Gençliğinde deprem sonrası emirlerini sıralamaya, karşılığında sadakasını sunmaya gelen ABD Başkanının ayak ayak üzerine koyarak oturduğu bir ortamda, karşısında süklüm püklüm hazır olda b...

  Gençliğinde deprem sonrası emirlerini sıralamaya, karşılığında sadakasını sunmaya gelen ABD Başkanının ayak ayak üzerine koyarak oturduğu bir ortamda, karşısında süklüm püklüm hazır olda bekleyen ülkemin BAŞBAKANINI görünce , o tabloyu kabul edemediğimden (X-Y-Z kuşağı ERDOĞAN sayesinde çok şükür bu rezaleti yaşamadı), hüngür hüngür ağlayan ve mazideki ihtişamı ve Osmanlının haraç kestiklerinin önündeki hazır olda süklüm püklüm emrinizdeyim diyen siyasetçilerimizin duruşuyla hüzünlendiğimiz o gençlik günlerimizden sonra, Ülkemiz yeni lideri RECEP TAYYİP ERDOĞAN’A kavuştu ve Çok değil 20 yılda artık ülkemiz, Her türlü Afetlerden sonra hızla yaralarını sarabilen ve çok şükür hiç bir ülkeye 3-5 kuruş için el açmayan bir ülke oldu. Depremlerden sonra bir yıl bile geçmeden ayağa kalkabilir hale geldi. Halbuki 2002 öncesi Deprem molozlarının temizlenmesi bile ay değil, yıl değil , yılları bulurdu. Deprem konutlarına depremzedelerin bir yılda girebilmesi ise hayalde bile mümkün olmazdı. Yüzyılın yangınları çıkıyor; ama sıcakların zirve yapmasından, ama insanlarımızın hatalarından yada PKK ve FETÖ gibi terör örgütlerinin Ülkemize diz çöktürmek istemesinden dolayı, aynı anlarda çıkarılan yüzlerce yangın 10-15 günde kontrol altına alınabiliyor. Ülkemin başkanı yoğun çalışma temposuna ara vererek yangın bölgelerinde vatandaşının dertlerini dinliyor ve maddi yaraların bir yıla kalmadan sarılacağı müjdesini veriyor. Halbuki zenginlikte zirvede olan ABD gibi ülkelerde böyle yangınlar aylar sürüyor kontrol altına hala alınamıyor. Ülkemiz aynı anlarda yüz yıllarda bir görülecek sel felaketleri ile karşılaşıyor, Ülkemin başkanı hemen yoğun çalışma temposuna yine ara vererek,sel bölgelerinde vatandaşının yanına koşuyor, dertleri ile dertleniyor ve yaralarımızı inşallah bir yılda saracağız diyor. Dünya kamuoyunun 2. Dünya savaşının döneminden daha ağır kriz yaşıyoruz dediği, Ülkelerin ve Dünyanın neredeyse (ÇİN ve TÜRKİYE hariç) tamamının küçülmesine, kapanan işletmeler dolayısı ile işsizliğin misli ile artmasına, gıda maddelerinin temini ve üretimin dünyada sekteye uğraması sebebi ile ENFLASYONUN hortlamasına sebeb olan Kovid-19 pandemisinin sebeb olduğu sıkıntıları bütün dünyada olduğu gibi elbette bizde yaşadık. Ülkemiz 30 Milyar Euro’yu bulan Turizm gelirlerinden mahrum kaldı. Hizmet sektöründeki milyonu aşan işletmeler kapalı kaldı. Bu tesislerin sahipleri büyük zararlar etti. İşciler işsiz kaldı. Devlet buralardan vergi kaybetti. SGK pirimlerini kaybetti. Buna rağmen az çok demeden ihtiyaç sahiplerine nakdi yardım yaptı. İşçi çıkarmaları engelleyerek işsizliği artırmamak için destek ödemeleri yaptı. Dünyada hastalar sokakta yatarken, yoğun bakım üniteleri dolu iken, Ülkeler solunum cihazı hırsızlığı yaparken, Ülkemin insanı ise Liderinin öngörüsü ile 4 yıldızı aratmayan hastaneleri ve yeterli yoğun bakım yatakları ile fark yaşadı. Ülkemin başkanının liderliğinde Ülkemiz her türlü afetlere rağmen artık ayakları üstünde durabiliyor. Bütün bu Afetlere ve Küresel gücün operasyonlarına rağmen Ülkemizin Başkanı; 2023’de AY yolculuğu yapacak teknolojiye sahip olacağız ve roketimizi yollayacağız diyor. 2023’de İHA ve SİHA’ ların üstlendiği kendi uçak gemimizin vazifeye başlamasını göreceğiz diyor. 2023 yılında kendi İNSANSIZ SAVAŞ UÇAĞIMIZI uçuracağız müjdesini veriyor. 2023’de bütün komşularımızda olan ama bize yaptırmasınlar NÜKLEER ENERJİ santralimizin birinci ünitesinin faal olacağını müjdeliyor. 2023 yılından itibaren evlerimizde kendi DOĞALGAZIMIZI yakacağız ve elbette bütçemizde yansımalarını görebileceğiz diyor. Çok şükür içerideki terörü kazıdık, şimdi sınırlarımızın ötesindeki her türlü terör odaklarını temizlemede kararlılıkla devam ediyoruz diyor. Kendi Kovid-19 aşımızı sonbaharda kullanabilecek hale geldik diyor. KÜRESELCİLERİN umudu olan “Z KUŞAĞI” şimdi söyleyin, Böyle bir Lideri cezalandırıp tekrar ABD gibi KÜRESEL güçlerin kuklası olan ve eskisi gibi hazır olda sadaka bekleyenlere bu ülkeyi teslim etmek ister misiniz? YA DA MANDACILIĞI REDDEDEREK, DURMAK YOK YOLA DEVAM MI DERSİNİZ?   Yazan: Abdullah Demir - İmza Gazetesi