Cumhurbaşkanından “Anlamak isteyenlere” mesaj! Cumhurbaşkanı Sayın Erdoğan, aslında defaten yaptığı ve söylediklerin...

Cumhurbaşkanından “Anlamak isteyenlere” mesaj!

Cumhurbaşkanı Sayın Erdoğan, aslında defaten yaptığı ve söylediklerini yine tekrarlamış…

Hem de belediye başkanlarının gözünün içine baka baka…

Cumhurbaşkanı, belediye başkanlarına “Vatandaşın ayağına gidin, çat kapı yapın” derken kendisinden örnek veriyor…

 “Vatandaşın ayağına gidin. Çat kapı yapın. Ben yapıyorum. Çat kapı gidiyorum. Siz hizmet belediyeciliği yaparsınız. Yol yaparsınız, hizmet götürürsünüz. Ama milletin gönlüne girmezseniz olmaz. Milletin gönlüne girin, ulaşılamaz olmayın, kimseye tepeden bakmayın. Gönül belediyeciliği yapın. Sosyal medya belediyeciliği yapmayın” diyor.

Doğal olarak Ak Parti’nin belediye başkanlığı seçimini kazandığı ve Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın belirttiklerini yapamadığı için kaybedilen Secaattin Gonca dönemi akla geliyor…

İnsanlığına kimsenin bir şey diyemeyeceği Sayın Gonca’nın döneminde kent adına çok önemli işler yapılmasına rağmen hatırlanmaz, anılmaz…

Sebebi “Gönül belediyeciliği” sözünde gizli…

Vatandaş şimdiden Secaattin Gonca ile Selim Alan’ı kıyaslamaya başladı…

Ve ortak kanı; Böyle giderse Secaattin Gonca gibi olur… Bir daha seçimi alamaz!

Gerekçe ise tanıdık; “Gönül belediyeciliği” yapılamaması…

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın dedikleri değil, tam tersinin yapılması!

Hatta daha da büyük yanlışlarla tabanın desteğinin bile kaybedilmesi…

En barizi ise Sayın Gonca, medya ile iletişimi kuramadı, uyarılara da aldırış etmedi Sayın Alan ise medya ile yanlış iletişim ve ilişki kurdu!

Medya ile düzeyli ve saygılı iletişim kurmak yerine kendi medyasını oluşturup parti içi ve işine gelmeyenlere karşı tetikçi olarak kullanma yoluna gitti…

Bu yanlıştan dönmezse silah elinde patlayacak, haberi yok!

Bir diğer yanlışı da Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın kendisini araması veya birlikte çekilen pozlarla “Cumhurbaşkanı arkamda” havası estirip partiyi, bürokrasiyi dizayn etmeye çalışması…

Bireysel saygınlık kazanmak yerine Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın ismini kullanarak iş görme yerine ezmeye çalışması…

Uzağa gitmeye gerek yok!

Cumhurbaşkanı Sayın Erdoğan’ın Zonguldak siyasetinde böyle kredi verip kredisini yanlış kullananların nerede olduğuna bakmak Başkan Sayın Selim Alan için en büyük ders aslında…

Sayın Dr. Selim Alan’ın Cumhurbaşkanı Sayın Erdoğan’ın söylediklerinden ve geçmişten ders alıp almayacağını bekleyelim görelim…

“Ne oldum değil, ne olacağım” diye boşuna dememiş büyüklerimiz…

 

 

***

 

Dünyanın en gereksiz eleştirisi!

Eleştiri ve muhalefeti, maksat eleştiri veya muhalefet olsun diye yapmak belki insanı gündemde tutar ama ağırlığını kaybettirir bazen de gülünç duruma düşürür!

