Zonguldak’ta kömür madeni cevherini yer altından yer üstüne çıkaran çilekeş madenciler evlerinden
getirdikleri katıkları da yemek saati geldiğinde hep birlikte ortaya çıkartarak bölüşür ve nasıl bir
dayanışma sergilediklerini de dosta düşmana göstermiş olurlar.
Bir ay boyunca maaş günü gelinceye kadar verilen görevlerini alnının akıyla canla başla ortaya koyup
kara madeni ekonomiye sunmanın da ayrı bir gururunu yaşarlar. Aldıkları bir maaşın ne kadar yetip
yetmediği ve insanca yaşanır durumda olup olmadığı zaten sofraya koydukları besinlerden bellidir.
Ekmek, biraz peynir, biraz zeytin, yumurta, domates, salatalık biber vs…”
Fotoğrafı konuşturduğumuzda, Orhan Veli Kanık madencilerle ilgili mükemmel bir şiiri şöyle
özetlemişti. 
“Rıhtıma kömür taşıyan vagonlarıyla;
Paydos saatlerinde yollara dökülen,
Soluk benizli insanlarıyla.
Siyah akar Zonguldak’ın deresi.
Yüz karası değil, kömür karası.
Böyle kazanılır ekmek parası?
Orhan Veli Kanık (1946)

Kanat Tan, Tahsin Erdem’i ziyaret etti. Kanat Tan, Tahsin Erdem’i ziyaret etti.