza sözleşmelerin feshedilmesin sağladık! Devlet, 2 milyon lira alacağını tahsil etmeye başladı! Bir bankayı ve onlarca insanı mağdur eden bir şahsı ve davasını yıllarca tek başımıza takip ettik! Birçok davası zaman aşımına uğradı! Ama sonunda zimmetten 20 yıl ceza aldı! Yasin Hamzaçebi, Ereğli’de de nitelikli dolandırıcılık davasından 13,5 yıl ceza aldı! Az iş mi? Filyos Ateş Tuğla Fabrikası’nda, Tabiat ve Kültür Varlıklarını Koruma Kurulu kararlarına aykırı iş ve işlemleri yazdık! Kaçak yerlerin yıkımını sağladık! Az iş mi? Sami Aydın’ın TTK ve Hazine arazisi üzerine yaptığı kaçak binayı yazdık! İmar kirliliğine neden olmaktan ceza almasını ve hapis yatmasını sağladık! Az iş mi? Kilimli Kaymakamı Nevzat Taşdan’ın 10 yılı aşkın süredir devam eden gayrimeşru ilişkisini, bu ilişkiden olan iki çocuğunu ve bu çocukları nüfusuna aldığını yazdık! Kaymakam görevden alındı! Az iş mi? Öğrencisi ile kaçan öğretmeni yazdık! Az iş mi? Genç eşini döven, burnunu kıran beyin cerrahını da yazdık! Az iş mi? "Sağlıkçılar kendini koruyamadı, bize yük oldu" diyen Zonguldak Valisi Erdoğan Bektaş’ı da yazdık! Görevden alındı! Az iş mi? Bir inşaat firmasının, İl Özel İdaresi’nin kasasından teminat mektubunu çaldırdığını yazdık! Az iş mi? Ereğli Ağız ve Diş Sağlığı Merkezi’ndeki "grup seks" skandalını da biz yazdık! Az iş mi? ZBEÜ Sağlık Uygulama ve Araştırma Hastanesi'nde hastalardan hak ettiğinden fazla para alan profesörü yazan, hakkında soruşturma açılmasını sağlayan haberi de yazdık! Az iş mi? Parasını aldığı halde daireleri teslim etmeyen müteahhit Ragıp Bayraktar’ı yazdık! Az iş mi? İki kuzuyu güdemeyen, birini öldüren Aile ve Sosyal Hizmetler Zonguldak İl Müdürü Kemal Gümrükçü’yü yazdık! Tayini çıktı! Az iş mi? Zonguldak Belediyesi özel halk otobüsü işletmeciliği ihalesini alan firmanın bu işi yapamayacağını yazdık! Şirkete kayyum atandı! Az iş mi? 31 çeken Belediye Başkanını yazdık! Sonra neler olduğunu tüm Türkiye gördü! Az iş mi? Hiç bekar sevgilisi olmadan iki kez evlenen kadınları da yazdık! Kocasına "annemde kalacağım" diye yalan söyleyip başka birinin evinde kalan kadınları da yazdık! Az iş mi?”

Bunlar az iş değil, ince iş!

Akçalı iş!

Bütün sıralananlar ya direk yada en direk akçalı işler!

Bir çoğu da tehdit yiyenler tarafından deşifre edildi!

Ama hala utanmadan habercilik diye “Şantaj” kokan, “Ahlaksızlık” içeren yazıları marifetmiş gibi kamuoyuna sunuyor…

Nerede Zonguldak yararı… Nerede haberciliğin 5N1K kuralı…

Nerede “Gazetecilik ve Basın Ahlak İlkeleri”…

  1. kuvvet olmak demek “Şantaj” etme hakkının aksine ülke, bölge, şehir, kamuoyu yararına haber yapma sorumluluğu bizlere verir…

İnşallah üstün zekan ile çok okunma marifetini bir gün ülke, Zonguldak ve kamuoyu menfaatine de kullanmayı akıl edersin!

Kimsenin umudu yok ama neden olmasın!

 

 

***

HAFTANIN SÖZÜ:

“Burada bütün milletvekillerinin olmasını isterdim. Bu işi sahiplenmezsen hevesi de kalmaz” 

Cumhurbaşkanlığı YİK Üyesi Köksal Toptan 

***

 

SÖZÜN ÖZÜ:

“Bir insanın nasıl güldüğünden terbiyesini, neye güldüğünden akıl seviyesini anlarsın.”

Hazret-i Mevlana

 

 

Yazan: Osman Sav