Cumhuriyet Halk Partisi Zonguldak Milletvekili Eylem Ertuğrul, Zonguldak'taki hava kirliliği konusunda endişelerini dile getirerek, bölgedeki Hava Kalitesi İzleme İstasyonlarının ölçümlerini ve hava kirliliği sorununu Çevre ve Şehircilik Bakanlığı'na sordu.

Ertuğrul, özellikle Kdz. Ereğli ilçesinde bulunan fabrikaların neden olduğu hava kirliliğinin, bölge halkı için taşıdığı riskleri vurgulayarak, bölgedeki hava kalitesi izleme istasyonlarının etkinliği hakkında Çevre ve Şehircilik Bakanı Mehmet Özhaseki'ye sorular yöneltti.

Eylem Ertuğrul'un soruları arasında, Zonguldak'taki hava kirliliği sorununun giderilmesi adına alınacak önlemler, bölgedeki fabrikaların çevre dostu politikaları, ve hava kalitesi izleme istasyonlarının sonuçlarına göre yapılacak tedbirler gibi konular yer aldı. Çevre ve Şehircilik Bakanı'ndan gelecek yanıtlar beklenmekte.

ZBEÜ'den uluslararası alanda büyük başarı! ZBEÜ'den uluslararası alanda büyük başarı!

“Bakanlığınız tarafından oluşturulan Ulusal Hava Kalitesi İzleme Ağı’nın Kdz. Ereğli ilçesindeki
Hava Kalitesi İzleme (HKİ) istasyonu ölçümlerine bakıldığında, yönetmeliğe göre sağlıklı yaşamı
tehdit eden en yüksek seviyesi tozlaşma göstergesi olan PM10 limitleri, yılda en fazla 35 gün
aşılabilmekte iken, 2021 yılında 220 gün, 2022 yılında 143 gün, 2023 yılının ilk 9 ayında ise 90 gün
aşılmıştır. 2021 yılı Haziran ayından bu yana değerler analiz edildiğinde, her ayın ortalama %38’inde
vatandaşlarımız “iyi olmayan hava” solumaktadır. Özellikle gece 21:00 – 04:00 arası tozlaşma limit
değeri geçmektedir. Gece saatlerinde özellikle Kdz. Ereğli ilçemizde fabrikaların filtreleri
çalışmamakta ya da kötü hammadde kullanılmaktadır. Yani vatandaşlarımız özellikle gece saatlerinde
zehirli hava solumaktadır.

Ülkemizde bulunan hava kalitesi izleme istasyonlarının tümünde aynı ölçümler yapılamamaktadır.
Örneğin PM2.5 ölçümleri sadece bazı istasyonlar tarafından yapılmaktadır. Zonguldak’ta birbirine çok
yakın Kozlu, Trafik, Kilimli, Çatalağzı, Cumayanı ve Çatalağzı Kuzyakla’da toplam 5 adet Hava
Kalitesi İzleme İstasyonu bulunmaktayken, Kdz. Ereğli’de sadece 1 adet istasyon bulunmaktadır.
Zonguldak’taki 5 istasyonda PM10 ve PM2.5 ölçümleri yayınlanırken, Kdz. Ereğli’de bulunan tek
istasyonda PM2,5 ölçümleri yayınlanmamaktadır. Bu ölçümlerin yayınlanması talebi vatandaşlarımız
ve STK’lar eliyle Bakanlığınıza iletilmiş olmasına rağmen sonuç alınamamıştır.

Vatandaşlarımızın bireysel olarak kontrol edemediği bir faktör olan hava kirliliğine uzun süre maruz
kalınmasının, kalp ve damar sağlığına ciddi zarar verebileceği, özellikle yaşlı kişilerde veya
halihazırda kalp hastalığı bulunan kişilerde kalp krizi, inme, aritmiler ve kalp yetmezliği riskini
arttırabileceği yapılan çalışmalarla ortaya konmuştur.

