Bu terimi ve ne olduğunu  ilk defa 1967 senesinde Milli Güvenlik dersimize gelen asker Binbaşı hocamızdan dinlemiştim.

5.Kol faaliyeti özetle düşman yandaşlarının ülke içinde yaptıkları, siyasi, ekonomik, kültürel, terör, medya, akla hayale gelmeyen taktik, propagandalar ve  vasıtaları, senaryoları ile devleti ele geçirici, yıkıcı faaliyetlerinin tümüdür.

 

Devlet-i Âli Osman'ın yıkılışı da düşmanın yaklaşık 200 sene süren bu ve benzeri faaliyetleri ile olmuştur. Yerine kurulan Türkiye Cumhuriyeti Devleti içinde yaşayan Milletimizi  tamamen asimile etmek için düşmanın 5. kol faaliyetleri hiç durmamış, Milli manevi değerlerin, tahribi için her türlü faaliyet devam etmiş ve etmektedir, bunun neticesinde en önemli olan din, siyaset, ticaret aile ve ahlakın her türlüsü dumura uğratılmış, memlekette ihtilaller, muhtıralar, post modern darbeler yapılarak toplum kaoslara sürüklenmiştir. Fetö terör örgütünün 15 Temmuz kalkışması, düşmanın  5. kol faaliyetlerinin en müşahhas ve acı neticesidir.

Devletin kademelerinin, kurum ve kuruluşlarının, sendikaların, sivil toplum örgütlerinin, ailelerin hasılı her kesimin içine sızılarak zemin hazırlanmış, kurulan tuzak milletin iradesi ile bertaraf edilmiştir.

 

Cumhurbaşkanı R. Tayyip Erdoğan geçtiğimiz günlerde, düşmanın 5.kol faaliyetlerine dikkat çekme ihtiyacını duyarak “Kürt kardeşlerimin adını istismar ederek bu ülkeye husumet besleyen kim varsa onun eteğinin altına girmenin adı siyaset değil ihanettir. Bu gerçeğe rağmen Türkiye’nin kazanımlarına, değerlerine, imkânlarına saldırmanın adı beşinci kol faaliyetidir” demiştir.    

 

   Müslüman Türk milletimin tek bağımsız kalesi olan Türkiye Cumhuriyeti Devletini  yıkmak için, düşmanın beşinci kol faaliyetleri hiç bir zaman durmayacaktır, bu sebeple geçmişin acı tecrübelerini göz önünde bulundurup millet olarak her zaman uyanık ve tedbirli olmak zorundayız.

 

https://www.imzagazetesi.com.tr/yazar-besinci-kol-faaliyeti-399.html

 

----------------------------------

 

AHMET BAYSAN ÖZGEÇMİŞ:

 

Aslen Kastamonulu olan Ahmet Baysan 1955 yılında Ankara da dünyaya geldi, İlk, orta ve Lise tahsilini Kastamonu’da tamamlayan Ahmet Baysan 1974 Senesinde Sabah Gazetesinin Kastamonu muhabiri olarak gazeteciliğe adım  attı, Baysan anarşinin zirve yaptığı yıllarda 1978 yılında Yüksek Teknik öğretmen okulundan ayrılarak iş hayatına devam etti. Askerlik görevinden sonra çeşitli özel kuruluşlarda çalışan Ahmet Baysan  bu arada mahalli gazetelerde köşe yazıları ile vazgeçemediği gazeteciliğe devam etti.1987 Türkiye Gazetesi yazı işleri kadrosunda  Muhabiri olarak tamamen Gazeteciliğe yöneldi 1989  Baysan başarılı haberciliğinin ödülü olarak 1990 yılında Sarı Basın Kartı sahibi oldu. Ahmet Baysan bu esnada değişik Mahalli gazetelerde özel sayfalar hazırlayıp okurları bilgilendirirken köşe yazıları da yazarak Kastamonu sorunlarını cesaretle dile getirmeye devam etti.2014 yılında emekli olan Ahmet Baysan danışman olarak iletişim eğitimleri vermektedir.

Ev alevlere teslim oldu! Ev alevlere teslim oldu!