“İYİ Kİ VARSIN İMZA” DEDİRTMEK! İnsanların hayatlarında kırılma noktaları vardır…

“İYİ Kİ VARSIN İMZA” DEDİRTMEK!

İnsanların hayatlarında kırılma noktaları vardır…

Bu noktalar çalışma hayatlarına da yansır, ister istemez…

FETÖ darbe girişimi şoku sürecinde 2016 Yılı Ekim ayında çıkarmaya başladığımız İMZA Dergisi ayrı, 24 Mayıs 2017 tarihinde çıkarmaya başladığımız İMZA Gazetesi ayrı kırılma noktası oldu…

Kurulduktan sonraki süreçte de medyanın içinde bulunduğu durum ve medyaya yaklaşım göz önüne alındığında ayrım noktasına gelindi…

Şantaj kokan, tehdit içeren, birilerinin adamı medya mı?

Halk için kamuoyu adına, “Fikri takip gazeteciliği” mi?

Burada da arkamızdan sövüp saydırmama, beddua ettirmeme adına gidilecek yol belliydi…

Ya arandığında veya göründüğünde iğrenilen, medya gücü nedeniyle meta zoruyla saygı gösterilen yada gazetecilik duruşuyla, yaptığı seviyeli haberlerle “İyi ki varsın İMZA” dedirtecek medya…

Belki alışılagelmiş “Şantaj kokan, tehdit içeren, birilerinin adamı” içerikli medya olsak maddi açıdan çok daha rahat ederdik lakin ne bu dünyada nede öbür dünyada hesabını veremeyeceğimiz yola sapardık!

Çok şükür ki halk için kamuoyu adına “Fikri takip gazeteciliği” yolunda ilerledik, ilerliyoruz…

Yolumuz uzun ve meşakkatli…

Bu yolda bana yoldaş olan Mustafa Emen abimizin, İrem Karagöz kardeşimizin emeklerine,

Yazarlarımız Abdullah Demir, Mehmet Çelik, Ali Özdemir, Volkan Yaşar Berber, Meral Demirbaş’ın yüreklerine sağlık dilerken,

Kurulduğu günden itibaren çalışarak emek verenler başta olmak üzere bizlere inanıp güvenerek reklam, abone desteğinde bulunan herkese çok teşekkür ederiz…

 

***

 

İLK ABONENİN GELİŞİ VE DURUŞ!

Çok açık konuşayım, gazetecilik mesleğinde çok zengin olamazsınız!

Hele hele İMZA Gazetesinin tercih ettiği çizgide kesinlikle zengin olamazsınız!

Hatta ve hatta arkadaşlıklardan, dostluklardan da olabilirsiniz!

Zira size “Tetikçi” gibi kullanmak isteyen dost görünümlü düzen insanlarının dümen suyuna gitmezseniz anında sırt döndürülen olursunuz…

“Doğrucu Davut” istenmiyor bizim meslekte, borazanını öttüren isteniyor…

Ne zengin olursunuz ne de “Sahte dostluklar olur” etrafınızda…

Lakin itibar, saygınlık kazanırsınız…

2016 Ekim ayında dergiye yazdığım köşeyi okuyup, “Gerçekten böyle olacaksanız abone olmak istiyorum” diye arayan milletvekili ile “Zonguldak Havalimanı için çok mücadele ettin… Memlekete büyük katma değer ürettin diyerek” arayıp abone ücretini gönderen iş insanının verdiği hazzı yaşamak bir çok duyguya bedel oluyor…

“Bir işe yaramak” veya “İyi ki varsın” dedirtebilmek bu olsa gerek…

 

***

 

Gazetecilik bir duruştur!

Gazeteci büyüklerimizin bir cümle içine saklı gazeteciliği özetleyen nice sözleri vardır…

Zonguldaklı Fikret Bila’nın Karaelmas Gazeteciler Derneğini ziyaretindeki sohbette sarf ettiği “Gazetecilik mesafe mesleğidir” cümlesi çok anlamlı ve bir o kadar düşündüren öğüttür.

Nail Güreli’nin Karaelmas Gazeteciler Derneğinin bayram gazetesinde “Dört meslek” olarak konu edindiği köşe yazısında kullandığı “Gazetecilik onuruyla, şerefiyle yapılırsa 4 önemli meslek arasındadır” cümlesi de gazeteci-kasteci ayrımın yapılması gerektiğine vurgu olsa gerek…

Sözün özü; Gazetecilik bir duruştur! Bu duruşu sergileyebilmek emek ister, yürek ister…

İnşallah bu duruşu gösterebilen meslektaşlarımız çoğalır…

Çoğalır ki gazetecilik mesleği “Tetikçi-şantajcı” kimliğinden kurtulur…

 

 

***

HAFTANIN SÖZÜ:

“Gazetecilik mesafe mesleğidir.”

Gazeteci Fikret Bila

 

***

 

SÖZÜN ÖZÜ:

“Kimle gezdiğinize, kimle arkadaşlık ettiğinize dikkat edin. Çünkü; Bülbül güle, karga çöplüğe götürür.”

HAZRET-İ MEVLANA

 

***

Yazan: Osman Sav