Çocuklar, yaşlılar ve özellikle akciğer ve/veya kalp hastalıklarına sahip bireyler havadaki ince
parçacıkların olumsuz etkilerine karşı özellikle savunmasızdır ve ortamda PM2.5 sağlıksız düzeylerde
olduğunda özel önlem alınmalıdır. Sağlıklı bir insanda bile, yüksek partikül kirliliği düzeylerine maruz
kalındığında geçici belirtiler görülmektedir. Bu nedenle bölgesel özelliğe göre istasyonların sayısı
artırılmalı ve özellikle de PM2.5 ölçümlerinin de bu ölçüte göre istasyonlarda yapılmasının sağlanması
gerekmektedir. Bununla beraber mevzuatımızda Partikül Maddeler (PM) kirliliği açısından başta
kanser hastalığı olmak üzere sağlığa en çok zarar veren PM2.5 için sınır değerler belirlenmemiştir.
Oysa PM2,5, hava kalitesi ve halk sağlığı açısından öncelikli olarak izlenmesi ve değerlendirilmesi
gereken bir kirlilik göstergesidir. Bu konuda da mevzuatsal açığın giderilmesi gerekmektedir.”dedi

Ertuğrul, önergesinde Bakan Özhaseki'ye şu soruları yöneltti:

1) Türkiye’de hava kirliliği ölçümlerini gerçekleştiren “Hava Kalitesi İzleme İstasyonları” kaç
adettir? Nerelerde bulunmaktadır ve ne zaman kurulmuşlardır? Buralarda yapılan ölçümler
akredite olmuş cihazlar veya kurumlar tarafından mı yapılmaktadır?

2) Hava Kalitesi İzleme İstasyonları’nın kurulması ile ilgili yer tespitleri hangi kriterlere göre
yapılmaktadır?
3) İnsan sağlığı üzerindeki olumsuz etkileri atmosferdeki PM 10 (aerodinamik çapı 10
mikrometreden küçük partikül maddeler) oranından daha fazla olduğu bilinen ve Türkiye’nin
tarafı olduğu Uzun Menzilli Sınırlar Ötesi Hava Kirliliği Sözleşmesi çerçevesinde sağlamakla
yükümlü olduğu ve Dünya Sağlık Örgütü’nün de yönergesinde bulunan veriler arasında PM
2.5 (aerodinamik çapı 2.5 mikrometreden küçük partikül maddeler) oranlarının ölçümleri
hangi nedenlerle açıklanmamaktadır?
4) Hava kirliliği ölçümlerinde PM 2.5 ölçümü yapabilen istasyonlar nerelerde bulunmaktadır?
PM 10 ölçümü yapan istasyonlardan, PM 2.5 ölçümü yapamayanlar hangileridir ve bunun
gerekçesi nedir? Bunların yaygınlaştırılması için bir çalışma yürütülmekte midir?
5) Özellikle Kdz. Ereğli ilçemizde bulunan istasyonda, enerji ve sanayi kaynaklı çevresel
kirleticilere bağlı olarak ortaya çıkan hava kirliliğinin etkili biçimde ölçülebilmesi ve doğru
verilere ulaşılabilmesi açısından PM 2.5 ölçümünün yapılmamasının nedeni nedir?
6) Hava kirliliğinin başat nedenlerinden olan ağır sanayi tesislerinin çevre izni almış olmalarına
karşın ya sürekli izlemeye ve denetime tabi tutulmadıkları ya da izleme yapılsa bile yasal
sorumluluklarını yerine getirmemelerinden ötürü herhangi bir yaptırımla karşılaşmadıklarını
görülmektedir. Bu konuda bakanlığınızın bir eylem planı mevcut mudur?
7) Bakanlığınızda sonuç bekleyen toplam kaç adet kömürlü termik santral (ÇED) başvurusu
bulunmaktadır? Bunların illere göre dağılımı nasıldır? Bu santrallerde PM değerlerini
azaltmak için hangi teknik donanımlar planlanmaktadır? PM salınım değerleri için bakanlığın
belirlediği sınır değerler nedir? Bu sınırlar gelişmiş ülkelere kıyaslanmakta mıdır?
8) Termik santral faaliyetleri ve kömür ve linyit yakılması sonucu atmosfere salınan partikül
maddelerin kanserojen etkileri Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) tarafından kesin olarak kabul
edilmiştir. Bu kararın ardından bakanlığınızın PM 10 ve PM 2.5 hedef seviyelerinde bir
azaltıma gitmemesinin nedeni nedir?

HABER MERKEZİ