Bir zamanlar Türk siyasetine damgasını vurmuş, rahmetli eski Başbakan ve Cumhurbaşkanı olarak bu ülkeye yıllarca hizmetlerde bulunmuş olan Devlet adamı Süleyman Demirel’in o dönemler ifade etmiş olduğ...

Bir zamanlar Türk siyasetine damgasını vurmuş, rahmetli eski Başbakan ve Cumhurbaşkanı olarak bu ülkeye yıllarca hizmetlerde bulunmuş olan Devlet adamı Süleyman Demirel’in o dönemler ifade etmiş olduğu “Dün dündür, bugün bugündür” sözü günümüzde de hala söylenmeye devam etmekte ve Demirel saygıyla anılmaktadır. Bu söz gerçekten güzel bir anlam da ifade etmektedir. Yani rahmetli Demirel; “Dünü bırak-bugüne bak, dün bitmiş, geride kalmıştır.” Vurgusu yapmıştır. Yarının ne olacağını ise Allah’tan başka kimse bilemez. Yarınların refahı adına da millet olarak çok çalışmak lazımdır. Bunu Devlet büyüklerimiz her fırsatta da dile getirmektedirler. Yaşadığımız dünyanın berbatlığına bir göz attığımızda ve her gün yaşanan olumsuz ve kötü günlerin faturasını akşam haberlerde gördüğümüzde bu sözün ne kadar kıymetli olduğunu da anlıyoruz. Demek ki rahmetli Demirel bu sözü öylesine laf olsun diye de söylememiştir. Yazının girişine bu şekilde başlamamızın nedenine gelince; Bilindiği gibi gerek dünya ve gerekse ülkemiz çok zor günlerden geçmekte, ekonomisi güçlü olan devletler içinde bulunduğumuz bu virüs belasını insanlarını sürekli olarak aşı yapmak suretiyle atlatmakta ve hatta çift aşı olanları da maske kullanma mecburiyetini kaldırmak suretiyle normal hayata adım atmışlardır. Bazı ülkeler ise ve özellikle Hindistan’ta tam bir insanlık dramı yaşanmaktadır. Her gün binlerce ölüleri meydanlarda yakılmak suretiyle dünyanın gözü önünde yok edilmekte ve sağlık sistemi çökmüş vaziyette artık vatandaşlarını Kanj nehrine atmaya başladıklarını TV ekranlarında yayınlanmaktadır. Ne acı bir tablo değil mi? Türkiye’mizde ise aşılama işlemleri henüz bitmediğinden kademeli olarak serbestliğe geçileceği bildirilmektedir anacak tehlike henüz maalesef geçmiş değildir. Havaların her geçen gün sıcak olacak olması ve yaz ayının iyice kendini göstermeye başlaması münasebetiyle de virüsün eskisi gibi etkisini gösteremeyeceği de bilim adamları tarafından açıklanmaktadır. Bu elbette sevindirici bir haberdir çünkü insanlarımız artık bu sıkıcı hayattan ve eve kapanmaktan tamamen çok sıkılmışlardır. Toplumun sağlığının ön planda olduğunun bilincinde olan Devlet yetkililerimiz de “Dün-Bügün-Yarın” olarak çok titiz bir şekilde hareket ederek bu virüsü bertaraf etmenin planlarını yapmaktadır. Tüm bunları bir bütün olarak değerlendirdiğimizde rahmetli Süleyman Demirel’in o muhteşem sözünden hareketle bir şeyler anlatmaya ve bilgi jimnastiği yapmaya çalıştım. İnanıyorum ki, bilinçli ve mantıklı hareket ettiğimizde ve Devletimizin belirlediği kurallarına uyup SABIR yapmaya devam ettiğimizde bu virüs çok yakında hayatımızdan inşallah tamamen çıkacak ve normal hayatımıza da yeniden döneceğiz. Bir başka küçük bir hatırlatma “Dün-Bugün-Yarın” başlığına bakarak son olarak şunu ifade etmek istiyorum ki, Zonguldak’ın dününe bir bakın hatırlayın. Kafasını kuma gömen kasaba şehri gibi bir Zonguldak. Bir de bugününe bakın. Her tarafta yoğun bir çalışma var. Zonguldak şantiye halinde. Bu çalışmalar bittiğinde projeler tamamlandığında her taraf çok daha güzel olacaktır. Zonguldak değişiyor bunu görüyor izliyoruz. “Sabreden derviş, muradına ermiş” demişler. Kalın sağlıcakla…