Zonguldak, siyasi arenada yeni bir tartışmanın merkezi haline geldi.

Cumhur İttifakı'nın ortak adayı, aynı zamanda mevcut Belediye Başkanı Ömer Selim Alan, Ak Parti'nin kurucu kadrosundan önemli isimlerin tepkisini çekmeye devam ediyor.

Tepki gösteren bu isimler, Alan'ın adaylığını desteklememe kararı alarak, siyasi çizgilerini net bir şekilde ortaya koydular.

Tabi bu kararları, onların Ak Parti'ye ihanet edip etmedikleri sorusunu da beraberinde getirdi.

Ancak siyasi sadakat ve parti disiplini her zaman gri tonlarda seyrettiğini biliyoruz.

Peki Recep Tayyip Erdoğan'a duyulan bağlılık, her durumda partinin resmi kararlarını desteklemeyi gerektirir mi?

Milliyetçi Hareket Partisi İl Başkanı Mustafa Öztürk  2.Genel Ticaret fuarında Milliyetçi Hareket Partisi İl Başkanı Mustafa Öztürk  2.Genel Ticaret fuarında

İşte bu, siyasetin en temel sorularından biridir.

Şimdi Ömer Selim Alan’a yakın, hatta Ömer Selim Alan’ın beslediği de diyebiliriz bir takım medya kuruluşları Ak Partili olup da Ömer Selim Alan’ı desteklemeyenleri partiye ihanetle suçluyor.

Fakat şunu söyleyebiliriz ki Ömer Selim Alan’a karşı olan bu isimlerin açıklamaları, bir belediye başkanından beklenen yönetim anlayışına dair net beklentileri ortaya koyuyor.

Bu basın kuruluşlarıise buraya hiç dikkat çekmiyor.

Çünkü amaçları sadece algı mekanizması ile kararsızların aklını çelmek, Ömer Selim Alan fanatiklerini ise Ömer Selim Alan’ı sorgulamaktan korkar hale getirmek.

Demokrasinin en temel taşlarından biri de sorgulayabilmektir.

Ömer Selim Alan’ın yaptıklarını sorgulayan bir Ak Partili neden Cumhurbaşkanı Erdoğan’a veya Ak Partiye ihanet etsin ki?

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ı seven biri neden sırf Erdoğan’ı seviyor diye Ömer Selim Alan’ın yapmış olduğu yanlışlara göz yumsun ki?

Bu kişiler Ömer Selim Alan’dan şeffaf, ego ve kibirden uzak bir belediyecilik istiyor.

"Şeffaf belediyecilik" vurgusu, yerel yönetimlerde hesap verilebilirliğin ve katılımcılığın altını çizerken; "ego ve kibir" eleştirisi, yöneticilerin halkla ilişkilerinde alçak gönüllü ve ulaşılabilir olması gerektiğinin altını çiziyor.

Bu durum, aslında sadece Zonguldak için değil, Türkiye'nin genelindeki yerel yönetim anlayışı için de bir sorgulama fırsatı bizlere sunuyor.

Zonguldak yine Türkiye’nin en büyük sorunlarından biri olan demokrasiden uzak “adamcılık” sorununu bizzat yaşıyor.

Dolayısıyla adaylar ve onların politikaları, sadece genel siyasi eğilimlerin değil, aynı zamanda yerel ihtiyaçların ve beklentilerin de bir yansıması olmalıdır

Parti içindeki bu farklı sesler demokrasi adına önemlidir.

Çünkü bu sesler eğer ki Ak Parti Zonguldak’ta seçimi kaybederse Ak Parti Zonguldak’taki politikalarını yeniden değerlendirilmesine ve belki de yenilemesine zemin hazırlayacaktır.