Türkiye Cumhuriyeti Devletini 19 yıldır AK Parti Hükümeti yönetiyor. Bu uzun süreçte ülkeye yapılan hizmetlerin açıklamasını yapmak günler-aylar alır, A-Dört kağıdına yazacak olunsa ülkede kağıt sıkı...

Türkiye Cumhuriyeti Devletini 19 yıldır AK Parti Hükümeti yönetiyor. Bu uzun süreçte ülkeye yapılan hizmetlerin açıklamasını yapmak günler-aylar alır, A-Dört kağıdına yazacak olunsa ülkede kağıt sıkıntısı doğar.Harcanan trilyonların hesabını dahi makine yaparken kafayı yer bozulur.Bunları inkar edecek zihniyetten de bir vatandaş olarak şüphe duyarım. Doğruya doğru-eğriye eğri konuşmak gerekir. Burada altını çizeceğim husus şudur ki, AK Parti iktidarı parlamenter sistemde hizmet verdiği ilk dönemlerinde ülkenin ve halkın içinde bulunduğu ekonomik durum çok daha iyiydi ve alım gücü bu kadar yerlerde sürünmedi öyle değil mi? Daha sonraki süreçte MHP ile kurulan CUMHUR İTTİFAKI ve Başkanlık sistemi ile birlikte bambaşka bir yönetim şekli ortaya çıktı. "Güçlü Türkiye modeli" ilk planda hepimizin göğsünü kabarttı. Ancak özellikle son dönemlerde ülke genelinde sıkıntılar başgöstermeye başladı. Bu sıkıntılara bir de COVİT-19 gibi çok tehlikeli bir bela tüm dünyayı sarınca doğal olarak sıkıntılarımız da tavan yaptı. Düşük seyreden enflasyon yüzde 20'lere dayandı, hayat pahalılığı da halkı ciddi oranda canından bezdirdi. Elektrik, Doğalgaz, gibi halkın cebini çok yakından ilgilendiren fiyat artışlarına bir de marketlerdeki "fiyat artışı yarışı" eklenince CUMHUR İTTİFAKI da eleştiri oklarını üzerine çekti. Burada en önemli husus ise bu "Sallantılı" durumu fırsat bilen MİLLET İTTİFAKI da sık-sık "ERKEN SEÇİM VE SANDIK" kozunu ortaya koyarak "Cumhur İttifakı"na meydan okumaya başladı. BUNDAN SONRA NE OLUR? Gelinen noktaya bakıldığında ve halkın da alım gücünün dibe vurduğu göz önüne alındığında Sayın Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve kurmayları ülkenin içinde bulunduğu bu olumsuzluğu mutlaka en yakın zamanda olumlu hale getirmesi şart görünüyor. Muhalefetin top yekün baskısı "BASKIN SEÇİM" mi getirir henüz blinmiyor. "SEÇİM" konusunda "MİLLET İTTİFAKI" bastırsa da "CUMHUR İTTİFAKI" seçimin belirlenen zamanda yani 2023 yılında yapılacağını defalarca millete açıkladılar. Peki, bu "SEÇİM ZORLAMASI"nın altında ne yatıyor? Olaki seçim olsa bile Türk Milleti seçmeni 19 yıldır güvenerek iktidarda tuttuğu Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve ortağı MHP Devlet Bahçeli'ye "KIRMIZI KART" gösterip futbol tabiriyle oyun harici yapar mı? İYİ Parti genel başkanı Meral Akşener neye güvenerek "Ben Başbakan olacağım" diyor. Yani eskisi gibi parlamenter sistemi hedef gösteriyor. Anketlerde yüzde 12-14 arası bandında gidip gelen İYİ Parti nasıl iktidar olacak? CHP bunun neresinde? Tüm bu sorular ve anketler duruma nasıl ışık tutuyor? ANKETLER NE DİYOR? Bu durumu böylece özetledikten sonra şimdi seçim olsa vatandaş hangi partiye onay verir veya vermez "Seçim şirketleri"nin son araştırmalarına bir göz atalım. Türkiye'de çok sayıda seçim araştırması yapan şirketler var. Bunlardan iktidar veya muhalefeti destekleyenler doğal olarak çoğunluktadır, ancak bu işi gerçekten bilen ve her seçimde tahminleri üç aşağı, beş yukarı tutanlar var. İşte bu şirketlerin son tahminleri şöyle. Birde kararsızların yüzde 18 gibi yüksek oranda bir kenarda pusuda olduğunu da hatırlatalım. ORC ARAŞTIRMA- İttifak ve ortak aday tartışmalarının gündemde olduğu sırada son anketinin sonuçlarını yayınladı. "Bu pazar genel seçim olsa kime oy verirsiniz?" sorusu yöneltilen vatandaşların yüzde 32.1'i Ak Parti, yüzde 25.3'ü ise CHP dedi. AK Parti ile CHP arasındaki puan farkının 6.8 olduğu görüldü. Üçüncü parti konumundaki İYİ Parti, 12.7 oy alırken, MHP ise 9.7 bandına oturdu. METROPOLL ARAŞTIRMA- Araştırmaya göre, kararsız, protesto ve cevapsız oylar dağıtılmadan, AK Parti'nin yüzde 25.4, CHP'nin yüzde 18.5, İYİ Parti'nin yüzde 11.5, HDP'nin yüzde 9.8, MHP'nin yüzde 8.9, Saadet Partisi, DEVA ve Memleket Partisi'nin ise yaklaşık yüzde 1 oy desteği aldığı görüldü. AREA/ ARAŞTIRMA- Area Araştırma'nın seçim anketinde İYİ Parti'nin oy oranı yüzde 14.4 çıktı. MHP'nin yüzde 10 oy aldığı ankette DEVA da oylarını yüzde 3.2'ye yükseltti. Cumhur İttifakı'nın diğer ortağı MHP ise yüzde 10'luk oy oranı ile seçim barajı sınırında yer aldı. CHP'nin yüzde 23.7 olarak gözüktüğü ankette İYİ Parti'deki yükseliş dikkat çekti. İYİ Parti'nin oy oranı yüzde 14.4 olarak hesaplandı. Görüldüğü üzere başka şirketlerin yaptıkları araştırmalar da yakın ara aynı çizgide gidip-geliyor. Fakat şu bir gerçek ki, CUMHUR İTTİFAKI seçim kapıya dayanmadan kaybettiği oylarını mutlaka geri almak ve halkın yaşadığı GÜVEN ortamını yeniden kazanmak istiyorsa kesinlikle ve kesinlikle ekonomik sıkıntıları ve halkın cebini ilgilendiren durumlara mutlaka REFAH getirmelidir. Rahmetli değerli Devlet adamı Süleyman Demirel'in yıllar önce aklımda kaldığı kadarıyla ifade ettiği şu önemli sözü hiç unutmam. "Türk milletine her şey yap ama ekmeğine dokunma". Allah hayırlısı ne ise onu nasip etsin hepimize. Kalın sağlıcakla...