İYİ PARTİ ZONGULDAK 27. DÖNEM 2. SIRA MİLLETVEKİLİ ADAYI ZONGULDAK KURUCU ÜYESİ Batu Müftüoğlu’nun geçen hafta Zonguldak Havalimanı için yaptığı sözde eleştiride olduğu gibi…

Zonguldak Valisi Mustafa Tutulmaz’ın THY’nın Zonguldak uçuşuyla ilgili reklamını paylaşmasına atıfta bulunan Müftüoğlu, “Ereğli’den Zonguldak Havalimanı uzak olduğundan Dünyanın en gereksiz yatırımı” olarak değerlendirdiği Zonguldak Havalimanını adeta tiye almış!

Sayın Müftüoğlu’na ne desem eksik kalacak…

Ereğli’den havaalanını kullananlar olduğunu söylesem…

Ayrıca; Dünyanın en gereksiz yatırımı olmamak için Ereğli’den kullanılma şartı mı var diye sorsak…

Yurt dışından binlerce Zonguldak, Bartın, Karabük ve hatta Kastamonu insanımızın kullandığını söylesek…

Zonguldak, Bartın ve Karabük’teki iş dünyasının sürekli kullanmaya başladığını söylesek…

2019 uçuşlarında yurt içi ve yurt dışı transferle(Aktarmalı) uçuşlarda Türkiye ve hatta belki de dünya rekorunun kırındığını söylesek…

Utanır ve özür diler mi ki?

Kim bilir, bel ki o erdeme sahiptir…

 

 

***

 

Bu ne gazetecilik ne insanlık!

Gazeteciliğin itibarını bile isteye bitirme gayretleri devam ediyor…

Maddi hırs ve siyasi hesaplara kurban giden gazetecilik, tetikçilik, şantaj, itibar suikast ine uğruyor!

Sadece gazetecilik değil tabi, insanlık da öldürülüyor, kimin umurunda?

Son örnek; T24 sitesinin bence bile isteye yaptığı yalan haber!

T24, "Katarlı gençler, Türkiye'de sınavsız tıp okuyabilecek" haberi imtihana saatler kala yapıldı…

Yalan olduğu bilerek yapılan bu haberi yine yalan olduğu bilinmesine rağmen bazı basın organları da kullanarak yaydı…

Bunun yalan olduğu bilinmesine rağmen bazı parti liderleri bu haber üzerinden siyaset yapmaya çalıştı…

T24, bir süre sonra (yalan yayılıp vatandaşın aklı karışınca) sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada "T24'e güvenerek referans veren okurlarımızdan ve haberin muhataplarından özür dileriz." ifadeleri ile özür diledi…

Yalana inananlar kardır mantığı güdülüyor…

Yalanı 10 milyon kişi okuduysa, özrü 2-3 milyon kişi okuyor… 7 milyon kişinin kafasını karıştırma, kar!

Peki ya yıllardır imtihanı bekleyen ve bu yalan haberle gardları düşen gençlerin durumu ne olacak?

Kimin umurunda!

Medya-siyaset ortak paslaşmayla yazılan senaryoda olanlar yine vatandaşa oluyor…

Bu ne özgürlük ne de gazetecilik!

Yalan, şantaj, tetikçilikle yapılan habercilikte birileri siyasi ve ideolojik rantı, bazıları da ekonomik rantı götürürken yalandan etkilenen hayatlar kimin umurunda?

Yalanın, şantajın, tetikçiliğin hesabı sorulmadıkça daha çok can yanacak!

 

***

 

HAFTANIN SÖZÜ:

Vatandaşın ayağına gidin. Çat kapı yapın. Ben yapıyorum. Çat kapı gidiyorum. Siz hizmet belediyeciliği yaparsınız. Yol yaparsınız, hizmet götürürsünüz. Ama milletin gönlüne girmezseniz olmaz. Milletin gönlüne girin, ulaşılamaz olmayın, kimseye tepeden bakmayın. Gönül belediyeciliği yapın. Sosyal medya belediyeciliği yapmayın.”

Cumhurbaşkanı ve Ak Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan

 

 

***

 

SÖZÜN ÖZÜ:

“Beni mahveden şey; bana yalan söylemiş olman değil, sana bir daha inanmayacak olmam.”

 Victor Hugo